• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Aralık 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

QSD-YPJ Komutanı: 10 Mart Mutabakatı bir fırsat sundu ama uygulanmıyor

29 Aralık 2025 Pazartesi - 09:36
Kategori: Manşet, Ortadoğu

QSD ve YPJ Komutanı Sozdar Hecî, Baas rejiminin çöküşü sonrası Suriye’de dengelerin değiştiğini belirterek, 10 Mart Mutabakatı’nın tüm halkların taleplerine yanıt niteliğinde olduğunu, ancak maddelerinin henüz uygulanmadığını vurguladı

Suriye’de son bir yılda yaşanan gelişmeleri ve Şam hükümeti ile yürütülen müzakereleri değerlendiren QSD ve YPJ Genel Komutanlık üyesi Sozdar Hecî, 10 Mart Mutabakatı’nın Suriye’deki tüm halkların taleplerine cevap niteliğinde olduğunu ifade etti.

2024-2025 yıllarında yaşanan önemli olaylara ve gelişmelere dikkat çeken Sozdar Hecî, şöyle konuştu:

“Özellikle bölgemizde birçok ciddi gelişme ile değişim yaşandı ve bunlar çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. İran, Türkiye, Hizbullah ve onların çıkarlarını destekleyen birçok gücün etkisi altında bulunan, 60 yılı aşkın süredir Suriye’yi yöneten Baas Partisi hakimiyetindeki Suriye devleti çöktü. Meydana gelen bu değişimle birlikte mevcut tüm dengeler değişti. Suriye, stratejik bir coğrafi konuma sahip ve birçok devletle komşu olduğu için bu değişim bölge üzerinde de büyük bir etki yarattı.

Baasçı ideolojide bir değişiklik olmadı

Komşu devletler de her zaman mevcut sisteme egemenliklerini dayattı. Mevcut sistemin çöküşü halk için büyük faydalar sağladı; ancak onun yerine demokratik sistem kurulmuş olsaydı, çok iyi sonuçlar ortaya çıkardı. Biz, Kuzey ve Doğu Suriye’de bir güç ve sistem olarak siyasi ve idari çalışmalarımızı yürütüyor, stratejik alanda sosyal demokrasi stratejimizi geliştiriyoruz. On yıldan fazla bir süredir bu sistem üzerinde ilerliyoruz. Meydana gelen değişiklikler bizi ve Suriye ile ilişkilerimizi etkiledi.

İran ve Rusya’nın Suriye ile güçlü ilişkileri vardı. Özellikle Rusya’nın Suriye ile ilişkileri hala devam ediyor. Ancak mevcut sistemin çökmesine ve yerine yeni bir yapının gelmesine rağmen Baasçı ideolojide bir değişiklik olmadı.”

‘HTŞ uluslararası güçler eliyle iktidara getirildi’

Baas rejiminin çöküşünün Kuzey ve Doğu Suriye’ye etkilerine dikkat çeken Sozdar Hecî, şunları söyledi:

 “27 Kasım 2024’te, Heyet Tehrir el-Şam’ın (HTŞ) kontrolündeki bölgelerden Suriye’de bir operasyon başlatıldı. İlk başta bu kapsamlı bir plan gibi görünmese de daha sonra HTŞ’nin de dile getirdiği anlaşmalarla HTŞ’nin tüm Suriye’yi ele geçirmesinin yolunun açıldığı anlaşıldı. Bu, aynı zamanda uluslararası güçlerin Baas rejimiyle artık birlikte hareket etmeyeceğini ve Baas rejiminin kurduğu ittifaklar doğrultusunda büyük ve komşu devletlere hizmet edemeyecek hale geldiği anlamına geliyordu. Ancak böylesine köklü ve iyi organize olmuş bir devletin 12 gün içinde çökmesi, iç güçlerin değil, dış güçlerin işidir.

Saldırıyı başlatan gruplardan biri olan HTŞ, Şam’a kadar ilerledi. Buna rağmen Halep’ten Şam’a kadar giden yolda yüz yüze bir çatışma yaşanmadı ve Şam ele geçirildi.”

