Abdullah Öcalan’ın çağrısının başarısı için devletin adım atması gerektiğini ifade eden Paolo Ferrero, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün tarihi dönüşüm için fırsat olduğunu belirtti
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” adlı çağrısıyla, Türkiye’deki Kürt meselesine dair yeni bir perspektif sundu ve yeni bir çözüm sürecine dair tarihi bir adım attı. Yapılan bu çağrı, yalnızca Türkiye ve Kürdistan’da değil, uluslararası alanda da büyük yankı uyandırdı. Çeşitli açıklamalarda Abdullah Öcalan’ın çağrısı memnuniyetle karşılanırken, sürecin başarılı olabilmesi için devletin ve hükümetin somut adımlar atması gerektiği vurgulandı.
Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısını ve buna bağlı gelişmeleri İtalya Sosyal Dayanışma Eski Bakanı Paolo Ferrero Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Serkan Demirel’e konuştu.
‘Olumlu bir çağrı’
Abdullah Öcalan’ın çağrısının olumlu olduğunu belirten Ferrero,”Çok ağır bir sorunu gündeme getiriyor. Kürt halkının ve onun kendi kaderini tayin hakkının sorununa siyasi bir çözüm bulunabilir mi, bulunamaz mı? Asıl mesele olan bu sorulara yanıt arıyor. Bir diğer soru ise askeri yolun gerçekten bu sorunun siyasi çözümüne ulaşmak için en iyi yöntem olup olmadığıdır. Bana öyle geliyor ki Öcalan “hayır” diyor, yani askeri yol artık en iyi seçenek değil. Uzun yıllar boyunca silahlı mücadelenin gerekli olduğu tartışılmaz bir gerçektir ve eğer bu mücadele verilmemiş olsaydı, bugün bu soruları soramazdık. Bu nedenle, bunun bir siyasi öneri olduğunu düşünüyorum. Geçmişte hatalar yapılmadığını söylemek değil, ama mevcut güç dengesi göz önüne alındığında, artık başka bir seviyeye geçmenin gerekli olduğunu kabul etmektir. Bu yüzden Öcalan’ın çağrısının olumlu olduğunu düşünüyorum” diye belirtti.
‘PKK müzakereye açık’
PKK’nin silah bırakma tartışmalarına değinen Paolo Ferrero, “Ben burada, İtalya’dan, ‘Şunu şöyle yapmalısınız’ diyemem. Bu benim rolüm değil ve böyle bir şey mümkün de değil. Bu yüzden, doğrudan sahada olan, bu durumu birebir yaşayan yoldaşların perspektifi belirleyip bu doğrultuda çalışmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla, bana göre Öcalan’ın önerisinin en önemli yanı, bu yönde bir diyalog kapısını açmış olmasıdır. PKK’de bu doğrultuda müzakereye açık olduğunu belirtti. Şimdi asıl mesele, bu sürecin nasıl başlatılıp ilerletileceğini görmek. Ancak Öcalan, hâlâ cezaevinde olmasına rağmen bu süreci yönlendirmeye devam ediyor” dedi.
‘Uygun koşullar oluşturulmalı’
“Abdullah Öcalan’ı hala cezaevinde tutmak, devletin sürece yaklaşımının bir göstergesi” diyen Paolo Ferrero, “Eğer, Türkiye devlet olarak bu sorunu siyasi yollarla çözmek istiyorsa, bu çağrıya karşılık vermek ve buna dönük adım atmakla sorumludur. Öcalan da gelecekte yeni açıklamalar yapabilir veya farklı yönlendirmelerde bulunabilir. Ama bence asıl mesele, devletin bu çağrıyı dikkate alıp ve onu ilerletebilecek bir konumda olması gerekiyor. Öcalan’ın çağrısının hayata geçirilmesi için uygun koşulları oluşturmak ve aynı zamanda güvenli bir tartışma ortamının sağlanmasını garanti altına almak gerekiyor. Özellikle Türkiye’deki Kürt halkının güvenliğinin teminat altına alınması öncelikli bir meseledir. İşte bu tartışmanın asıl zorluklarından biri de budur. PKK’nin lider kadrosunun bu konuyu dikkatli ve etkili bir şekilde değerlendirme kapasitesine sahip olduğuna inanıyorum” diye belirtti.
Avrupa çağrıyı desteklemeli’
“Biz Avrupa’da, Öcalan’ın bu çağrısını desteklememiz, bunu olumlu bir adım olarak görmemiz ve Türk hükümetinin baskıcı tutumlar sergilemesini engellemek için elimizden geleni yapmalıyız” diye belirten Paolo Ferrero, “Türk devletinin sürece tutumunu ifşa edebilir, Avrupa hükümetlerinin de bu sürece olumlu bir katkı sunmaya zorlamalıyız. Şu an Avrupa’da siyasi durum zor olsa da, eğer böyle bir destek sağlanma ihtimali varsa, bunu değerlendirmek gerekir. Öcalan’ın çağrısının olumlu bir yöne gitmesi için etrafında bir siyasi çalışma yürütmenin mümkün olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
‘Koşullar çatışmaya zorladı’
“Öcalan’ın savunduğu paradigmadan vazgeçtiğini düşünmüyorum” diyen Paolo Ferrero, “Yakın zamanda İtalya’daki Cosenza Üniversitesi’nde bu konuyla ilgili bir tartışmaya katıldım. Bana göre, Öcalan’ın düşüncesi, yalnızca siyasi ve taktiksel koşullara bağlı değil, bunların ötesine geçen bir kavramsal çerçeveye dayanıyor. Öcalan’ın şöyle düşündüğünü düşünüyorum – ve bu konuda onunla aynı fikirdeyim – halkların özgürleşme süreci, özellikle de Kürt halkının özgürlük mücadelesi, düşmanı dönüştürebilme kapasitesine sahip olmalıdır. Sadece askeri güç kullanarak bir özerklik veya bağımsızlık durumu dayatılamaz; eğer düşmanın tutumunu değiştiremiyorsanız ve iki olasılık arasında bir uzlaşma bulamıyorsanız, bu süreç başarıya ulaşamaz. Çünkü maddi güç açısından bakıldığında, Türk devletinin askeri olarak Kürt halkından çok daha güçlü olduğu açıktır. Dahası, Türk devletinin bugüne kadar korkunç katliamlar yapmaktan, büyük suçlar işlemekten geri durmadığını da gördük. Bu nedenle, Öcalan’ın temel düşüncesi, Kürt halkının askeri çatışmaları amaçlamadığını göstermek ve vurgulamaktır. Kürtler, askeri mücadeleye ancak Türk hükümetinin dayattığı koşullara yanıt vermek için başvurmuştur. Bu, stratejinin merkezi değil, koşulların zorladığı bir durumdur” dedi.
‘PKK terör listesinden çıkarılmalı’
“Avrupa Birliği (AB) çözüm değil, sorunun bir parçası” olduğunu söyleyen Paolo Ferrero “Bunu Suriye konusundaki tutumunda da görebiliriz. AB sıklıkla pozisyon değiştiriyor. ABD ile ilişkilerinde de Avrupa, uluslararası bağlamda bazen Amerikalılardan bile daha sorunlu bir tutum takınıyor. Bunu şu an Rusya ile olan ilişkilerinde de görebiliyoruz. Bu yüzden, Avrupa’daki sol güçler olarak, bu süreci lehimize çevirmeli ve Öcalan’ın çağrısını desteklemeliyiz. Bu doğrultuda, PKK’nin ‘terör’ örgütleri listesinden çıkarılması için mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
‘Özgürlük kampanyası sürmeli’
“Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyasına değinen Paolo Ferrero, “Bu kampanya kesinlikle devam edilmesini düşünüyorum. Öcalan’a özgürlük talebi şimdi daha fazla dile getirilmeli ve toplumsallaştırılmalı. Çünkü Öcalan’ın maruz kaldığı koşullar tahammül edilemez, inanılmaz ve insanlık dışıdır. Hele ki şimdi, Öcalan böyle bir barış önerisi sunmuşken, onun serbest bırakılması mücadelesi daha da önemlidir. Ancak her durumda, bu kampanya yürütülmelidir. Çünkü Öcalan’ın bu şekilde, tecrit içinde, hapiste tutulması kabul edilemez. Bu yüzden belki de şu anda Kürt hareketleriyle diğer ülkelerdeki dayanışma arasındaki en önemli ortak mücadele noktası, Öcalan’ın özgürlüğüdür. Çünkü bugün onun serbest kalmadan barış görüşmelerinin başlatılabileceğini söylemek çok zordur. Eğer Öcalan özgür olursa ve müzakereleri bizzat yürütürse, işler çok daha kolay olur. Bu tek başına tüm sorunları çözmez belki ama sorunun %90’ını çözeceği kesin. Bu nedenle, Öcalan’ın özgürlüğü için şimdiye kadar olduğundan daha güçlü bir kampanya yürütmek gerekiyor ki gerçek bir müzakere süreci başlayabilsin” diye belirtti.
‘Özgürlüğü Ortadoğu için fırsat’
Silah bırakma sürecinin çok karmaşık ve kolay olmayan bir süreç olduğunu belirten Paolo Ferrero şu ifadeleri kullandı:
Bunu dünya örnekleri bize gösterdi. Ve bu süreci, hareketin en temsilci figürü, tarihi ve siyasi lideri olan kişi, sözünü söyleme fırsatına sahip olmadan yapamayız. Bu çok açık. Bence süreç uzun olacak. Bu nedenle, bugün çalışmaya başlamak gerekiyor. Çünkü süreci başlatma şansı olan bazı ilk adımlar atılmalı. En kötü durum, Öcalan’ın süreci başlatma önerisinin, her şeyin durduğu bir duruma düşmesi olur ki bu çok olumsuz bir durum olur. O yüzden, Türk devletinin sürecin önünü açacak, bunun ihtimalini sağlayacak ilk adımları atması gerekiyor. Öcalan bir devlete bir teklif sundu, bu teklifin bir milimetre, bir santimetre ilerlemesi için ne yapılması gerektiğini görmek gerekiyor. Süreç ilerlemeli, durmamalı, bu durumda kalmamalı. Bu noktada, Apo’nun özgürlüğünün önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Çünkü gerçekten inanıyorum ki, Öcalan’ın özgürlüğü, hem Kürt hareketi ve halkı için hem de Kürt meselesi gibi Orta Doğu’daki büyük uluslararası bir sorunun çözülmesinde tarihi bir değişim yaratma fırsatıdır.
ROMA