Avukat Ahmet Taş’ın ‘kayyım protestoları’ nedeniyle yargılandığı davada, hakkındaki tahkikat dosyasını hazırlayan polisin, Ahmet Taş’tan ‘mağdur’ sıfatıyla şikayetçi olduğu ortaya çıktı
Riha’nın (Urfa) Xelfeti (Halfeti) Belediyesi’ne 4 Kasım 2024’te kayyım atanmasına karşı başlatılan protestolara katılması nedeniyle hakkında dava açılan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi Ahmet Taş’ın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Ahmet Taş’ın “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” iddiasından Urfa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın duruşmasını, ÖHD merkez ve şube üye ve yöneticileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi yöneticileri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) merkez, il ve ilçe yöneticileri takip etti.
Duruşmada, hakkındaki çöp konteynerlerinin taşınması ve polise tekme attığına dair isnatları reddeden Ahmet Taş, iddianamedeki beyanların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Ahmet Taş beyanların soyut olduğunu, somut bir delile dayanmadığını ifade etti.
Dosyada müvekkilinin aleyhinde beyanda bulunan polisin hem tahkikat dosyasını yürüten polis olduğunu hem de tahkikattan 8 sonra dosyada “mağdur” sıfatıyla beyanda bulunduğunu belirten Ahmet Taş’ın avukatı İbrahim Halil Öyke, “Bu süre zarfında tahkikat evraklarını da kendi yürütmüş. Ertesi gün ayın 5’inde gözaltılar oluyor. Ahmet de kendi akrabası olan 2 kişiyi gözaltında ziyaret etmek istiyor. Dosyada kısıtlılık kararı olmamasına rağmen aynı polis ona izin vermeyeceklerini söylüyor. Kolluk yaptığı hukuksuzluklara karşı böyle bir yol izlemiştir. Bütün bu usulsüzlükler göz ardı edilecekse bile sadece görüntülere bakmak yetiyor. Tüm görüntülere bakıldığında Taş’ın kolluğa bir müdahalede bulunmadığı açıktır. Polis memuru hem şikâyetçi hem de tüm belgeleri kendi düzenlemiş. Bu tam olarak bir komplodur başka açıklaması da olamaz” ifadelerini kullandı.
Soruşturma usulsüz
Basın yayın organları ve sanal medyada protestolarla ilgili çıkan görüntülerin izlenmesinin ardından savunma yapan avukat Meral Halat, dosyadaki fotoğrafların “özel” olarak seçildiğini belirtti. Şikayetçi olan polisin Ahmet Taş’a ait soruşturma evraklarını düzenlediğini ifade eden Meral Halat, “TEM Polisi kendisini savcı yerine koyup görüntü incelemiş ve fezleke hazırlanmış savcı da kabul etmiş. Savcının yazdığı söylemen talimat dosyasının gerekçesi yok. Soruşturma usulsüz bir soruşturmadır. En başından bu soruşturmanın açılmaması gerekiyordu” diye konuştu.
‘İfade özgürlüğüne saldırı’
Ardından avukatlar Hidayet Enmek, Ayşe Şehriban Demirel, ÖHD Riha Şube Eşbaşkanı Yasin Aktaş, Halkların Eşitlik ve Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl savunma yaparak, dosyanın hukuksuzca hazırlandığını, dosyanın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırı olduğunu belirtti. Avukatlar, müvekkilleri hakkında ilk aşamada adli tedbir kontrollerinin kaldırılmasını, beraatine karar verilmesini istedi.
Hak savunuculuğunun onuru
Son olarak savunma yapan ÖHD Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, “Burada yargılanan irade hak savunuculuğu iradesidir. Orada sanık kürsüsünde olan avukatlık ve hak savunuculuğu yapmanın onurudur” dedi.
Kayyım rejiminin siyaset yapma hakkına aykırı olduğunu vurgulayan Ekin Yeter, “Ahmet oraya hem demokratik bir talebi hem de oradaki eylemeleri raporlaştırarak ulusal ve uluslararası alana taşımak için oradaydı. Biz bir gün gerçekten haksızlığı bariz olan kayyım rejiminin son bulmasını istedik aslında. Biz bir gün kolluğun özgürlükçü perspektifle halka yaklaşacağına da inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ahmet Taş hakkında uygulanan yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbirinin kaldırılması talebini reddeden mahkeme, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 14 Ekim’e erteledi.
Kaynak: MA