PKK’nin Merkez Yayın Organı Serxwebûn, Kuzey Kürdistan’da illegal olarak 6 Eylül 1978’den Kasım 1979’a kadar yürüttüğü yayın hayatında biri esas ve dördü de özel sayı olmak üzere toplam beş sayı çıkabildi. İlk sayılar Antep’te, son sayı ise Kızıltepe’de basıldı. 12 Eylül 1980 Faşist Askeri Darbesi’nin ayak sesleri Serxwebûn’u da etkileyerek yayınlanamaz hale getirdi.
Serxwebûn’un ikinci dönemi, Temmuz 1981’de gerçekleşen PKK 1. Konferansı’nın belgelerini yayınlayan ilk sayıyla birlikte Ocak 1982’de başladı ve Avrupa’da yasal olarak yayınlanan aylık bir yayın organı oldu. O tarihten Mayıs 2025’e kadar kesintisiz ve düzenli olarak her ay yayınlandı.
Ekler olarak yayınladığı onlarca özel sayısı dışında bu 521’inci sayısı ile yayınına son verdi. Bu biçimde sadece Kürdistan tarihinde rekor kırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya genelinde de ilklere girmeyi başarmış bulunuyor. Yani artık tarihteki yerini almayı fazlasıyla hak ediyor.
Avrupa’da süren 44 yıllık yayın hayatında da yaşadığı zorluklar, Kürdistan’dakinden pek de az değildir. Yasaklamalardan toplatmalara, baskınlardan ülke dışı edilmelere kadar çok çeşitli baskı türüne maruz kaldı. Yani Avrupa’da da kendisini direnerek var etmiştir. Bu da Avrupa’daki kuruluşuna imza atan Ali Haydar Kaytan’dan, Selçuk ve Jiyan’a kadar onlarca devrimcinin direnci ve çabasıyla oldu.
Serxwebûn, Avrupa’daki Kürt devrimciliğinin ve yurtseverliğinin sembolü ve kimliği niteliğindedir. Kürt halkının kahramanlık dönemi direnişinin gür sesi olmayı başardı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın devrimcileri ve yurtseverleri eğittiği gerçek okul olmayı bildi. Çağdaş Kürt Direnişi’nin, gerilla savaşının ve özgürlük arayan Kürtlüğün arşivi ve hafızası olma gerçeğini de daima sürdürecektir. Yarattığı miras, Kürt özgürlük bilincinin ve inancının gelişmesinde sürekli rol oynayacaktır.
Serxwebûn’un yayın hayatını Mayıs 2025’te sonlandırması, bir bitiş değil, tersine yeni başlangıçlar için zemin oluşturma ve ön açma niteliğinde değerlendiriliyor. Demokratik uygarlık kuramının teorik ve ideolojik gerçeğine göre yayın yapan yeni organlar için ön açma amacını taşıyor. Bu anlamda bir tarihi döneme damgasını vuran Serxwebûn mirasının yeni dönemde yeni yayın organlarında yaşamaya ve rol oynamaya devam edeceği belirtiliyor.
PKK’nin Merkez Yayın Organı Serxwebûn, kendini tarihe armağan ederken, Serxwebûn’un ilk sayısının yayınlandığı 6 Eylül günü, artık “Özgür Basın Günü” olarak kutlanmaktadır…
PKK nasıl kuruldu?
14 Ekim 1973 seçiminde birinci parti olan CHP, MSP ile koalisyon hükümeti kurarak, 12 Mart askeri darbesinin tutukladığı siyasi tutsaklar için genel af çıkardı. Çok sayıda devrimci kadro ve örgüt yöneticisi de böylece tahliye edildi. Bu durum, devrimci örgütlerin yeniden canlanmasını sağladı.
Resmi olarak 1974 yılı başında Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) gençliği tarafından kurulmuş olan Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği (ADYÖD)’nde çalışmaları yürütme esas alındı. Öcalan söz konusu çalışmalara öncülük etti. Haki Karer de dernek yönetiminde yer aldı.
