PKK’nin kurucu kadrolarından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun için birçok yerde olduğu gibi PKK açısından tarihi bir önem taşıyan Tuzluçayır Mahallesi’nde de anma etkinliği düzenleniyor
PKK, dün kurucu kadrolarından Ali Haydar Kaytan ile Rıza Altun’un yaşamlarını yitirdiğini duyurdu. Duyurunun ardından birçok kentte anma etkinlikleri düzenlenmesi kararı alındı. Anma etkinliklerinin yapılacağı yerlerden biri de Ankara’nın Tuzluçayır Mahallesi oldu.
Tuzluçayır Mahallesi, PKK’nin kuruluşuna giden yolun en önemli duraklarından biri. Türkiye ve Kürdistan’dan göç eden Alevilerin göçünün ilk uğrak yerinden olan ve kentin çeperinde inşa edilen bir gece kondu mahallesi olan Tuzluçayır, 1970’lerde gelişen devrimci müdahalenin kayda değer bir mekanı haline geldi. 1960’larda hazine arazilerine inşa edilen mahalle, ekonomik nedenlerle göç edenlerin sığınağı oldu. Kayseri, Çorum, Yozgat, Sivas ve Kırşehir’den gelen Alevi ağırlıklı nüfus, mahallenin baskın kültürünü oluşturdu. Gelinen yerlerden var olan dayanışma kültürünün devrimci bir yönelimle “komünal” yaşam temelinde şekillenmeye başladığı mahallede, göç edenler kendi yörelerinden gelenlerle kurduğu küçük topluluklarla bütünlüklü bir yaşamın temelini attı.
Çevresinde faşizan eğilimler taşıyan mahalleler arasında “devrimci bir ada” olarak kalan mahalle, bu kuşatma altında, çeşitli ideolojik-politik farklılıkları, savunma temelinde bir birlik eğilimini güçlendirdi. Dünyada gelişen 1968 devrimci gençlik hareketi, mahalleyi de etkiledi. Devrimci hareketlerin yükselişi ve onun gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve Hüseyin İnan mahalleye geldiği rivayetleri, mahalleliyi devrimci duyguların zirvesine taşıdı.
Ancak devrimci heyecan ve ilişkiye rağmen devrimci hareketler, mahallede gözle görülür bir örgütlenme yapısını sürdüremedi. 12 Mart darbesi ise devrimci hareketlere ağır bir darbe vurdu. Mahir Çayan ve yoldaşlarının Kızıldere’de katledilmesi, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı, İbrahim Kaypakkaya’nın işkencede katledilmesi, devrimci hareketlerin mobilizasyonunu etkiledi.
Darbenin devrimci hareketlere yönelmesi, liderlerini katletmesi, toplumda büyük bir tepkiye neden oldu. Tuzluçayır, sosyal yapısı, Alevi kimliği ve faşist kuşatmaya karşı duruşuyla, bu süreçten en çok etkilenen mahalle oldu. Hüseyin İnan’ın Sivas ve Kayseri-Sarız kökenli akrabaları, İbrahim Kaypakkaya’nın ailesinin mahallede yaşaması nedeniyle mahallenin devrimci karakterini güçlendirdi. 1973’ten sonra mahallede bilinçli propaganda ve örgütlenme arttı. Tuzluçayır, Türkiye çapında devrimci bir merkez olarak gündemleşti.
Tuzluçayır’da Apocuların ilk adımları
Türkiye solundan Dev-Yol, Kurtuluş, Halkın Kurtuluşu ve TİKKO gibi hareketlerin taban bulduğu mahallede, Apocu Hareket’in ilk örgütlendiği mahallelerden biri oldu. Ancak 1970’lerin başında, Kürt hareketi mahallede henüz bilinmiyordu; Türkiye solu kimliği hakimdi. Tuzluçayır Halk Kültür Derneği (THKD), 1970’lerin ortasında gençler tarafından kuruldu ve devrimci ruhu örgütlü bir harekete dönüştürdü. Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’na (THKO) gönderme yapan ismiyle dikkat çeken dernek, Rıza Altun, Ali Doğan Yıldırım ve Doğan Kılıçkaya gibi gençlerin öncülüğünde şekillendi. Etnik ve mezhepsel ayrım gözetmeden, Kürt, Türk, Alevi ve Sünni gençleri bir araya getiren THKD, faşizme karşı mücadelenin merkezi oldu.
