• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hicri İzgören

Popüler kültür ve popülizm hastalığı 

23 Ocak 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Hicri İzgören, Yazarlar
Gelenekten yararlanmak

“En bedbaht millet, kaleleri ayakta iken kültürü ve sanatı harabe olan millettir” der Sokrates.

Ciddi ‘değer’ kayıplarının yaşandığı ‘etik’ kavramının anlamını yitirdiği bu sistemde tüketim kültürleri kendine geniş bir yaşam alanı buluyor ne yazık ki… Günümüzdeki hâkim anlayış, kendi kokuşmuşluğunu sürdürmek için ya değerleri tümden yok ediyor ya da ‘değer’lerin taşıdığı anlamın içini boşaltıyor…

Kültür ve Sanat, nesneleşmiş, parçalanmış, yabancılaşmış insanın açık kimliğine kavuşması gibi bir işleve sahipken içi boşaltılıp koflaştırılıyor. Sistemin bir parçası haline dönüştürülüyor. Üstelik ‘sağ’ı ‘sol’u yok, her cenahtan saz çalanı var.

Türkiye’de her tür kültürün belli rant grupları eliyle bir etkisizleştirme sürecine çekilmek istenmesi sistemin ruhuna ve mantalitesine ters bir olgu değil elbet. Bir bilgi toplumundan, bilinç düzeyinden söz etmek olanağı yoktur ne yazık ki, manipüle edilmiş bir bilgi ve beğeni toplumunda yaşıyoruz. Toplumun ve bireylerin hızla kendine yabancılaşması insana hüzün veriyor.

Kültürün kelime ve kavram olarak değilse bile anlam ve muhteva bakımından insanlığın tarihi kadar eski olduğuna kuşku yoktur sanırım. Hangi kültür ve sanat tanımını esas alırsak alalım, ulaşacağımız sonuç şudur: Her toplum kolektif aklın esiri olan bir dünya görüşünün, toplumsal hafızasının kabulleriyle pekiştirilmiş bir ahlakın ve hukukun, sanat ürünlerinin, uzun bir geçmişi yansıtan folklorun şekillendirdiği bir hayatı yaşar. Bu hayat ise kültürün kendisidir.

Hayat istikametsiz ve menzilsiz kalınca; kimi değerlerin içi boşalır, toplum hafızasını kaybeder ve geleceği yaratmanın anahtarı olmaktan çıkar. Hafızasız, ütopyasız, üretimsiz toplumlar artık kolay elde edilebilen, tüketilmesi için birikim ve bilgi gerektirmeyen, kullanılıp hemen atılabilen, geçmişten beslenmeyen ve gelecek kaygısı taşımayan günlük ve geçici bir hayata bağlanır ki, gelinen bu noktada kültürün adı artık ‘Popüler Kültür’dür.

Bu adlandırma iki sıcak ve karşı çıkılmaz sözcükten oluşmuşsa da; büründüğü ve göründüğü o masum anlamın çok ötesinde, aslında koyun postuna bürünmüş kurt misali tehlikeli ve sinsi bir kavramdır. Bu kavramın seslendirdiği yerde artık değerler ucuzlaşmış, hayat sıradanlaşmış, toplum derinliğini yitirmiş, bireyler ruhsuz, ütopyasız kalmış ve kendi benliğine yabancılaşmıştır. Her şeyin para ve metaya dönüştüğü, insanın gelip geçici, uçucu zevklerin telaşıyla daldan dala seğirttiği bir anlamdır bu kültür… Her şey size rağmen oluşur, birileri sizin adınıza size uygun alanı oluşturmuştur, size düşen bunu hiçbir ayıklama ve eleştiriye tabi tutmadan kabullenmektir ne yazık ki.

Fransız filozof Alain, “Aslanın vücudu yediği diğer hayvanların vücudundan meydana gelir, ama aslan her zaman kendisidir” der. Arslan sabahleyin bir tavşan yediği zaman kulakları uzamıyor, öğleden sonra bir geyik yediği zaman boynuzları çıkmıyor. Yaratıcı, aslana hazmettiği her şeyi aslana dönüştürme özelliği vermiştir.

Alain, kültürlerin de böyle olduğunu söylüyor. Kültürler birbirlerinden beslenir, birbirlerinden etkilenirler. Ancak etkilenme, aynileşme, kopyası haline gelmeye dönüştüğü zaman işte o zaman yozlaşma ve sonuçta yok olma süreci başlar.

En etkin rol medyanındır. Bu kültür dayatıcılarının temel hedefi, medya aracılığıyla toplumsal dikkati ve hafızayı dağıtarak, kitleleri kendi arenalarına çekip onları hayatın asıl gündeminden uzaklaştırmaktır. Böylece çevresinde olan bitene karşı tavırsız ve tepkisiz, düşünmeyen, sormayan ve sorgulamayan insanlar oluşur. Sistemin insan tipi de budur zaten. Bu amaçla müzik, sanat, spor vb. etkinlikleri, etkisizleştirmenin birer aracı haline dönüşür.

Popüler kültür, insanlara her alanda bir tüketim mantığı içinde hareket etme alışkanlığı aşılar. Kişiyi amaçsızlaştırır ve bir meta haline dönüştürür. Kendi öz kültüründen ve benliğinden uzaklaştırır. Bu kültürün mimarları kitleleri güdülmeye hazır bir sürü haline dönüştürerek istedikleri gibi bir gelecek kurgusunu geliştirir ve kullanıma açık birer piyon haline dönüştürürler. Bunu toplumların geçmiş ve gelecek arasındaki köprülerini dinamitleyerek gerçekleştirirler.

Kimse hafife almasın. Popüler kültür bir salgın olup hava, ses ve ışıkla bulaşır. Demem o ki: Her türlü yeniden yapılanmada bu tür hastalıkları yaratan zehirli bakterileri de yaşamın hücrelerinden söküp atmak gerekecek.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Akıl iflas eder, Rönesans başlar

Sonraki Haber

‘İhmal’ sen ne güzel şeysin!

Sonraki Haber
Kürtlerin pabuçları kirli mi?

'İhmal' sen ne güzel şeysin!

SON HABERLER

Buldan: Sürece güveniyoruz çünkü Öcalan var

Buldan: Sürece güveniyoruz çünkü Öcalan var

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Amed’deki yangına dair gözaltı sayısı 5’e yükseldi

Amed’deki yangına dair gözaltı sayısı 5’e yükseldi

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Cumartesi Anneleri: 30 yıldır bayramımız olmadı

Cumartesi Anneleri: 30 yıldır bayramımız olmadı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Kayıp yakınları: Adalet istiyoruz

Kayıp yakınları: Adalet istiyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

‘Yeni anayasa için yol temizliği şart’

‘Yeni anayasa için yol temizliği şart’

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

DEM Parti-MHP bayramlaşması: Çözüm yeri Meclis

DEM Parti-MHP bayramlaşması: Çözüm yeri Meclis

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Belediye çalışanı taciz failine tahliye

Kadıköy’de kadına taciz

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır