Pentagon ve Kremlin’den Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye harekat düzenleme tehditlerine ilişkin açıklamalar geldi.
Türkiye, içeride çıkmaza sürüklendikçe dış krizler yaratıyor. Kuzeydoğu Suriye konusunda tehditler devam ederken Urfa’nın Suriye sınırındaki Akçakale ilçesine tank ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. ABD ve Rusya’dan uyarılar geldi. Türkiye’de sıkıştıkça Suriye krizini köpürtmeye çalışan AKP yönetiminin gerilim dozunu yükseltmesine yanıt veren ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) Ortadoğu’dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Michael Mulroy, Kuzeydoğu Suriye’de “Güvenli Bölge” oluşturma yönündeki taahhütlerin kendilerine düşen kısmını yerine getirdiklerini belirtti. Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre Mulroy, basın toplantısında, Washington ile ortak çalışmalardan memnun olmadığı konusunda şu değerlendirmede bulundu: “Ben, tüm anlaşmaları yerine getirdiğimizi düşünüyorum. Bunun çalıştığını düşünüyoruz. Bu bir denge. İlerleme kaydettik. Bunlar, karada ve havada ortak devriye faaliyetleri, birlikte çalıştığımız koordinasyon merkezinin oluşturulması. Bunların öne çıkarabileceğimiz şeyler olduğunu düşünüyorum.”
Rus ajansı Sputnik’in haberine göre Kremlin Sözcüsü Peskov da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, TSK’nin Fırat’ın doğusuna “bir gece ansızın” girebileceği yönündeki açıklaması soruldu. Peskov, “Olup bitenleri çok dikkatli bir biçimde izliyoruz, bunlar önemli. (Rusya) Devlet Başkanı Putin’in defalarca söylediği gibi, Türkiye’nin kendi topraklarını terörist unsurlardan koruması meşru bir haktır, ancak Türk meslektaşlarımızın da kabul ettiği gibi, Suriye’nin topraksal ve siyasi bütünlüğü esastır. Bu nedenle olanları dikkatle izlemekteyiz.”
Ebdi: Komitede hata yaptılar
DSG Genel Komutanı Mazlum Ebdi de Medya Haber TV’den Barış Boyraz’a yaptığı açıklamada DSG’nin de katıldığı güvenlik mekanizmasının işlediğini söyledi. Erdoğan’ın BM’de işaret ettiği ilçe ve köyler inşa etme planına değinen Ebdi, şunları kaydetti: “Başkalarını bu bölgelere getirip onlara şehirler, köyler inşa etmek, tarım arazileri dağıtmak falan tamamen hayaldir. Pratikte karşılık bulması hiçbir zaman mümkün değil. Bizim ve herkesin de kabul ettiği şudur; tüm göçmenler, ister Türkiye’de ister başka yerde olsun, yani herkes kendi toprağına, evine dönebilir. Kuzey-Doğu Suriye için ‘güvenlik mekanizması’ kapsamında kabul ettiğimiz budur” dedi.
Ebdi, Sınır Güvenliği Mekanizması konusuna ilişkin de şu ifadeleri kullandı: “Belirlenen çerçeve pratikte işliyor ve devam edecek. Tümünün tamamlanması için zaman alır” derken, Suriye Anayasa Komitesi’nde Kürt, Arap, Türkmen, Süryani halkların dışarıda bırakıldığını söyledi. Ebdi, “Kuzey-Doğu Suriye halklarının temsilcilerinin katılmadığı hiçbir çalışma başarılı olamaz. Türk devletinin baskıları nedeniyle böyle olduğuna inanıyoruz. Komitenin oluşumunu destekleyenler de buna razı olmuş. Bu da büyük bir hatadır. Çözüm isteniyorsa bu bölgenin temsilcilerinin katılımı şarttır. Yapılacak anayasaya, bu bölgede yaşayan halkların onayı da şarttır.”