‘Halkımızı koruma pozisyonundan geri adım atmadık’

Sozdar Hecî, Efrîn-Şehba ve Halep halkının bu süreçte Türk devletine bağlı çete gruplarının şiddetli saldırılarına maruz kaldığını belirterek şunları söyledi:

“Başlangıçta bu saldırılar Til Rifat ve Şehba’da, hatta Halep’teki Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinde gerçekleşti. Bu gruplar fırsat buldukça saldırılarına devam ediyorlar. Şerawa, Til Rifat ve Şehba bölgelerinde bu gruplara karşı büyük bir direniş vardı. Halkımız bir katliamdan geçtiği için biz de QSD ve YPJ komutanları olarak durumu değerlendirdik. Ortada çok açık bir gerçek vardı.

Bu nedenle, bu gruplar saldırılarını yoğunlaştırmadan önce, başka bir karar alınana kadar halkı korumak amacıyla iyi bir pozisyon almamız gerekiyordu. Ardından savaş Minbic, Qereqozaq, Tişrîn Barajı ve Dêr Hafir’e kadar yayıldı. Bu hatlar boyunca büyük çatışmalar ve direnişler yaşandı.

Direniş, önce eski Baasçı yerleşim bölgelerinden kurtarılan ve bu bölgelerin halkını çete grupları ile DAİŞ’ten korumaya çalıştığımız bölgelere de yayıldı. Dêr Hafir ve Meskenê’den Etraya hattına ve Dêrazor’a kadar çete gruplarına karşı mevzilendik.

Çünkü bu grupların bize karşı izlediği yaklaşım, yıllardır sürdürdükleri yaklaşımla aynıydı. Onların zihniyeti Suriye’yi Baas rejiminden kurtarmak ve halkın özgürlük devrimini gerçekleştirmek değildi. Aksine, onların savaşı demokrasi ve özyönetim sistemine karşıydı.

Güçlerimize yapılan saldırıların tamamı, NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip bir devletin teknolojisi ve yardımıyla gerçekleştirildi. Ancak buna karşılık bölgenin her kesiminden gençler, o dönemin savaş taktikleriyle büyük bir direniş gösterdi. Bu bağlamda Tişrîn Barajı’nda, her kesimden halk ve çocuklar aylarca barajı korumak için direniş gösterdi. Bu direniş, demokratik toplumun kendisini ve savaşçılarını nasıl koruyabileceğinin somut bir örneğini ortaya koydu.”

‘QSD uluslararası koalisyonla birlikte büyük işlere imza attı’

Sozdar Hecî, QSD’nin DAİŞ’in yeniden güçlenmesini engellemeye çalıştığına işaret ederek şöyle devam etti:

“Bu savaş nedeniyle bölgede bir güvenlik boşluğu oluştu. DAİŞ de bundan faydalanarak bölgeye güçlü bir şekilde geri dönmek istedi. QSD güçlerinin Dêrazor, Meyadîn ve El Bukemal bölgelerine geçişiyle bu girişim engellendi.

Daha önce bölgelerde, Difaa el-Vatani adı altında, Baas rejimiyle dost olan bazı aşiretler üzerinden ve en önemlisi DAİŞ aracılığıyla bize ve bölgelerimize karşı saldırılar düzenliyorlardı. QSD’nin Dêrazor’a girmesi, DAİŞ’in hayallerini boşa çıkardı.

QSD’nin bu bölgelere geçişi güvenliydi. Bölge daha sonra, güvenli bir şekilde Suriye Geçici Hükümetine devredildi. Bu adım, aynı ülkeyi temsil ettiğimizi göstermek amacıyla atıldı. Bununla birlikte DAİŞ’e karşı çok başarılı adımlar atıldı. DAİŞ bugün hala bulduğu her fırsatta bölgeye yeniden yerleşmek istiyor. Yıl boyunca da DAİŞ’İn bize karşı gerçekleştirmeye çalıştığı onlarca saldırı oldu. Buna karşı QSD, Uluslararası Koalisyonla iş birliği içinde başarılı operasyonlar yürüttü.”

‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısının bölgeye olumlu etkisi oldu’

Önder Apo’nun ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na da değinen Sozdar Hecî, bu çağrının Kuzey ve Doğu Suriye üzerinde olumlu ve büyük bir etki yarattığını vurgulayarak şunları ifade etti:

“Yıl içinde Önder Apo’nun ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ halka açıklandı. Bu çağrı, savaşları durdurmak için bir ilaç gibiydi. Önder Apo, böylesine hassas bir dönemde sorunların diyalog yoluyla çözülebilmesi için ateşkes çağrısında bulundu. Yürütülen müzakereler, özgür ve demokratik olmalıdır. Önder Apo’nun çağrısı Kuzey ve Doğu Suriye ile tüm Suriye’yi etkiledi. Çağrının ardından bir anlaşma yapıldı. Bu nedenle Önder Apo’ nun çağrısı, zamanında yapılan ve büyük bir manevi öneme sahip bir çağrıydı. Çünkü bu çağrıda inanç var.”

‘10 Mart Mutabakatı Önder Apo’nun çağrısına yanıt niteliğindeydi’

Sozdar Hecî, devamında QSD ile Suriye geçiş hükümeti arasında imzalanan 10 Mart Anlaşması’na değinerek şunları söyledi:

“10 Mart 2025’te bir anlaşma imzalandı. Bu, yerinde bir anlaşmaydı ve Önder Apo’nun çağrısına bir yanıt niteliği taşıyordu. 10 Mart Anlaşması, toplumun soykırıma uğramasını önledi ve tüm güçlerin birbirleriyle nasıl iletişim kurabileceklerini değerlendirmeleri için bir fırsat sundu.

Anlaşmanın maddeleri de önemlidir ve halkların yok edilmemesi, geçmişte yaşanan olayların tekrarlanmaması için üzerinde durulması gerekir. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir temelde toplum inşa etmek için bir mücadele yürüttük ve binlerce şehit verdik. Bu yüzden eskisi gibi bir yaşam sürdüremeyiz.

İmzalanan bu anlaşma, geçmişte yaşanan olayları ve yapılanları kabul etmiyor. Aksine, tüm toplumlar ve özellikle Kürt halkı için bir yanıt niteliği taşıyor. Bu anlaşmada, Kürt halkının bir yurttaş olarak tüm ülkelerde yaşayabilmesi ve ülkesine hizmet edebilmesi için varlığı kabul ediliyor. Her toplumun kendi kimliği, dili ve kültürüyle yaşaması esas alınıyor.

Ancak şimdiye kadar bu anlaşmanın maddelerinden hiçbiri uygulanmadı. Uygulanan tek madde, savaşın durdurulması oldu. Buna rağmen Suriye’nin genelinde çatışmalar yaşandı.”

Haber: Rûken Efrîn – Denîz Roj / ANF

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê 7 gündür ablukada: Ateşkes ihlal ediliyor

Sonraki Haber

Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedefimiz kadınlara ulaşmak

Sonraki Haber

Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedefimiz kadınlara ulaşmak

SON HABERLER

Yalova’daki DAİŞ operasyonuna yayın yasağı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
29 Aralık 2025

Mazlum Ebdi’nin Şam ziyareti teknik nedenlerle ertelendi

Yazar: Bedri Adanır
29 Aralık 2025

İcra ve iflas dosyalarının sayısı 24 milyonu aştı

Yazar: Heval Elçi
29 Aralık 2025

Pêrtag’daki GES mühürlendi: Köylüler proje iptal edilsin istiyor

Yazar: Heval Elçi
29 Aralık 2025

Bahis soruşturmasında gözaltındakiler adliyeye sevk edildi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
29 Aralık 2025

COP31’e karşı Halklar İklim Zirvesi düzenlenecek

Yazar: Heval Elçi
29 Aralık 2025

Katledilen Rojda ölüm tehdidini karakola bildirmiş

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
29 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır