Suriyeli yönetmen Talal Derki’nin En İyi Belgesel dalında 91. Oscar’a aday gösterilen yapımı ‘Babalar ve Oğullar’, Suriye’deki El Kaide bağlantılı köktendincilerin yaşantısını konu alıyor. Derki, memleketi Suriye’de köktendinciliğin yükselmesine neden olan etkenleri daha iyi anlamak için filmin çekimi sırasında olağanüstü riskler alan bir sinemacı.
Dört belgeselle yarışıyor
Derki’nin yönettiği “Of Fathers and Sons, (Babalar ve Oğullar)” pazar günü Los Angeles’ta sahiplerini bulacak 91. Oscar Ödülleri’nde aynı dalda aday dört filmle yarışıyor. 2014 yılında Suriye’nin kuzeybatısına giden Derki, belgeselini çekmek için iki buçuk yıl boyunca bir El Kaide sempatizanı rolüne bürünerek tehlikeli bir serüvene atılmış. Derki, Amerika’nın Sesi’ne verdiği söyleşide, “Çok tehlikeli bir işti. Her an öldürülme riskiyle karşı karşıyaydım” diyor. Ancak Derki, memleketi Suriye’de köktendinci ideolojinin büyüyüp yayılmasına hangi etkenlerin yol açtığını anlamak için bu riski yine de göze aldığını kaydediyor. Yönetmen, 2016 yılı sonuna kadar cihatçıların yanında kalmış. Derki, “Ülkemde neler olup bittiğini görebilmek için inançlarına sempati duyduğum konusunda militanları ikna etmeyi başardım” dedi. Derki’nin tehlikeli yolculuğu, bir cihatçının çocuklarıyla olan karmaşık ilişkisini de gözler önüne seriyor: Ebu Usame, çocuklarına olan sevgisiyle, mensubu olduğu militan grubun köktendinci ideolojisinin acımasızlığını dengelemeye çalışıyor. Usame’nin çocuklarıyla olan ilişkisini ve cihatçı grubun giriştiği şiddet eylemlerini yansıtan Derki, izleyicilere çatışma ortamında nefretin nasıl büyüdüğünü ve Suriye savaşında tanık olunan korkunç şiddete nasıl yol verdiğini göstermeye çalıştığını söylüyor.
LOS ANGELES