• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Ekim 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Ender İmrek

Provokasyonlar ve demokratik sorumluluk

18 Ekim 2025 Cumartesi - 00:00
Kategori: Ender İmrek, Yazarlar
Provokasyonlar ve demokratik sorumluluk

Kürt meselesi, Türkiye’nin barış, çözüm ve demokratikleşme sürecinin en karmaşık ve hassas başlıklarından biri olmaya devam ediyor. On yıllardır süregelen çatışmalar, kayıplar ve toplumsal yaralar, barış ve çözüm arayışlarını hem acil hem de zorlu bir mesele haline getiriyor.

Zira Kürt meselesinin çözümü, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin temel taşlarından biridir. Bu anlamda başlatılan sürecin ilerlemesi hayati derecede önemlidir. Ağır ve eksik olsa da TBMM Çözüm Komisyonu’nun çalışmaları bu bağlamda önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Ancak bu sürecin, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin tanınması, anadilde eğitim, kültürel haklar ve siyasi temsiliyet gibi bir dizi konuyu kapsadığı atlanmamalıdır.

 Barış ve çözüm sürecinin engelleri

Buna karşın, barış ve çözüm sürecine yönelik yoğun çaba, her zaman olumlu bir karşılık bulmuyor. Erdoğan iktidarının süreci hızlandırmaktan kaçınan tutumu, sürecin hızlı adımlarla devam etmesini zorlaştırıyor. Aradan bir yıl geçmiş olmasına karşın Kürt siyasal hareketi cephesinden atılan adımlara paralele somut adımlar yok. İktidarın bu yaklaşımı, çözüm karşıtlarını ve ırkçı odakları cesaretlendiriyor. Bu odaklar, Kürt meselesinde inkar ve asimilasyon politikalarını sürdürmekte ısrarcı olurken, barışçıl çözüm arayışlarını sabote etmeye çalışıyor.

Son günlerde DEM Parti temsilcilerine yönelik artan ırkçı ve faşist söylemler, bu çevrelerin adeta atağa geçtiğini gösteriyor. Öyle ki; bu söylemler, sadece siyasi bir tartışma zemini olmaktan çıkıp, toplumsal barış çabalarını ve süreci tehdit eden bir boyuta ulaşma riski taşıyor.

Kürt düşmanlığı

Kürt meselesinde barış ve çözüm sürecine karşı çıkan bir bölüm statükocu, bazı ulusalcı ve yine din eksenli politika yapan güçler var. Milliyetçilik kisvesine bürünen ırkçı kesimler ise, tarih boyunca çatışmalı süreçlerden beslenmeyi bir varlık nedeni haline getirmişlerdir. Bu odaklar, “vatan, millet, bayrak” gibi kavramları manipüle ederek, Kürt düşmanlığını meşrulaştırmaya çalışıyor. Görünen o ki belli bir aşamaya gelen TBMM Çözüm Komisyonu’nun bundan sonra alacağı tavsiye kararları, sunacağı öneriler ve atacağı adımlar bu kesimleri tedirgin ediyor. Barış ve çözüm olasılığı bile bu kesimleri harekete geçirmiş görünüyor.

Özellikle CHP’yi baskı altına alarak komisyondan çekilmesini sağlamaya çalışan bu odaklar, Mansur Yavaş gibi figürler üzerinden bir meşruiyet alanı yaratma peşinde. İktidar karşıtı bir görünüm altında, muhalif halk kesimlerini ırkçı çizgilerine “milli hassasiyetler” adı altında çekmeye çalışıyorlar. Oysa bu strateji, kutuplaşmayı derinleştirme ve barış sürecini baltalama amacı taşıyor.

