• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya

Özuğurlu: Türkiye otorite boşluğundan faydalandı 

13 Eylül 2020 Pazar - 10:39
Kategori: Dünya

Libya’daki savaşa ilişkin Fas’ta Hafter ve Serrac güçleri arasında varılan anlaşmayı kırılgan olarak nitelendiren gazeteci Özuğurlu, Türkiye’nin otorite boşluğundan faydalandığını söyledi

Libya’da yıllardır süren iç savaşın sonlandırılması ve siyasi sürece yeniden dönülmesi için 21 Ağustos’ta Trablus ve Tobruk yönetimlerinin ilan ettiği ateşkesi siyasi sürece dönüştürme çalışmaları sürüyor. Ateşkes koşulları arasında; Sirte ve Jufra kentlerinin silahsızlandırılmış bölge ilan edilmesi, 7 ayı aşkındır askıda olan petrol üretiminin yeniden başlatılması, 2021’de seçimlerin yapılması ve yabancı güçler ile paralı savaşçıların ülke topraklarından ayrılması yer alıyor.

Ortadoğu Uzmanı Musa Özuğurlu, taraflar arasında sağlanan ateşkesin ardından Fas’ta varılan anlaşma, Suriye’den taşınan paramiliter güçlerin akıbeti ve Arap Birliği’nin önceki gün Türkiye’nin Libya, Suriye ve Irak’tan koşulsuz bir şekilde çıkması çağrılarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA)’dan İsris Sayılğan’a değerlendirdi.

Savaşan devletlerin anlaşması 

Özuğurlu, Libya’da yapılan her anlaşmanın sadece Hafter ve Serrac taraflarının değil, savaşa dahil olan devletlerin de anlaşması olduğunu belirterek, tarafları arasında üstünlük sağlanmamasının anlaşmaya yol açtığını ifade etti. Berlin Konferansı’nın da siyasi çözüme odaklandığına dikkat çeken Özuğurlu, “Oraya cihatçıların götürülmemesi, kaçak silah götürülmemesi, iki taraf arasında ateşkes görüşmelerinin ve siyasal sürecin başlaması maddeleri yer alıyordu. Tüm bunlar aslında şu anda var olan konjonktürün korunması üzerine olan maddeler” dedi.

Anlaşma 3 ana başlıkta

Fas’ta yapılan anlaşmanın Merkez Bankası, Ulusal Petrol Kurumu ve silahlı kuvvetler olarak 3 ana başlıkta gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını söyledi.

Silahlı kuvvetler konusunda Libya’da iki başlı bir yapı olduğunu söyleyen Özuğurlu, bu ikili yapının bir askeri yetki problemini doğurduğunu, anlaşma çerçevesinde bir takım yetkilendirmelerle sorunun çözülmeye çalışıldığına değindi.

‘Herkes kendi tarafını kontrol edecek’

Özuğurlu, coğrafik dağılım sistemine dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Her iki taraf da bazı bölgeleri elinde tutuyor. Silahlı kuvvetler üzerinde bir mutabakat sağlanır ve ortak bir güç veya birbirlerini kontrol eden çatışma olmaması için iletişim halinde olan bir mekanizma oluşturabilirlerse, herkes kendi tarafını kontrol edecek. Böylece her zaman ihlale açık, herhangi bir biçimde çatışmaların tekrar başlayabileceği kırılgan anlaşma yapılmış oluyor. Ama eğer anlaşmada bir sorun çıkmazsa bundan sonra zannediyorum Libya’da durum bu şekilde devam eder.”