Kemal Pir’in rolü
Apocu Hareket’in Tuzluçayır’a girişi, Kemal Pir’in 1975’teki mahalleyle bağıyla başladı. Devrimci birikime sahip olan mahallede, Kemal Pir’in gelişi, tesadüfi bir tanışmadan çok, devrimci bir arayışın sonucu oldu. Kemal Pir, önce Akdere Mahallesi’nde çevre edindi, ardından Tuzluçayır’a yöneldi. Kemal Pir’in mahalleye yerleşmesi kolay olmadı. Tuzluçayır’da herkes birbirini çocukluktan tanıyordu; dışarıdan gelen bir yabancının kabul görmesi zordu. Kemal Pir, mahallede kendini ispatlamak için faşizme karşı mücadelede aktif rol aldı. 1975’te Devrimci Gençlik Birliği’nin (DGB) faşizme karşı afiş asma eylemine katılmak istedi. Ancak afişteki DGB imzasının karalanmasını şart koştu. Bu talep, mahalle gençleri tarafından soğuk karşılandı; 12 Mart’ın tahribatları nedeniyle tanımadıkları birine kuşkuyla yaklaşıyorlardı. Kemal Pir, talebinden vazgeçerek eyleme katıldı, ancak Abidinpaşa’daki ırkçı derneğe baskın tartışmasında mahalle gençlerinin eğilimini değiştiremedi. Dernek basıldı, polislerle çatışma çıktı ve bu olaylar Kemal Pir’in tanınmasını sağladı.
Kemal Pir, bu olaylardan sonra Tuzluçayır’da bir ev kiraladı ve mahalle gençleriyle düzenli ilişki kurdu. Onun sıcakkanlı, coşkulu ve girişken tavrı, gençleri etkiledi. Kahvehane tartışmalarında, dernek toplantılarında ve eylemlerde ön saflarda yer aldı. Kemal Pir, genel bir devrimcilik söylemiyle hareket ediyor, herhangi bir örgütü açıkça temsil etmiyordu. THKO ve THKP-C’ye yönelik eleştirel ama kapsayıcı yaklaşımı, gençler arasında merak uyandırdı. Mahalledeki kavgacı ve atak gençlerin enerjisiyle Kemal Pir’in arayışları birleşti; bu, onu kısa sürede aranan bir lider haline getirdi.
Tuzluçayır’ın PKK kuruluşundaki rolü
Tuzluçayır, PKK’nin kuruluş sürecinde sadece bir merkez değil, aynı zamanda öncü kadroların yetiştiği bir okul oldu. 1975’te, Ali Doğan Yıldırım’ın öncülüğünde Kürt sorunu tartışılmaya başlandı. Mahallede Türkiye solu kimliği hakimken, Kemal Pir’in gelişiyle Apocu Hareket’in tohumları atıldı. 1975’te, Maltepe’deki bir evde Abdullah Öcalan ile tanışan Tuzluçayırlı gençler, Öcalan’ın mahalleye sık sık gelerek düzenlediği eğitim ve toplantılarla ideolojik olarak güçlendi. Öcalan, ailelerle kurduğu sıcak bağlarla ve halkçı anlatım tarzıyla mahallelinin güvenini kazandı. Tuzluçayır’daki evlerde yapılan toplantılar, PKK’nin ideolojik temellerinin atıldığı ilk mekanlardan biri oldu. Tuzluçayır, 1975’te Apocu Hareket’in Ankara’daki ilk kitlesel mitingine 250-300 kişilik bir grupla katıldı. Samanpazarı Köprüsü’nden Kurtuluş Parkı’na uzanan yürüyüşte, “Hernepêş” şarkısını söyleyerek ilerleyen gençler, siyah-beyaz puşileriyle dikkat çekti. Bu miting, Tuzluçayır’ın devrimci kimliğini tüm Ankara’ya duyurdu.
Mahalleden çıkan öncü kadrolar
Mahalleden çıkan kadrolar, PKK’nin öncüleri oldu. Rıza Altun, THKD’nin kurucularından biri olarak faşizme karşı mücadelede ön saflarda yer aldı. Ali Doğan Yıldırım, Kürt sorununa duyarlılığıyla gençleri harekete geçirdi, ancak 1970’lerde bir tabanca kazası sonucu yaşamını yitirdi. Doğan Kılıçkaya, 1996’da Garzan’da, Şahin Kılavuz Hêzil suyunda, Haydar Altun Uludere’de işkenceyle, Asker Demir ise polis tarafından katledildi. Bu isimler, Tuzluçayır’ın devrimci mirasının taşıyıcıları oldu.
PKK 12’nci Kongresi’nde “yeni bir başlangıç” olarak dün duyurulan kararlarla, PKK’nin kök saldığı ilk mahallelerden biri olan Tuzluçayır yeniden hatırlandı. Bugün, Altun’un Tuzluçayır’daki evinde Altun ve Ali Haydar Kaytan için anma töreni düzenleniyor. Rıza Altun’un etnik ve mezhepsel ayrım gözetmeden gençleri bir araya getirme vizyonu, mahallenin birleştirici ruhunu güçlendirdi. Ali Haydar Kaytan ise PKK’nin kuruluşunda ve ideolojik gelişiminde kilit bir öncüydü. Tuzluçayır’daki gençlerle kurduğu bağlar, onun halkçı karakterini yansıttı. Tuzluçayır, bir zamanlar Ankara’nın çöplüğüne komşu bir gecekondu mahallesiydi. Bugün apartmanlarla dolu bir şehir bölgesine dönüşse de Tuzluçayır hala kimliğini koruyor.
Haber: Fırat Can Arslan \ MA