TSK’nin ‘Pençe’ adı altında Federe Kürdistan’da başlattığı harekat devam ediyor. Türkiye’nin harekatı genişletmek için uluslararası destek aradığı öğrenildi. Mesud Barzani’nin ‘Bir kez daha Kürt kanının Kürt eliyle dökülmesine izin vermeyeceğiz’ sözlerinin KDP cephesinde karşılık bulup bulmayacağı ise merakla bekleniyor
Erdoğan Altan Hewler
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 27 Mayıs’ta “Pençe” adıyla Federe Kürdistan Bölgesi sınırları içinde başlattığı operasyon, F-16 savaş uçaklarıyla yerleşim yerleri ve kırsalın bombalanmasıyla devam ediyor. Bölgede başlatılan saldırıların üzerinden 2 ay geçerken, bu süre içinde Türk savaş uçakları 50 kez Bradost, Kandil, Behdinan bölgelerini bombalarken 44 farklı alanda da saldırı oldu. Türk ordusunun devam eden hava saldırılarında 5 sivil yaşamını yitirirken, 16 kişi ise yaralandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Suriye’den çekileceği açıklamaları, Fransa’nın Minbic’e asker gönderme ve Cerablus-Minbic arasındaki Sacur suyu kenarında DSG ile TSK/ÖSO arasında çatışmalar yaşanmaması için ABD güçlerinin devriye atması, Soçi’de varılan mutabakat çerçevesinde Türkiye’nin El Kaide bağlantılı Cephet El Nusra’nın başını çektiği Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) gruplarının İdlib’den çıkması için ikna süresinin verilmesi ve Türkiye’nin bir anda taraf olmasından kaynaklı Rusya’nın gönlünü almak ve Afrin’in borcu karşılığında S-400 füzelerini satın alması kararı, Türkiye tarafından Cerablus’tan Tıl Rıfat’a havan toplarıyla saldırı düzenlemesi, en son Kuzey-Doğu Suriye sınır hattında “Güvenli Bölge” oluşturma tartışmalarının yaşandığı bir süreçte, bir anda TSK’nin 30 helikopterle Hakkari’nin Şemdinli ilçesi ile sınır olan Xakurke bölgesinin Şekif ve Evdilkofi dağlarına çok sayıda asker indirmesi, gözleri Irak ve Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne çevirdi.
Barzani ‘izin vermeyiz’ dedi
TSK, ilk etapta Şekîf, Evdilkofî, Lêlkanê ve Xakurkê bölgelerini ablukaya almak ve bölgeyi kontrol etmek için uzun süre bölgeye hava saldırıları düzenledi. TSK’nin bu harekatına HPG’nin karşılık vermesiyle uzun süredir çatışmalar yaşanıyor. Bu operasyonda Türkiye’nin yanı sıra Federe Kürdistan Hükümeti, KDP ve YNK’nin payı ile İran, Irak ve ABD’nin dahiliyeti de tartışılıyor. Her ne kadar KDP Genel Başkanı Mesud Barzani, 4 gün önce Erbil’deki bir toplantıda “Bir kez daha Kürt kanının, Kürt’ün eliyle dökülmesine izin vermeyeceğiz. Bunun için çalışıyoruz” dese de idaresindeki yönetimin harekattaki tutumu kimi çelişkileri de ortaya koyuyor.
Ekonomi tekliyor
Komşu ülkeleriyle sorunlar yaşayan, ekonomik krizin pençesindeki Türkiye’nin bu tabloya rağmen milyarlarca lirayı savaşa ayırması da ülke gündeminde önemli bir yer teşkil ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayat pahalılığından şikayet edenlere “Sivri biberin fiyatını bırak bir mermi kaç para?” sözüyle cevap vermesi sıkışmışlığı gösterdi.
Şu an Lêlkan bölgesinde takılı kalan operasyonun daha geniş alana yayılması için Türkiye’nin hem uluslararası güçler hem de bölgesel güçler ile işbirliği aradığı, diplomasi trafiği yürüttüğü öğrenildi.
