Nazım Daştan/MA
Suriye iç savaşında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altında toplanan selefi grupların eline geçen ilk kent Rakka oldu. Gruplardan en etkini şimdiki adı ile Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) El Nusra olurken, kentin kontrolü 2013’ün sonlarına kadar bu grupların elinde kaldı. Daha sonra IŞİD’e teslim edilen kent, 19 Ekim 2017 tarihindeki Kadın Savunma Birlikleri’nin (YPJ) El Neim Meydanı’ndaki özgürlük ilanına kadar Ortadoğu’ya yayılmak istenen merkez oldu. Hem uluslararası hem de bölgesel güçlerin desteği ile sahaya inen IŞİD; ilk önce Irak’ta büyük bir nüfuz alanı elde etti. Kısa süre içinde Rakka’yı teslim alan IŞİD, kontrol ettiği alanı Suriye sahası içinde de genişletmeye başladı.
Karanlığa gömülen bir dönem
IŞİD’in halifelik ilan ettiği Rakka, artık giderek daha fazla karanlığa gömülüyordu. Kendisine biat etmeyen bütün halkları ya göçertip ya da katliamdan geçirerek tek tip bir anlayış geliştirmeye çalıştı. Mozaik bir yapıya sahip olan kentin sokakları, caddeleri ve mahalleleri, artık ölümün adresleri olmuştu. Bunlardan bilinenleri El Neim Meydanı, Delle Kavşağı, Stadyum ve rejim döneminde kalan devlet binalarıydı. Bu adresler adeta Rakkalıların hafızalarına kazınmıştı. Toplumu dize getirmek için bu adresler başta olmak üzere kentin çeşitli yerlerinde toplu öldürme gösterileri, recm ve infazlar gerçekleştirilip ibretlik olsun diye herkes toplatılarak izlettiriliyordu. Bu katliamlar Irak ve Suriye sınırını aşarak, dünyanın diğer bölgelerine de taşınmıştı. Bunlarla sınırlı kalmayan IŞİD, işgal ettiği yerlerde esir aldığı kadınları Rakka’ya getirerek, burada kurduğu köle pazarlarında sattı. Kimi kadınları ise, kentin bazı bölgelerinde yaptığı yeraltı zindanlarında tutuyordu. Bu kadınlar, Kobanê’ye saldırmadan önce Şengal’de gerçekleştirdiği 73’üncü fermanda esir aldığı Êzidî kadınlardı.
Bir yıl aradan sonra
Kobane’de ilk yenilgisini alan IŞİD, Demokratik Suriye Güçleri’ne (QSD) karşı adım adım mevzi kaybetti. Rakka kent merkezi 6 Haziran 2017’da başlayıp 19 Ekim’e kadar süren operasyonla IŞİD’ten alındı. Aylarca o operasyon takip edip yer yer IŞİD’in en çıplak halini fotoğraflayıp, görüntülemiştim. Aradan bir yıl geçtikten sonra bu sefer tekrar Rakka yolunu tuttuk. Operasyonlar dönemi hayalet bir kenti andıran Rakka, insanlarla dolu haliyle başka bir renge bürünmüş. Göz alabildiğine bir kalabalık ve o kalabalığın umut dolu sesi var. Savaş sırasında mayın olur endişesiyle yürüyemediğimiz cadde ve sokaklar, şimdilerde kadın ve çocuklarla dolup taşıyor. Yıkık çarşı ve pazarlarda meyve ve sebze satan seyyar satıcıların eksik olmayan sesine, renkli giyinen kadın ve çocukların sesi de karışıyor. Kadınların siyah giymek zorunda olmadığı kentin inşasında, en fazla rol alan yine kadınlar. Sadece inşasında değil, aynı zamanda kent yönetiminde de erkeklerden çok kadınlar yer alıyor. İŞİD’ten yara almış kadınlar bir araya gelerek örgütlenirken, bunun yanında psikolojik destek merkezleri açılarak dayanışma sağlanıyor.
IŞİD’ten sonra Einstein
Kentteki değişimin en büyüğü Rakka Halk Belediyesi’nde meydana gelmiş. IŞİD döneminde işkence merkezi ve zindan olarak kullanılan bu bina, belediyeye çevrilerek halkın hizmetine konulmuş. Şimdilerde uğrak bir yer olan binanın alt katı işkence, diğer katları ise IŞİD’in elinde esir tutulanların kaldığı yer olarak biliniyordu. Binanın tüm katları belediye hizmetlerine ayrılırken, en dikkat çekici katı en üst kat olarak göze çarpıyor. Burası belediye işçilerinin eğitim göreceği yer olarak hazırlanmış. Kentin özgürleşmesinin birinci yılına yetiştirilen salonda, Nelson Mandela’dan Albert Einstein’e, Charlie Chaplin’den, Victor Hugo’ya kadar pek çok kişinin fotoğrafları asılmış. Fotoğrafların üzerine her birisinin ünlü birer sözü yazılırken, en dikkat çekeni söz ise Albert Einstein’in Arapça yazılmış olan “Yerinizde durmayın her zaman sorgulayın” sözü oluyor.