İzmir’de işkence ile gözaltına alınan kadınlar, ‘İstanbul Sözleşmesi için mücadeleye devam’ mesajı verdi. Avukat Eren Keskin ise polis işkencesine suç duyurusu yaptıklarını söyledi
AKP iktidarının İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma planlarına karşı sokaklara çıkan kadınlar polis şiddetine maruz bırakılıyor. İzmir Alsancak’ta 5 Ağustos’ta eylem yapan kadınlara dönük polis saldırısında 16 kişi işkence ile gözaltına alındı. Eyleme katılan kadınlar ile Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’ndan ve İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin, polis işkencesine dair konuştu.
‘İşkenceyle gözaltına alındık’
Eyleme katılanlardan Özgür Genç Kadın (ÖGK) üyesi Berivan Oğuz, polis müdahalesinin büyüyen kadın mücadelesini durdurmak ve kadınları susturmak için gerçekleştirildiğini belirterek, “İstanbul Sözleşmesi için irade konmazsa diğer insan haklarına ilişkin saldırılar da gerçekleşir. Başta çocuk hakları tehlikeye girer. Biz İHD ve İzmir Barosu ile dava kararı aldık. Gözaltına alınırken ters kelepçeyle alındık. Bu işin peşini bırakmayacağız” diye belirtti
‘Nefret, hınç sahnelendi’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi Sözcüsü Didar Gül de “Polislerin tek tek kadınları hedef göstererek gözaltına aldığı süreç yaşadık. Çok ciddi şiddete uğrayan arkadaşlarımız oldu. Nefret, şiddet, hınç görüntülerine sahne oldu. Kadınlar nezdinde toplumsal mücadeleye de mesaj veriliyor” dedi. Mor Dayanışma İzmir Sözcüsü Cansu Erkmen ise “Kadınların sokaklardan çıkmadığı ve kadın mücadelesinin giderek büyüdüğü bir durum söz konusu. İktidar bunu engellemeye çalışıyor” ifadelerinde bulundu.
‘Türkiye hukuka uymuyor’
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Sokakta yapılan basın açıklamaları izne tabi değildir, engellenemez” diyerek, devletin hem İstanbul Sözleşmesi’ni hem de iç hukuka uymadığını söyledi. Keskin, “İsmail Temel’le polisler tarafından açıkça işkence yapılmış, hem fiziksel hem sözel şiddet uygulanmış. Cinsel kimliği nedeniyle hedef gösteriliyor. Eylem bitmesine rağmen işkence devam ediyor. İsmail bayılıyor ve hastaneye götürüyorlar. Hastanede kendinde olmayacak şekilde bir buçuk saat acilde kalacak şekilde işkence yapılıyor. Suç duyurusunda bulunduk. ‘Takipsizlik’ kararı verilirse AYM ve ardından AİHM’e başvuracağız” şeklinde konuştu.
Erkek devletle mücadele
İktidarın farkında olmadan imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nde “sözde namus anlayışına karşı bir mücadele olanağı sağladığını” kaydeden Keskin, “Bunun için rahatsız oluyorlar. Ben bu sözleşmeyi kadınlar için bir anayasa olarak görüyorum her zaman. Bu sözleşmeye sahip çıkmak çok önemli. Bu devlet yapısının dayandığı sözde namus anlayışına hem de erkek devletine karşı çıkabiliyorsunuz” diye konuştu.
Kaynak: Melike Aydın/İzmir-Jinnews