Köylülere yönelik baskılar
Türk ordusu bölgede yürüttüğü saldırılardan istediği sonucu alamazken, bu kez farklı planları devreye soktu. Bölgedeki halka HPG’lilerin yerlerini söylemeleri, onlara karşı ayaklandırma ve işbirliği baskısı kuruldu. KDP ve Türk güçleri birçok kez bölgenin ileri gelenleri ve halkı bir araya getirip toplantılar yapmasına rağmen halkı karşı eylemlere getiremedi.
Hükümet kuruldu ama…
Nêçirvan Barzani’nin bölge başkanı seçilmesinin ardından 10 Temmuz’da Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nda yapılan oturumda Mesrur Barzani yemin ederek, yeni hükümeti kurdu. 30 Eylül 2018’de yapılan parlamento seçimlerden 283 gün sonra parlamentoda Mesrur Barzani ve bakanlar yemin ederek, hükümet kurulmuş oldu. Ancak bölge halkının büyük tepkilerine neden olan önemli gelişmelerden birisi de KDP peşmergelerinin 90’lı yıllardan beri üslendiği Duhok’un Zaxo ilçesinde bulunan 5 stratejik tepenin 22 Haziran’da Türk ordusuna teslim edilmesi oldu. Teslim edilen noktaların başında Behdinan bölgesindeki Girê Serzêrik Tepesi geliyor. Bu tepede yaklaşık 20 yıldır peşmerge üsleri vardı. Ama aynı zamanda Türkiye’ye bağlı istihbarat merkezleri de bulunuyordu. Tepe artık tamamen Türk ordusuna teslim edildi. Diğer noktalar ise şöyle sıralandı: Girê Barox Tepesi’nin karşısındaki Girê Xemgin, Berwariyan bölgesinde Girika ve Qumriyê köylerinin yukarısında olan Girê Casus, Zaxo çıkışındaki Çiyayê Sipî’de bulunan tünelin yakınlarında iki nokta.
Bir ay sonra kendilerine geldiler!
Bölge halkının tüm çağrı ve tepkilerine rağmen hem Irak, hem de Federe Kürdistan Bölgesi hükümet yetkilileri saldırıdan ancak bir ay sonra yani Türk savaş uçakları 26 Haziran’da Xakurkê’nin Goşîne bölgesini bombalaması sonucunda Mensur Mansur Nafih’in yaşamını yitirdiği, Mansur’un kardeşi Peyişwe Nahîf ile iki köylünün de yaralandığı olaydan sonra açıklama yapmaları dikkat çekti. Saldırı öncesinde görüştükleri mevkidaşlarını kızdırmama çabası içinde olan Irak Cumhurbaşkanı Salih ve Başbakan Abdulmehdi, “Bombalamalarda sivillerin zarar görmesi kabul edilemez” şeklinde temkinli açıklamalar yaparken, Irak Federe Kürdistan Bölge Hükümeti tarafından yapılan yazılı açıklamada ise Türkiye’nin “komşu ülke” ve PKK’nin saldırılarının da “pervasızca yaklaşım” olarak değerlendirilmesi dikkat çekti. Bu açıklamalar, daha medyanın görsel kanalların “son dakika” alt yazısı olarak geçiyordu ki, Türk savaş uçakları 27 Haziran’da Kandil’in Kortek alanında iki sivil aracı daha bombaladı. Bombalama sonucunda 3 sivil katledildi, 5 kişi ise yaralandı.