İki tarafın çatışmalara son verme iradelerinin olduğunu ifade eden Özuğurlu, “Ama uluslararası bir takım güçler ve Türkiye’nin Libya üzerinde tam etkileri olduğu için kendi çıkarları doğrultusunda bunları yönlendirebiliyorlar. Dolayısıyla bunları kendi özgür iradelerini kullanma konusunda özgür bırakacaklar mı, bilemeyiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin masraflarını Katar ve Serrac ödüyor 

Yapılan anlaşmalarda ülkedeki tüm yabancı askerlerin ve paralı güçlerin çıkarılması maddesine işaret eden Özuğurlu, Serrac’ın kendini tam olarak güvende hissedene kadar paramiliter güçlerin çıkarılmasına yanaşmayacağına dikkat çekti.  Özuğurlu, “Serrac, Türkiye’nin karşısında bulunan bir takım ülkelerle anlaşma yapar ya da onlara doğru yanaşırsa, bu güçlerin oradan çıkarılması kaçınılmaz bir durum olur. Çünkü yazılı olarak imza atılmış bir anlaşma var. Sonuçta Serrac hükümeti bunu yerine getirmek zorunda. Ama eğer Temsilciler Meclisi’yle aralarında sorun çıkarsa ya da Hafter Temsilciler Meclisi’ne rağmen harekete geçmeye kalkarsa, bu Serrac için büyük tehlike demektir. O zaman Serrac bunu düşünerek, bu anlaşmayı yerine getirmeyebilir. Bu, önümüzdeki süreçte iki tarafın nasıl bir güven oluşturacağına bağlı” ifadelerini kullandı.

Özuğurlu, paramiliter güçlerin ve Türkiye’nin oradaki masraflarının Katar ve Serrac hükümeti tarafından ödendiğini de vurguladı.

Türkiye fırsatçı

Uluslararası anlaşmaların artık uygulanabilir olmadığının altını çizen Özuğurlu, devletlerin anlaşmaları ihlal ederek, fiili olarak emrivaki yapabildiklerini söyledi. Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesinin önce kimsenin dikkatini çekmediğini, çünkü şu anki uluslararası konjonktürün buna izin verdiğini ifade eden Özuğurlu, “Şu an bir otorite boşluğu var. Küresel güçler dediğimiz güçlerin başka dertleri var ve onların doğrudan Türkiye gibi oralara asker ya da mühimmat gönderecek durumları yok. Türkiye bu boşluktan faydalandı. Dolayısıyla Türkiye fiili olarak yapmak istediklerini yapmaya devam etti” diye ekledi.

Arap Birliği’nin tavrı belirsiz 

Arap Birliği’nin önceki gün Dışişleri Bakanları düzeyinde gerçekleştirilen toplantının ardından yaptığı Türkiye’nin Libya, Irak ve Suriye’nden koşulsuz bir şekilde çekilmesi çağrısını değerlendiren Özuğurlu, Arap Birliği’nin Filistin meselesinde olduğu gibi, Türkiye konusunda da hiçbir zaman birlik olamadığını söyledi.

Kararların Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ekonomik ve siyasi açıdan güçlü olan ülkelerin etkisiyle çıktığını söyleyen Özuğurlu, şunları söyledi: Bir tavır belirlemiş değiller. Bütün Arap devletleri bir araya gelerek Türkiye’ye karşı tavır alırsa, o zaman bir etkisi olur. Ama bu durumda yapılan bir açıklamanın hiçbir etkisi olmaz.

HABER MERKEZİ

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

AstraZeneca teste kaldığı yerden devam edecek

Sonraki Haber

Lice’de gözaltına alınanlar serbest

Sonraki Haber

Lice'de gözaltına alınanlar serbest

SON HABERLER

‘Kimseden aman dilemedi, bir minneti de olmadı’

‘Kimseden aman dilemedi, bir minneti de olmadı’

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Çözüm tarihsel bir zorunluluk

Çözüm tarihsel bir zorunluluk

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

İmkâna mekân

Sarsılan hiza

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Süreç neden yavaş ilerliyor?

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Devrim Ayık’tan ne istiyorsunuz?

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

Mazlum Erenci: Hep genç kalacak!

Mazlum Erenci: Hep genç kalacak!

Yazar: Yeni Yaşam
29 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır