• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Pontos soykırımının hedefi kadınlardı-Türkan Balaban

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
20 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Karadeniz/Pontos kadını denildiğinde ilk akla gelen, özgür ruhlu, tutkulu, fedakâr, çalışkan, kıpır kıpır, neşeli, doğa aşığı gibi tanımlamalardır. Şikâyet etmeden yorulmadan, dinlenmeden eşlerinin, çocuklarının, ailelerinin hatta dünyanın yükünü omuzlamış kadınlardır. Ama ruh hali değişmese de kadının yeri maalesef yıllar geçtikçe değişti. Toplumda daha az görünür oldu, okuma yazma oranları düştü. Bu yüzden Karadeniz/Pontos’ta kadın olmayı anlatabilmenin belki de en iyi yolu size dünü ve bugünü bir arada gösterebilmek.

100 yıl önce de Karadeniz kadınları köylerde bu işleri yapıyor, ağır koşullarda hem ev hem de bahçede, tarlada, ormanda çalışıyordu. Yine kentlerdeki kadınlar da toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yaşıyordu. Evin, ailenin sorumluluğunu üstleniyordu. Ama toplumda yer alma rolleri daha yoğundu. Okuma yazma oranları daha yüksekti ve sosyal hayatları daha farklıydı. Peki, dünya toplumları ilerlerken Karadeniz’de yaşanan bu gerilemenin sebebi neydi? Bunu anlayabilmek için 100 yıl öncesinde Karadeniz ve bugün Türkiye denilen coğrafyada yaşananlara kısaca bakmamız gerekiyor.

Kadınlar neden hedef alındı?

Pontoslu Rumlara karşı sürdürülen soykırım sürecinde yapılan uygulamaların tartışıldığı Meclis oturumunda Nurettin Paşa’nın savunması aslında dönemin sorumlularının bakış açısını göstermek açısından anlamlıdır. Nurettin Paşa kadınlara ve çocuklara yönelik zalim tutumunu şu cümlelerle savunuyor: “Kadınlara gelince, Pontusculukla meşbu, erkeklerine fikren, bedenen, malen muavenet ettikleri hakikattir. Fikrimizce, memleketimizdeki Rumlar bir yılandır. Bu yılanların zehirleri kadınlardır. Bu yüzden erkeklerle aynı şeyi yaptık.”

Soykırım yıllarında Pontoslu Rum kadınlar Müslüman erkeklerin hedefindeydi. Amaçlanan kadınların varlığını öldürmek, aşağılamak ve küçük düşürmekti ve kiliselerde bile bunu yapmaktan çekinmediler. Tecavüz ve katliamlar karşısında yüzlerce kadın intiharı tercih edecekti. Yüzlerce kadın Müslüman olmaya zorlandı. Erkeklerin haremlerine kapatıldı. Çocuklarından ayrı düştü. Eşlerinin, babalarının, kardeşlerinin katledilişlerine tanık oldu.

Kadınlar dağa çıktı

Ancak Pontos kadınları bu kadar ölüme rağmen korkmadı, direnenlerin saflarında yer almayı tercih etti. Silahlarını kuşandı, erkek kıyafetleri giydi ve dağa çıktı. Küçük çocuklarını sırtlarına bağlayıp savaştılar. Ne Topal Osman ve adamları ne de Merkez Ordusu askerleri; erkeklerle mi, yoksa kadınlarla mı savaştıklarını biliyordu. Türkiye’deki resmi tarihçilerin verdiği sayıya göre, 1918-1923 yılları arasında Pontos dağlarının tümünde toplam 25 bin partizan bulunuyordu. Bu sayının yarısı kadındır. Ve bundan 100 yıl önce dağlarda soykırıma direnen, savaşan partizanların ve komutanları olan kaptanların yarısının kadın olması bir tesadüf değil. Gözleri önünde bir Osmanlı çavuşu tarafından oğlu öldürülen Eleni adlı bir köylü kadınının, o çavuşu öldürüp dağa bir partizan olarak çıkması tesadüf değil. Ve işte bu yüzden 1923 yılında mübadele anlaşması imzalanıp Hristiyan olan Rumların binlerce yıllık topraklarını terk etmeleri istendiğinde dağlardan yükselen tek bir “hayır” çığlığının bir kadına ait olması tesadüf değil. “Ben Rumum, ne dilimi ne dinimi değiştireceğim ve topraklarımdan gitmeyeceğim” diyen o kadının, Partizanların Kaptanı Eleni Çavuş’un 1924 yılının Aralık ayında bir mağarada son kurşununa kadar çarpışıp hayatını kaybetmesi bir tesadüf değil.