TSK’nin gövde gösterisi
Tüm tepkilere rağmen ancak bir aydan sonra bölge halkının “hayal kırıklığı” yaşadığı açıklamalar üzerindeki tartışmalar devam ederken, 28 Haziran’da Türk ordusuna ait çok sayıda asker ve ağır silah, askeri araçlarla Zaxo’nun Bêgova beldesinde bulunan Girê Biyê askeri üssüne taşınma görüntüleri yansıdı. Amediye’ye bağlı Şêladizê beldesinde bulunan Sirê Askeri Üssü’ne de aynı şekilde helikopterlerle askerler taşındı. Bu sevkiyatlar sürerken aynı zamanda Türk savaş uçaklarının bombalamaları da devam ediyordu. Türk savaş uçaklarının 18 Temmuz’da Amediye’nin Sipîndar köyüne yönelik yaptığı hava saldırısında 3 sivil yaralandı. Aynı uçaklar 19 Temmuz’da ise Maxmur Mülteci Kampı’nı bombaladı. 24 Temmuz’da Amediye’nin Birîfka ve Çeqela köyleri bombalandı. 25 Temmuz’da Amediye’nin Kanê beldesi ve Dêreşê köyü bombalandı.
Siviller hedef oldu
Türkiye’nin saldırılarının arttığı bir dönemde KDP, 15 araçlık askeri malzeme ve çok sayıda peşmergeyi Bradost ve Berbizina’ya gönderdi. Duhok’un Zaxo ilçesinde 4 Haziran’da, Ramazan Bayramı’nın birinci gününde TSK askerinin sınırın öte yakasında açtığı ateş sonucunda 22 yaşında Emin Salih adında Ezidi bir genç öldürüldü. IŞİD saldırısı sonrasında Duhok’a yerleşen Emin Salih, Çem Mişko Kampı’nda kalıyordu. Türk savaş uçakları 5 Haziran’da bayramın ikinci gününde Bradost’a bağlı Mêrgereş köyünde bulunan Geliyê Şêx Zazanî alanını bombaladı. Bombardımanda Bradost’taki Hêrt Ovası’nda yangın çıktı. Hêrt Ovası’nda yangın çıkması üzerine pêşmerge güçleri yangın alanına gittiği sırada bir kez daha hava saldırısı yapıldı. Bombardımanda 3 pêşmerge yaralandı. Yaralanan pêşmergeler KDP’ye bağlı 80. Pêşmerge Gücü’nde görevliydi.
Irak ve Kürdistan işin neresinde?
TSK’nin harekata başladığı 28 Mayıs’ta Irak Cumhurbaşkanı, YNK’li Berhem Salih Türkiye’ye gelmişti. İstanbul’da Erdoğan ile bir saat yapılan görüşmede Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, MİT Başkanı Hakan Fidan da hazır bulundu. Öncesinde, 27-28 Nisan tarihinde Mevlüt Çavuşoğlu Bağdat ve Hewlêr’e yaptığı ziyaretin ardından 15 Mayıs tarihinde ise Irak Başbakanı Adıl Abdulmehdi Türkiye’yi ziyaret etmişti. Federe Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani de 10 Haziran’da yemin edip Bölge Başkanı olduktan hemen sonra 21 Haziran’da İstanbul’a giderek, Erdoğan ile görüştü. Irak Cumhurbaşkanı Salih’in Türkiye ziyareti yaptığı aynı günde saldırının yapılması tesadüf mü yoksa Türkiye’nin Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi yönetimine bir mesaj mıydı tartışmaları yaşanırken, bölgedeki gazeteci, akademisyen, siyasi gözlemcilerin “YNK, Türkiye ile yakın ilişkiler kurmak için KDP’ye destek veriyor. Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ve diğer Irak yetkililerinin Türkiye ziyareti Xakurkê operasyonunun gerçekleştiği bir dönemde olması tesadüfi değildir. Operasyondan bilgileri olduğu kesindir” görüşü hakim.
YARIN:
Irak’ta kimin eli kimin cebinde…
ABD’nin İran ve Çin alerjisi.
politikaları nasıl etkiliyor?
Türkiye’nin ‘Misak-ı Milli’ düşü…
Kürtler saldırılar karşısında birlik
olabilecek mi?