Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda bugün düzenlenen mitingde konuşan Özgür Özel, kent uzlaşısının demokratik bir hak olduğunu vurguladı. Özel, ‘CHP, Kürtlerle ilişki kurmak için gizli anlaşmalar yapmak zorunda değildir. Kürtler eşit yurttaş olarak siyaset içinde yer almalıdır’ dedi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na destek ve erken seçim talebiyle düzenlenen ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerinin 66’ncısını Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirdi.
Mitingde konuşan Özel, “Biz bir yıldır korkutmak isteyenlere karşı, korkuyu evde bıraktığımızı, sindirmek isteyenlere karşı sinmeyeceğimizi, Esenyurt’un iradesine saygı duymayanlara karşı mücadele edeceğimizi dosta, dosta olmayanlara gösterdik” dedi.
Özel, Prof. Ahmet Özer’in çalışmalarına değinerek, “Özer, ömrünü Türk-Kürt kardeşliğine adayan bir bilim insanı. Esenyurt’ta bir sesi duyduk ve buradan Türkiye’ye Esenyurt İttifakı’nın sesini ilettik. Türklerle Kürtlerin kardeşliğinin önemini, iradeleri ortaklaştırarak büyük bir başarının kazanılabileceğini gösterdik. Yüzde 51 oyla Türkiye’nin en büyük ilçesini Ahmet Özer’e teslim ettiniz” diye konuştu.
Esenyurt’un kent planlamasındaki eksikliklere de dikkat çeken Özel, “Bir tarafta Esenyurt’ta kişi başına 0,5 metrekare yeşil alan var, Beylikdüzü’nde 10 metrekare. Bir tarafta AK Parti’nin yanlış yönetimi, diğer tarafta halka hizmeti önceleyen yönetim anlayışı var. Ahmet Özer, görevi boyunca 15 bin kişilik aşevi açtı, kreş açtı, 600 öğrenciye eğitim desteği verdi, 23 okulun bakımını üstlendi, 100 bin ton asfalt attı ve 120 bin metrekare parke taşı döşedi” dedi.
‘Kent uzlaşısı suç değil demokrasidir’
Ahmet Özer’in tutuklanmasına da değinen Özel, “Ahmet Özer’i terörist diye tutukladılar. Kent uzlaşısını suç sayanlara buradan sesleniyorum: Bu suç değil, demokrasidir, demokratik siyasettir. Suçsa, o suçun tek sahibi benim, buradayım ve hepsini üstleniyorum” ifadelerini kullandı.
Özel, CHP’nin Kürtlerle ilişkisinin demokrasinin gereği olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“Ahmet Özer’i laf aramızda terörist diye, teröre destek veriyor diye tutukladılar. O günlerde birileri kent uzlaşısını suç sayıyordu. Buradan bu gafillere söylüyorum. Bunun adı suç değildir, demokrasidir, demokratik siyasettir. Suçsa o suçun tek sahibi benim, burdayım, hepsini ben üstleniyorum. Esenyurt’u, Şişli’yi kazanamayacak diye Kürtleri DEM’den, DEM’i Kürtlerden, siyaseti bundan ibaret gören kafayı reddediyorum. DEM, kendi siyaseti olan, saygın yöneticileri olan, üyeleri olan resmi bir partidir. Sonuna kadar saygı duyuyorum. Kürtler DEM’den, DEM, Kürtler’den ibaret değildir. CHP, Kürtlerle ilişki kurmak için illa gizli anlaşmalar yapmak zorunda değildir. CHP, seçmenin analizini yapar gerekli görüşmeleri yapar, doğru isimleri listesine koyar, onların temsilini sağlar, bu da Kürtlerin anasının ak sütü gibi helaldir. Bunu suç görmek, ırkçılıktır. Bunu suç görmek, ötekileştirmektir, bunu suç görmek, kendini bu ülkenin kuruluşunu inkar etmektir. Çanakkale’de Kürt ve Türk koyun koyuna yatıyorsa Esenyurt’ta da kol kola siyaset yapabilir. Buna kimse engel olamaz. İşine gelince Kürtlerden destek isteyip işine gelince onlara sırtını dönen, işine gelmediği zaman Kürtlerin oy verdikleri partinin eş genel başkanlarını 9 yıl hapiste tutan, başka sebepler gelişince Kürtlere el uzatan bir çıkar ilişkisi kuran AK Parti anlayışı yerine Kürtleri eşit yurttaş gören ve bundan sonra görecek olan demokratik bir kardeşliğin önünde saygıyla eğiliyorum.”
 
			








