Şam ile prensipte anlaştıklarını belirten QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi, QSD’nin Suriye ordusuna entegrasyonu için ‘uygun mekanizmaların’ kurulacağını ve ademi merkeziyetçi bir yönetim biçimini savunduklarını söyledi
Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Ebdi, Associated Press’e (AP) açıklamalarda bulundu. Mazlum Ebdi, 7 Ekim’de Şam’da Suriye geçici hükümeti yönetiminden Ahmed El Şara ve bazı bakanlarla yaptıkları görüşmenin detayları hakkında bilgiler verdi.
7 Ekim’de Şam’da gerçekleşen görüşmeye, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi yetkililerinden Mazlum Ebdi, YPJ Genel Komutanlık üyesi Rojhilat Efrin ve Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı İlham Ehmed katılmıştı.
Şam’ı Ahmed el Şara, Dışişleri Bakanı Esad el Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra toplantıda yer almıştı.
Bu görüşmeden kısa süre önce ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Brad Cooper ile ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack önce Özerk Bölge’yi, ardından da Şam’ı ziyaret etmişti.
Ebdi: Prensipte anlaşmaya vardık
Mazlum Ebdi, Suriye geçici hükümeti yetkilileriyle yaptıkları görüşmede, QSD’nin Suriye ordusuna katılma mekanizması konusunda “prensipte anlaşmaya” vardıklarını söyledi. Mazlum Ebdi, şöyle konuştu: “On binlerce asker ve binlerce iç güvenlik gücünden oluşan büyük bir sayıdan bahsediyoruz. Bu güçler, diğer küçük gruplar gibi Suriye ordusuna tek başlarına katılamazlar. Aksine, Savunma Bakanlığı’nın kurallarına göre oluşturulmuş büyük askeri oluşumlar halinde katılacaklar.”
Uygun mekanizmalar
Mazlum Ebdi, Savunma bakanı ve diğer askeri yetkililerle birlikte “uygun mekanizmaları” belirlemek üzere bir komite kurduklarını da sözlerine ekledi.
Bu arada komiteler arasındaki görüşmelerin ilki 13 Ekim’de gerçekleşmişti. DSG Genel Komutanlık üyeleri Sîpan Hemo ve Sozdar Hecî ile komutanlar Ebcer Dawûd ve Şakir Deyrezor’dan oluşan DSG heyeti Şam’da görüşmeler yapmış ve görüşmelerin olumlu geçtiği kaydedilmişti.
‘QSD komutanları saygın bir yer edinecekler’
Mazlum Ebdi, ulusal orduya katılacak QSD mensupları ve komutanlarının Savunma Bakanlığı ve ordu komutanlıklarında iyi görevler almasını beklediğini söyledi. Mazlum Ebdi, “Tecrübeleri ve uzun süreli hizmetleri sayesinde Suriye ordusunda saygın bir yer edinecekler” dedi ve deneyimlerinin “ordunun güçlenmesine yardımcı olacağını” sözlerine ekledi.
Mazlum Ebdi, böylece Özerk Bölge’deki iç güvenlik güçlerinin de Suriye’nin güvenlik güçleriyle birleştirileceğini aktardı.
Alevi ve Dürzi katliamları
Mazlum Ebdi, Ahmed El Şara ile imzaladıkları 10 Mart mutakabatı hakkında da konuştu. Mutabakatın hayata geçirilmesi konusunda tereddütlerin bulunduğuna dikkat çeken Mazlum Ebdi, Mart ayında sahil kesiminde Alevilere, Temmuz’da da Süveyda’da Dürzilere yönelik gerçekleştirilen katliamları hatırlattı. Bu durumun Özerk Bölge’deki insanlar arasında anlaşmanın hayata geçebileceğine dair kuşkulara yol açtığını kaydeden Mazlum Ebdi, Şam ile varılan mutabakatın hayata geçmesi durumunda bunun Suriye’de var olan birçok sorunun çözümüne yardımcı olabileceğini ifade etti.
‘Olayların tekrarlanmasını önleyebileceğimize inanıyoruz’
Mazlum Ebdi, şunları söyledi: “Bu, 10 Mart anlaşmasının uygulanmasındaki gecikmeye katkıda bulunan nedenlerden biriydi. Ancak, Mart anlaşmasında ilerleme kaydedilir ve tüm hükümleri fiilen uygulanırsa, bu tür olayların tekrarlanmasını önleyebileceğimize inanıyoruz.”
‘Ademi merkeziyetçi bir yönetimi savunuyoruz’
Alevi ve Dürzilere yönelik katliamlara benzer olayların tekrarlanmaması için tüm Suriyelilerin eşit haklara sahip olduğu ve devletin inşasına katılacağı bir mutabakata varılması gerektiğini belirten Mazlum Ebdi, birleşik bir devlet içinde “yetkilerin merkez ve iller arasında dağıtıldığı” ademi merkeziyetçi bir yönetim biçimini savunduklarını söyledi.
Mazlum Ebdi, Mart ayında varılan mutabakatın hayata geçirilmesiyle Özerk Bölge’deki tüm sivil, ekonomik ve askeri kurumların Şam merkezli otorite altında birleşeceğini belirtti.
10 Mart mutabakatı hakkında
Mazlum Ebdi ile Ahmed el Şara, 10 Mart’ta bir araya gelmiş ve 8 maddelik bir mutabakat imzalamıştı.
Mutabakat maddeleri şöyle:
- Tüm Suriyelilerin siyasi süreçte temsil edilme ve devlet kurumlarına katılım hakkı, dini ve etnik kökenlerinden bağımsız olarak liyakat esasına göre güvence altına alınacaktır.
- Kürt toplumu, Suriye devletinin asli bir unsuru olarak kabul edilecek ve vatandaşlık hakları ile anayasal hakları güvence altına alınacaktır.
- Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanacaktır.
- Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumlar, Suriye devleti yönetimi çerçevesinde entegre edilecek; sınır kapıları, havaalanları ve petrol ile gaz sahaları devlet kontrolüne alınacaktır.
- Tüm Suriyeli mültecilerin kendi şehir ve köylerine geri dönüşü güvence altına alınacak ve korunmaları
- Suriye devleti, Esad rejiminin kalıntılarıyla ve ülkenin güvenliği ile birliğini tehdit eden unsurlarla mücadelede desteklenecektir.
- Bölünmeye yönelik çağrılar, nefret söylemi ve toplumdaki ayrışmayı körükleyen girişimler reddedilecektir.
- Uygulama komisyonları, anlaşmanın yıl sonuna kadar tamamen hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütecektir.
DIŞ HABERLER