Bir yandan ekonomik kriz, bir yandan ağır çalışma koşulları ve bir yandan da erkek egemen zihniyet kıskacında tarlada çalışan kadınlar hiçbir şekilde emeklerinin karşılığını alamıyor. Kadınlar, yaşanan krize bir çözüm bulunmasını istedi
Bir yandan derin ekonomik kriz bir yandan bura rağmen ağır çalışma koşulları altında emek veren milyonlar. Zorlu koşullarda çalışmak zorunda kalan kesimlerin başında da kadınlar geliyor. Yazın sıcakta kışın ise yağmur ve soğukta tarlalarda çalışan kadınlar da her türlü zorlukla karşı karşıya.
Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesinin Avşat (Güleçoba) mezrasında tarlalarda çalışan kadınlar her türlü zor şartlara rağmen tarlada çalışarak kriz koşullarında ayakta kalarak geçinmeye çalışıyor. Avşat’ta tarlada çalışarak geçinmeye çalışan kadınlar hangi koşullarda çalıştıklarını anlattı.
Emeğimizin karşılığını alamıyoruz
Geçimini sağlamak için sabahın erken saatlerinde tarlaya gitmek zorunda kaldığını belirten kadınlardan Esmanur Karabulut, “Akşam saat 7 gibi evlerimize dönüyoruz. Tarlada karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri de güneşin altında saatlerce biber toplamak. Ağır yükler kaldırdığımız için sırtımız, belimiz ağrıyor. Kendimize dikkat etmesek birçok sağlık sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz. Gübre ve ilaçlama yaptığımızda alerjik durumlarla karşılaşıyoruz. Yaptığımız işin karşılığını alamıyoruz. Çalışıyoruz, bir miktar para elimize geçiyor. Ama çiftçiden daha çok market kısmı ve hal kısmı kazanıyor. Ve bu durumda devletin buna çözüm bulması gerekiyor ama pek bir şey yaptığını görmüyoruz. Bu ekonomik kriz de geçimimizi sağlayabiliyoruz. Ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz” dedi.
Erkek değilim diye iş vermediler
Tarlada çalışarak geçinemeyen, üniversite mezunu olan ama erkek egemen yaklaşımdan kaynaklı mesleğini yapamayıp yeniden tarlaya dönen Esmanur Karabulut, “Üniversite üçüncü sınıf öğrencisiyim. Ziraatte çalışmak için iş başvurusunda bulundum. Genel olarak ziraat okuyanların çoğunluğu erkektir. İş başvurusu yaptığımda bana, ziraatta çalışanların çoğunluğunun erkek olduğunu ve o ortamda kadınlara iş veremediklerini belirttiler. Ben zaten çiftçilik yapıyorum. Her zorluğu göze alırım. Ziraat mühendisliği okuyan bir kadın olarak birçok zorlukla karşı karşıya kalıyoruz” diye belirtti.
20 bin lira hangi çocuğa yetsin!
Sabah erken kalkıp çalışmak için çocuklarını doyurmadan tarlaya götürmek zorunda kaldığını söyleyen Emine Karabulut da, “Tarlada işimiz bittikten sonra eve gidip yemek hazırlıyoruz. Çalışıyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Gübre, ilaç her şeyi karşılıyoruz, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Gübre ilacının parasını çıkaramıyoruz. Geçimimizi sağlamamız için eşim dışarıda çalışmak zorunda kalıyor. Ben ve çocuklarım da tarlada çalışmak zorunda kalıyoruz. Eşim dışarıda çalışmak zorunda kalıyor. Asgari ücretle çalışıyor, bize yetmiyor. Dört tane çocuğum var. Çocukların masrafları var, evin masrafları var. Asgari ücret biraz daha fazla olsaydı geçimimizi sağlayabilirdik. 20 bin lira ile dört tane çocuğa bakamazsın” diye kaydetti.
AMED