Demokratik güçlerin ortak sorumluluğu

Kürt meselesinde barış ve çözüm sürecine yönelik tehditler, sadece Kürt toplumunu değil, Türkiye’nin tüm demokratik güçlerini ilgilendiriyor. Tarih, bize defalarca göstermiştir ki, bir halka veya inanca yönelik saldırılar karşısında sessiz kalmak, bu saldırıların başka kesimlere sıçramasına yol açar. Geçmişte HDP’ye ve yakın dönemde DEM Parti belediyelerine atanan kayyımlara, tutuklamalar ve saldırılara karşı gösterilen sessizlik, bugün CHP’yi ve giderek diğer demokratik ittifakları hedef alan bir dalgaya dönüşmüştür. Bu sessizlik, ırkçı ve faşist odakların cesaretini artıran bir zemin yaratmıştır.

Elbette bu süreci sağ duyuyla ve sorumlukla yürütmekle yükümlü DEM Parti halklara seslenmekten bir an bile geri durmamalı ve tahrikleri savacak yollar bulmalıdır. Ancak DEM Parti’ye ve TBMM’deki temsiliyetine yöneltilen kin ve nefret dili, sadece bir partiye yönelik bir saldırı değil, demokratik değerlere ve toplumsal barışa yönelik bir tehdittir. Bu nedenle, tüm siyasi partilerin, demokratik güçlerin ve sivil toplumun bu söylemlere karşı ortak bir tutum alması elzemdir.

Barış ve demokratik toplum çağrısı

 Kürt meselesinde barışçıl bir çözüm için atılması gereken adımlar hem siyasi hem de toplumsal düzeyde çaba ve mücadele gerektiriyor. İlk olarak, iktidarın süreci hızlandırmaktan kaçınan tutumu acilen değişmelidir. Barışçı ve çözüm kapsamlı aynı zamanda demokratikleşme yolunda adımlar atılmalıdır. Barış ve demokratik toplum çağrısı ile sağlanan mutabakata uygun adımlar atılmalı; Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri tanınmalı, TBMM Çözüm Komisyonu’nun çalışmalarının provoke edilmesine izin verilmemelidir.

İkinci olarak, ırkçı söylemlerin toplumsal barış çabalarını tehdit etmesine karşı medya, demokratik toplum ve akademik alan önemli bir rol oynamalıdır. Bu tür söylemlerin normalleşmesi engellenmeli, barış ve birlikte yaşama kültürü teşvik edilmelidir.

Son olarak, demokratik güçlerin ortak bir platformda bir araya gelmesi, barış sürecinin sürdürülebilirliği için kritik önemdedir. Farklı siyasi görüşlere sahip olsalar da barış ve demokratikleşme ortak paydasında buluşan tüm kesimler, ırkçı ve faşist söylemlere karşı ortak bir mücadele yürütmelidir. Bu mücadele, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokratik geleceği için elzemdir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Xozat halkı madde kullanımına karşı ayakta

Sonraki Haber

Çürüyen düzen, eriyen ücretler…

Sonraki Haber
Çürüyen düzen, eriyen ücretler…

Çürüyen düzen, eriyen ücretler…

SON HABERLER

Çürüyen düzen, eriyen ücretler…

Çürüyen düzen, eriyen ücretler…

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Ekim 2025

Provokasyonlar ve demokratik sorumluluk

Provokasyonlar ve demokratik sorumluluk

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Ekim 2025

Xozat halkı madde kullanımına karşı ayakta

Xozat halkı madde kullanımına karşı ayakta

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
18 Ekim 2025

Kapitalizm içerilmiş ekoloji düşmanlığıdır

Kapitalizm içerilmiş ekoloji düşmanlığıdır

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
18 Ekim 2025

Agirî’de 10 kişiye toplam 177 yıl 7 ay hapis cezası

Agirî’de 10 kişiye toplam 177 yıl 7 ay hapis cezası

Yazar: Heval Elçi
17 Ekim 2025

Polis ablukasını aşan geçler Amed’e doğru yola çıktı

Polis ablukasını aşan geçler Amed’e doğru yola çıktı

Yazar: Heval Elçi
17 Ekim 2025

Trump ve Zelenskiy görüştü

Trump ve Zelenskiy görüştü

Yazar: Heval Elçi
17 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır