‘Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü’ Mersin’e vardı. DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz, ‘Ortadoğu’da Kürtsüz bir sistem inşa etmeye çalışıyorlar. Yüzyıl önce Kürt halkının kaderinin çizildiği dönem ile bu dönem aynı değil. O dönemki Kürtler ile bugünkü Kürtler de aynı değil,’ dedi
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde, “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında Amed’den Ankara’ya başlatılan “Demokratik Çözüm ve Özgürlük Yürüyüşü” Mersin’e vardı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çigdem Kılıçgün Uçar’ın da aralarında yer aldığı yürüyüşçüler, Akdeniz İlçesi’ndeki Barış Parkı’nda bir araya geldi. Yürüyüşçüler burada açıklama yaptı.
“Çözüme evet, tasfiyeye hayır”, “Berxwedan jiyan e”, “Çözümde ısrarcıyız, kazanacağız”, “Teorik ve pratik güce inanıyoruz”, “Jin, jiyan, azadî”, “Rojava parastina mirovahiyê ye”, “Direnişe devam, özgürlüğe selam”, “Em rênadin talan ê” ve “Tecrit devam ediyor” lolipopları taşındı. “Demokratik çözüm yürüyüşü” pankartının önünde toplanan çoğunluğu kadın yüzlerce kişi, “Bijî berxwedana Rojava”, “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok jiyan nabe”, “Her yer Rojava, her yer direniş”, “Bijî bexwedana gelê me”, “Gelê Kurd dimeşe, aştî dixwaze” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları attı.
‘Emekçinin cebinden alıp savaşa harcıyorlar’
Burada yürüyüşçüler adına ilk konuşmayı yapan Emek Meclisi’nden Aziz Özkan, “Kürt sorunun demokratik çözümü için yola çıktık. Yarın Ankara’da Türkiye’deki bu savaş politikalarının ve buna verilen bütçenin halkı yoksullaştırdığını ifade edeceğiz. Savaşa harcanan bütçe emekçilerin cebinden çalınıyor. Biz emekçiler olarak bu yürüyüşü destekliyoruz. Savaş istemediğimizi her alanda haykıracağız. Emekçiler ve yoksul halk savaş istemiyor. Savaşı değil barışı, ölümü değil yaşamı savunuyoruz. Tecrit politikaları herkese uygulanıyor. Biz Kürt sorununun çözümünü ve tecridin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
‘Ellerinizi topraklarımızdan çekin’
Barış Anneleri Meclisi’nden Meryem Tura de “Yürüyüşümüz barışa vesile olmasını istiyoruz. Kürtler ve Orta Doğu için barış istiyoruz. Kan dökülmesini istemiyoruz. Cumhurbaşkanına sesleniyoruz; bu barışı sağlayın. Kürt halkının iradesine sürekli el konuluyor. Kayyım atıyorlar, Rojava’ya savaş açıyorlar. Kirli ellerinizi topraklarımızdan çekin. Tüm asker ve polis ailelerine de sesleniyoruz; barış için bir araya gelin ve Kürt sorunun çözümü için birlikte adım atalım. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Annelerin gözyaşları artık akmasın ve barış sağlansın. Türk ve Kürt halkının birliğini istiyoruz” diye konuştu.
‘Kürt halkının yanındayız’
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz ise “Sanıyorlar ki bu yürüyüş 5 yıldır sürüyor. 2024 yılı Kürt halkı için yürüyüş yılı olmuştur. Kürt halkının yürüyüşü 40 yıldır devam ediyor. Yıllardır kirli savaş yöntemleriyle bastıramadıkları Kürt halkının mücadelesini tekrar bastırmak istiyorlar. Biz, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi olarak 40 yıldır gözlerimizin önünde devam eden bu direniş, İmralı’da tecrit bitene ve Kürt sorunu çözülünceye kadar Kürt halkının yanında olacağız” diye konuştu.
‘Kürtler eski Kürtler değil’
DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz, “Kürt halkı ve dostları bu sorunun çözümü için 40 yıldır yürüyor. Barış ve özgürlük gelsin diye verdiğimiz mücadele mutlaka sonuca ulaşacaktır. Savaş kolay ama barış zordur. Biz Kürtler bu zorluk aşılsın diye mücadele ediyoruz. İktidar ve devlet de barış için çabalaması gerekiyor. Barışın önüne değil savaşın önüne barikat kurun. Kürt halkı barış için yürüyor ve yürümeye devam ediyor. Ortadoğu’da Kürtsüz bir sistem inşa etmeye çalışıyorlar. Yüzyıl önce Kürt halkının kaderinin çizildiği dönem ile bu dönem aynı değil. O dönemki Kürtler de bugünkü Kürtler de aynı değil. Biz bu topraklarda binlerce bedel ödedik. Bir yandan barış eli uzatılırken, diğer yandan Rojava’ya savaş açmak olmaz. Rojava’da tüm halklara bir arada bir yaşam inşa ettiler. Bugün Rojava’ya yapılan bir saldırı Türkiye demokrasisi için bir yıkım olacaktır. Bugün Türkiye’de yaşanan çoklu krizin nedeni tecrit, savaş politikalarıdır. Sayın Öcalan’ın paradigma ve felsefesini herkes biliyor. Sayın Öcalan’ın sunduğu çözüm aynı zamanda Türkiye’nin bu çoklu krizinin aşılması bir yoldur. Gelin mecliste Kürt sorunun çözümü ve demokrasinin nasıl inşa edileceğine ilişkin konuşalım. Bunun için milyonların ‘önderim’ dediği Sayın Öcalan’dır. Bu sorunun muhatabının Sayın Öcalan olduğunu biz de devlet de çok iyi biliyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: MA