ADYÖD çalışmalarında yer alan devrimciler, Ankara’da üniversitelerin açılmasıyla birlikte 10 binden fazla bildiri dağıttı. Bildiri dağıtan devrimci gençlerle ile ırkçı gruplar arasında çatışmalar patlak verdi.
Dönemin hükümetinin kararıyla ADYÖD’e polis baskını düzenlendi ve dernek kapatıldı. Dernekte bulunan 162 genç, 3 gün emniyette gözaltında tutulduktan sonra tutuklanıp bir hafta süreyle Mamak Cezaevine kondu. Tutuklananlar arasında Öcalan ile Ali Haydar Kaytan da bulunuyordu.
Kapatılan ADYÖD’ün yerine Ankara Yüksek Öğrenim Derneği (AYÖD) kuruldu. AYÖD yönetiminde delege çokluğuna dayanarak sadece “Devrimci Yol Dergisi” grubu yer aldı. Öcalan, bu durumu eleştirerek, dernek çalışmalarına katılmadı ve 1975 yılı boyunca Ankara yüksek öğrenim gençliği içinde kendi grup çalışmalarını yürüttü.
Teorik araştırma, eğitim, toplantı ve propaganda temelinde yürütülen bu çalışmalar sonrası yeni bir grup ortaya çıktı. Bu grup kendisini “Kürdistan Devrimcileri” olarak adlandırdı. Diğer örgütler ise, bu grubu “Apocular” olarak adlandırdı. Grup, aynı zamanda PKK’nin ilk ideolojik grup halini oluşturdu.
Birkaç yıllık hazırlık döneminin ardından, PKK, 26 ve 27 Kasım 1978 tarihlerinde Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fîs köyünde toplanan ilk kongresinde kuruldu. 27 Kasım 1978’de, Abdullah Öcalan başkanlığında yedi kişiden oluşan bir Merkez Komitesi seçildi. Diğer üyeler şunlardı: Şahin Dönmez, Mazlum Doğan, Haki Karer (Türk kökenli), Mehmet Hayri Durmuş, Mehmet Karasungur, Cemil Bayık… PKK’nin Parti programı, “Kürdistan Devriminin Yolu” broşüründen esinlenerek yazıldı.
Mazlum Doğan kimdir?
PKK’nin Merkez Yayın Organı Serxwebûn’un ilk Genel Yayın Yönetmeni olan Mazlum Doğan, 1958 yılında Elazığ ilinin Karakoçan ilçesinde dünyaya geldi. Önce bir süre Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde, daha sonra da bir süre Ankara İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü‘nde okudu. 1976 yılında devrimci faaliyetler için fakülteyi bıraktı.
Okuldan ayrıldıktan sonra PKK’nin kuruluş çalışmalarına katıldı. PKK’nin 1978 yılında yapılan kuruluş kongresinde Merkez Komite üyeliğine seçilen 7 kişiden biriydi. 1979 yılının Kasım ayında Urfa ile Mardin arasında bir takside yolculuk yaparken üç arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı.
PKK’nin propaganda çalışmalarını yürütmek üzere Suriye üzerinden Avrupa’ya gitmekte olduğu iddiasıyla tutuklandı ve Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi’ne konuldu. Bu cezaevi, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, tutuklu ve hükümlülere uygulanan insanlık dışı muameleler ve ağır işkencelerle tanındı.
Cezaevindeki bu baskılara karşı çıkan Doğan, direnişin sembol isimlerinden biri haline geldi. 1982 yılındaki Newroz kutlamaları öncesinde, cezaevinde direnişin ateşini yakmak amacıyla 21 Mart’ta kendini ateşe vererek yaşamına son verdi. Bu eylem, PKK tarafından cezaevi direnişinin ve Kürt ulusal hareketinin önemli bir sembolü olarak kabul edilir.
Mazlum Doğan’ın 24 yaşında ölümü, Kürt siyasi hareketinde bir dönüm noktası olarak görülür. Onun eylemi, PKK tarafından “direnişin meşalesi” olarak nitelendirildi ve örgüt içinde ve dışında birçok kişi için ilham kaynağı oldu. Mazlum Doğan, PKK ideolojisinde, direnişin, kararlılığın ve fedakârlığın sembolü olarak anılmaktadır.