Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu Temsilcisi Pablo Sanchez Centellas, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde işçi hareketi ve sendikaların kilit bir rol üstlenmesi gerektiğini belirterek, demokrasinin mahallelerde başladığını söyledi
TÜM Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası’nın (TÜM BEL-SEN) düzenlediği 2’nci Uluslararası Yerel Yönetimler, Emek ve Demokrasi Sempozyumu’na katılan Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Temsilcisi Pablo Sanchez Centellas, kayyım politikası ve barış süreçlerinde özerkliğin önemine dair değerlendirmelerde bulundu.
TÜM BEL-SEN’in düzenlediği Yerel Yönetimler Sempozyumu’nun devletin kayyım uygulamalarını dayatmaya devam ettiği bir süreçte gerçekleşmesinin önemli olduğunu belirten Centellas, “Türkiye kayyum uygulamalarına son vermelidir. Bu, ülkede var olan otoriter eğilimin bir kanıtıdır. Ne yazık ki bu uygulama sadece bu ülkede değil, dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak uygulanıyor. Bizler demokrasinin mahallelerde, yerellerdeki topluluklarda başladığına inanıyoruz. Bu yüzden bunu reddediyoruz. Kayyım uygulamaları demokrasi, eşitlik ve sosyal adalete ters bir yaklaşım. Bu anlamda Avrupa Komisyonu’na ve Avrupa Birliği’nin diğer ülkelerdeki temsilcilerine bunun kabul edilemez ve antidemokratik olduğunu ve AB’nin, uluslararası kuruluşların Türkiye’deki durumu kınamaları gerektiğini belirten bir yazı yazdık” diye belirtti.
Kültür ve dil alanında dayatmalar
Yerel yönetimlerin özerk olması gerektiğine dikkati çeken Centellas, “Bir hükümetle veya bir rejimle çatışma halinde olduğunuzda, bu hükümet veya rejim kültür ve dil sorunlarında politikalar dayatıyorsa yerel toplulukların kendi kültürlerini geri kazanabilmeleri ve kendi öz yönetimleriyle bunu yapabilmek için gerekli olan fonlara sahip olabilmeleri önemlidir” dedi.
Sürece rağmen kayyım uygulamaları
Centellas, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu müzakere süreci bağlamında yerel yönetimlerdeki özerkliği güçlendirmesi gerektiğini belirterek, halkın da sürece inanması için bunun önemli olduğunu söyledi. Yerel yönetimler özerkliğinin güçlendirilmesinin önemli olduğunu ancak Türkiye’de şu anda kayyımlarla tam tersi bir durum yaşandığını hatırlatan Centellas, “Toplulukları desteklemek ve kendi kendilerini destekleyebilmeleri için güçlendirmek amacıyla yerellerde kaynakların ayrılması önemlidir. Bu anlamda sendikalar ve yerel topluluklar bu süreçte son derece önemli bir rol oynamaktadır. Eğer bunu başarırlarsa, bu süreç gerçekten ilerliyor demektir. Bu, yereldeki insanların dahil olmadığı bir tartışma olursa, çatışmaya neden olan sorunların çözülmeyeceği muhtemeldir” ifadelerini kullandı.
İşçi hareketinde İrlanda örneği
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin önemli bir fırsat olduğunu belirten Centellas, işçi hareketinin her barış sürecinde olduğu gibi Türkiye’deki süreçte de önemli olduğunu vurguladı. Bir çatışma döneminin ardından yeniden yapılanmada sendikaların rol oynamasının önemine de işaret eden Centellas, şöyle devam etti: “Bunu tarihsel olarak farklı toplumlarda gördük. Örneğin İrlanda’da iç savaşın ardından ve İrlanda Cumhuriyeti’nde sendikalar önemli bir rol oynadılar. Bunun nedeni müzakere etme, tartışma, insanları bir araya getirme ve ortak zemin bulma kapasitesidir. Bu nedenle sendikaları sürece dahil etmek ve onlara barış sürecinde rol vermek önemlidir. Bu, aslında sürecin gerçek anlamının bir sınavıdır. Hükümet, sendikaları, köylü/çiftçi örgütlenmelerini ve meslek örgütlerini bu diyaloğa dahil ederse bu onların gerçekten ciddi olduğunu gösterir. Toplumun geri kalanını dahil etmeden sadece kurumlar arası bir diyalog kurarsa kısa vadeli bir yaklaşım olur.”
Haber: Deniz Karabudak / MA









