CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından CHP’nin sine-i millete dönmesi çağrılarına kapıları kapattı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin Saraçhane’de partilerle açıklama yaptı. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını bir kez daha darbe olarak niteleyen Özel, “Demokrasi treninden indi, darbecilerin safına o istasyonda katıldı. Tayyip Bey’in indiği istasyonda 15 Temmuz darbecileri vardır. Tayyip Bey’in indiği istasyonda Kenan Evren vardır” diye konuştu.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yeniden tartışılmaya başlanan sine-i millete dönmeye kapıları kapattı. Özel bir gazetecinin sorusu üzerine sine-i millete dönmeyeceklerini de açıkladı. Özel, şunları söyledi:
“Bugünün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı geçmiş dönemde hepinizin bildiği tekrar etmeyeceğim. 20’ye yakın ve tamamı siyasi davalarda mahkeme mahkeme gezdirilip kendisine dikte ettirilen kararların alınmasının sağlandığı bir adalet giyotinini, seyyar giyotin olarak gezmişti. Dünyanın en mobilize hakimiydi. En çok gezdirilen hakimiydi. Sonra ödüllendirildi, siyasi bir makama gitti. Erdoğan’ın diliyle eskiden bakanlar siyasi, başyardımcıları müsteşarlar teknikti. Bu yeni sistemde bakanlar teknik, yardımcıları siyasi diyordu ve o siyasi kişilik hakimler ve savcılar siyasete girdiklerinde, milletvekili aday adayı olduklarında bile artık siyasi görüşleri belli olduğundan göreve dönemezken ülkeyi yöneten kişinin, bir partinin genel başkanının siyasi bir makama getirdiği, görev verdiği kişiyi sana İstanbul’da ihtiyacım var diye buraya geri yollamıştı. Geçmişin seyyar giyotinini burada Cumhuriyet Başsavcısı oldu. 9 Ekim gününden beri adaleti katletmeye, başta partimiz olmak üzere tüm muhalefete saldırmaya, bunları haber yapanları da suçlu görmeye, tweet atanı suçlu görmeye, beğeni yapanı suçlu görmeye, ifadeye çağırmaya, hapse atmaya, bizleri yıldırmaya ve bıktırmaya çalışıyor.
Erdoğan üçüncü kez kaybetti
Bunu yapmasının sebebi 31 Mart seçimlerinin Recep Tayyip Erdoğan tarafından hazmedilmemiş olmasıdır. Milletin verdiği mesajı almamıştır. Yenilmeyi kabullenememiştir. Güya yenilmezdi. Bütün meşrutiyetini sandıktan alıyordu. Her sandık önceden yaptıklarını ibra ediyor, temizliyor. Bundan sonra yapacaklarına alan açıyordu. 31 Mart’ta partisinin kurulduğu günden beri ilk kez kaybetti, ikinci parti oldu ve İstanbul’u; İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder dediği İstanbul’u; İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır dediği İstanbul’u, üçüncü kez Ekrem İmamoğlu’na kaybetti.
Erdoğan darbecilerin istasyonuna katıldı
Ekrem İmamoğlu onu dört kez üst üste yendi, Beylikdüzü dahil. Ona hiç yenilmedi. Kendini yenilmez gören, o gece artık kaybedendi. Cumhuriyet Halk Partisi 47 yıl sonra birinci partiydi ve karşısında dört tür yenemediği birisi vardı ve İstanbul’u kazanmıştı. O yüzden her gece kendi sesiyle uyanıyor. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder. İstanbul’u kaybeden Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi kaybedecekti. İstanbul’u kazanan Ekrem İmamoğlu da Türkiye’yi kazanacaktı. İşte, işte bu ruh hali, işte bu psikoloji, işte bu hazımsızlık. Her şeyi, geldiği her makamı borçlu olduğu milletin kararına hürmetsizliği, saygısızlığı, tanımamayı, öyle ya demokrasi trendi, işine geldiği yere kadar binmişti, işine gelen istasyonda inecekti. Demokrasi treninden indi, darbecilerin safına, o istasyonda katıldı. Tayyip Bey’in indiği istasyonda 15 Temmuz darbecileri vardır. Tayyip Bey’in indiği istasyonda Kenan Evren vardır. Tayyip Bey’in indiği istasyonda Türkiye Cumhuriyeti tarihinde darbeye kalkışmış, başarmış başarmamış herkes vardır.
Erdoğan’a karşı millet kazanacaktır
Artık bu yüzden tercihi, bu yüzden tercihi bir kez daha milletin karşısına devleti dikmek olmuştur. Bu millet, bu halk devletini sever, saygı duyar, çağırın askere gider, ister vergi verir, evladını şehit verir ama devlet milletin karşısına dikilirse, devletle millet yarıştığında millet kazanır. Daha önce Kenan Evren bu millete ‘geç bu kişiyi seç’ dediğinde, parmağıyla işaret ettiğinde sandığın birisinde kendi varken onun dediğini değil, bir sivil adayı seçen bu milletin feraseti; 15 Temmuz’da demokrasinin karşısındaki o meczuplar ordusuna karşı sandığı ve sandığın seçtiklerini koruyan bu millet, nasıl 31 Mart’ta valiler il başkanı, kaymakamlar ilçe başkanı, Anadolu Ajansı Cumhur İttifakı ajansı, TRT AK Parti’nin televizyonu olmuşken, karşımıza devlet dikilmişken millet kazandıysa, milletin adayı Ekrem İmamoğlu kazandıysa bu sefer de milletin karşısına devleti diken Erdoğan’a karşı bu millet yine kazanacaktır.
Dayanışma ziyaretleri
Dayanışma ziyaretlerini de burada kabul edeceğiz. Milletin emanetini, milletin emanetine sonuna kadar sahip çıkan bir belediye başkanına, bir belediye meclisine ve İstanbul’un iradesine katkı sağlamak, onlarla birlikte olmak, onlarla mücadele etmek için ben Saraçhane’deyim. Biz Saraçhane’deyiz. Nerede olalım diye soranlara buyurun Saraçhane’ye diyoruz. Artık Pazar günü 81 ilde 973 ilçede, ilçelerin mahallelerinde kurulacak sandıklar tek değildir. Oraya bir sandık koyacağız. 1 milyon 750 bin üyemizle adayımızı belirleyeceğiz. Ancak yanında bir sandık daha olacak. O sandığın adı dayanışma sandığıdır. O sandığa oy vermeye tüm siyasi partiler, her görüş, her görüşten ama demokrasiden yana olan herkes davetlidir. Bir sandıkta bir parti bugüne kadarki en demokratik yolla adayını belirleyecek ve arkasına geçecektir.
Dayanışma sandıklarına bekliyoruz
Diğer sandıkta ise cumhuriyete inanan, demokrasiye inanan, sandığa inanan, o sandığın kendisinin, evladının, torununun geleceği, geleceğinin garantisi olduğuna inanan, bu ülkenin Afganistan olmamasına, Suriye olmamasına yönelik teminatın da, yıllarca çalışıp didinip aldığı evin tapusunun teminatının da bankadaki parasının teminatının da demokrasi olduğunu, böyle yamyamların bir gece sırf kendisine rakip olanın diplomasına çöktükleri gibi malına, mülküne, canına kastedilmesin diye demokrasiye ihtiyaç duyan herkesi 23 Mart’ın dayanışma sandığına bekliyoruz. Artık 23 Mart Pazar günü Cumhuriyet Halk Partisi’nin aday belirlemesini kapsayan ama aşan bir demokrasi direnişinin günüdür. Bütün Türkiye’yi dayanışma sandıklarında olmaya davet ediyorum.”
Kaynak: MA