Acı mübadelede de sürdü

Bu kadar direnişe ve kararlılığa rağmen olmadı, öldüler, yenildiler. Sona gelindiğinde sürgün bekliyordu onları. 1924 yılında Lozan Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle birçok Hristiyan Rum aile Pontos topraklarından çıkarıldı. 189 bin kadın, çocuk, erkek bambaşka diyarlara sürüklendi. Ama aralarında özellikle çocukların ve genç kadınların bulunduğu birçoğu da bu coğrafyada yaşamaya devam etti. Kimsesizdiler, ölümün kucağındaydılar. Kimileri bir Müslüman erkekle zorla evlendirildi. Kimilerinin hayatlarını Müslüman aileler kurtardı ama dinlerini, isimlerini değiştirerek evlatlık aldılar.

Kadınlar evde kaldı

Osmanlı döneminde toplumsal hayatta çok aktif rol oynayan Pontos kadını git gide eve kapandı, kapatıldı. Cumhuriyet sonrası özellikle 1950’li yıllara kadar Karadeniz kentlerinde doğan kadınlar ilkokula bile gönderilmedi. . Çocukların bakımından hayvanlara, fındığın çayın toplanmasından tarla işlerine, ormandan odun toplamaktan evdeki yemeğe kadar her şey kadının omuzunda, hatta sepetinde takılı kaldı.

Yaşatılan dil romeyika

Ve okutulmayan kadınlar, kendi dillerini sessizce yaşatmayı başardı. Çünkü Cumhuriyet sonrası tek dil, tek din, tek millet sloganına yaraşır bir şekilde ana diller yok edilmek istendi. Pontos köylerindeki okullar Rumca konuştukları için dayak yiyen birçok çocuğun anısına tanıktır. Bugün ana dilimiz Romeyika/Pontiyaka biraz olsun yaşayabiliyorsa maalesef bu sebepten dolayı kadınlar tarafından yaşatılıyor.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Merkez Bankası’nın enflasyon raporu ve bir kısım muhalefetin entelektüel düzeyi

Orman işçilerinin çığlığı işçi sendikalarının sessizliği

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında hayatlarını kaybeden 10 emekçinin ardından normalde işçi sendikalarının açıklama yapmaları ve sorumluları hesap vermeye...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Emine Ocak: Türkiye’nin vicdanına yazılan ağıt

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Bu ülkede bazı anneler yalnızca çocuklarını kaybetmez; bir halkın hafızasını da vicdanını da omuzlarında taşırlar. Emine Ocak böyle bir anneydi....

Sancı, umut ve başka haller

Konforlu tartışmalar

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Açıklanan kongre metni, sonrasında gelen 9 Temmuz video mesaj içeriği ve devamındaki 11 Temmuz açıklama metni birçok tartışmaya sıkışan ya...

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Faili aramak!

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Giderek daha fazla otoriterleşen, yargı operasyonlarıyla ana muhalefet partisini etkisiz hale getirmeye çalışan AKP iktidarının aynı zamanda 10 yıldır düşman...

Muhalefet mi dediniz?

Ulus krizine iki zıt çözüm

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Ülkenin farklı halkları ve inançları dışlayarak Türk-Sünni egemenliğini esas alan despotik ulus yapısının kriz içine girdiğini, diğer krizlerin yanısıra bir...

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Yeni bir başlangıcın eşiğinde: Barışa ve demokrasiye tarihsel sorumluluğumuz

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

11 Temmuz 2025, Türkiye’nin ve bölgenin tarihinde yeni bir dönüm noktası oldu. Yerel ve küresel ölçekte etkileri olacak bir eşikten...

Sonraki Haber

Neden İran’da bir savaş olmayacak?-Mary Metzger*

SON HABERLER

Nobel ödüllü Şirin Ebadi: Öcalan’ı hapiste tutmak hiçbir sorunu çözmez

Nobel ödüllü Şirin Ebadi: Öcalan’ı hapiste tutmak hiçbir sorunu çözmez

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

ATK’den Murat Çalık açıklaması: Tahrifat yok

ATK’den Murat Çalık açıklaması: Tahrifat yok

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

ABD’den Nergis Muhammedi ve diğer tutuklular için çağrı

ABD’den Nergis Muhammedi ve diğer tutuklular için çağrı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Ayla Akat Ata: İnşa ettiklerimiz üzeri silinebilecek şeyler değil

Ayla Akat Ata: İnşa ettiklerimiz üzeri silinebilecek şeyler değil

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Werîşe Muradî için uluslararası kamuoyuna çağrı: Tedavisi engelleniyor

Werîşe Muradî için uluslararası kamuoyuna çağrı: Tedavisi engelleniyor

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Rezan Belediyesi’nin ‘Katılımcı Bütçe’ toplantıları devam ediyor

Rezan Belediyesi’nin ‘Katılımcı Bütçe’ toplantıları devam ediyor

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Riha’da Arap kadınlardan sürece destek

Riha’da Arap kadınlardan sürece destek

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır