• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

9 Eylül 2025 Salı - 00:00
Kategori: Manşet, Ortadoğu
Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Özerk Yönetim’in ilanıyla birlikte, Kuzey ve Doğu Suriye’de eğitim sistemi köklü bir dönüşüm geçirdi. Tekçi, merkeziyetçi anlayışın yerini; çok dilli, çok kültürlü ve demokratik değerlere dayanan bir eğitim modeli aldı

Doğan Cihan

19 Temmuz 2012 tarihinde, Suriye Kürdistanı olarak bilinen ve bugün Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye adıyla anılan bölgede, Esad rejimine karşı tarihi bir devrim ilan edildi. Ortadoğu’nun karmaşık krizler içinde boğulan coğrafyasında, kadınların öncülüğünde yeni bir sistemin inşası tüm dünyaya duyuruldu. Bu devrim, Kürt tarihinde bir ilki temsil ederken, uluslararası kamuoyunun dikkatini de şaşkınlık ve merakla üzerine çekti.

Esad ve BAAS rejiminin tekçi ve baskıcı yapısına karşı geliştirilen bu devrimci hamle, tüm zorluklara ve kesintisiz saldırılara rağmen 13. yılını geride bıraktı. Bu süreçte devrimin kalıcılaşmasını sağlayan en önemli alanlardan biri ise çoğu zaman göz ardı edilen, yeterince bilinmeyen ve duyulmayan eğitim ve öğretim çalışmaları oldu.

Her ne kadar bölgenin siyasi ve askeri gelişmeleri ön planda görünse de, toplumsal dönüşümün temel taşlarından biri eğitim alanında atılan adımlardı. Yeni nesillerin demokratik değerlerle yetişmesi, çok dilli ve çok kültürlü bir yapının inşa edilmesi, devrimin ruhunu yaşatan en güçlü araçlardan biri haline geldi.

BAAS ve tekçilik politikası

Devrim öncesi dönemde, özellikle BAAS rejimi altında Suriye’deki eğitim sistemi “tek devlet”, “tek millet”, “tek kültür” ve “tek dil” anlayışı üzerine inşa edilmişti. Bu tekçi ideoloji, yalnızca Arap kimliğini ve Arapçayı esas alan bir eğitim politikasıyla tüm toplumsal alanlara nüfuz etti. Eğitim sistemi, farklı etnik ve kültürel grupların varlığını inkâr eden, onları dışlayan ve asimile etmeyi amaçlayan bir araç olarak kullanıldı.

BAAS ve Esad rejimleri, Kürtler başta olmak üzere Süryani, Ermeni ve diğer halklara yönelik ayrımcı ve baskıcı uygulamalarla dikkat çekti. Arap olmayan halkların dilleri yasaklandı; kültürel kimlikleri yok sayıldı. Özellikle Kürtler, resmi olarak tanınmadıkları gibi, kimlik belgeleri dahi verilmedi. Okullarda yalnızca Arapça eğitim veriliyor; Kürt çocukları kendi ana dillerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılarak sistematik bir asimilasyona tabi tutuluyordu.

Şehirlerdeki mahalle okulları ve köylerdeki eğitim kurumlarında, okula gitmeyen 7’den 70’e BAAS tarafından atanan öğretmenler aracılığıyla Arapça zorla öğretiliyor; bu süreçte farklı kimliklere sahip öğrencilerin kendi kültürel değerlerini yaşatmaları engelleniyordu. Eğitim alma imkânı bulsalar bile, Kürt bireylerin toplumsal hayatta etkin roller üstlenmeleri oldukça zordu. Kürt öğrencilerin istedikleri üniversite ve bölümü kazansalar dahi BAAS rejimi engelleyebiliyordu.

Yeni bir yaşam

Bu baskıcı ve tekçi eğitim politikası, 2011 yılında patlak veren Suriye iç savaşına kadar sürdü. Ancak 19 Temmuz 2012’de Rojava’da ilan edilen devrimle birlikte, Esad ve BAAS rejiminin dayattığı teklik anlayışı kırıldı. Kuzey ve Doğu Suriye’de yeni bir eğitim modeli inşa edilmeye başlandı; çok dilli, çok kültürlü ve demokratik bir yaklaşım benimsenerek halkların kendi kimlikleriyle var olabilmelerinin önü açıldı.

19 Temmuz 2012 Devrimi’ne kadar Kürtler, ana dilde eğitim hakkından mahrum bırakılmıştı. Resmi olarak tanınmayan Kürt dili, devletin baskıcı politikaları nedeniyle yalnızca gizli yollarla öğretiliyordu. Bu çerçevede, 2007 yılında kurulan Kürt Dil Kurumu (SZK), Halep, Efrin, Kobanê ve Cizîrê gibi bölgelerde gizli eğitim faaliyetleri yürüttü. SZK’nin çalışmaları, Kürt dilinin korunması ve aktarılması açısından önemli bir rol oynadı; ancak bu faaliyetler sürekli bir tehdit altında, yeraltı koşullarında sürdürüldü.

Süryani ve Ermeni toplulukları ise görece daha farklı bir konumdaydı. Bu bileşenler, bazı özel okullarda kendi kültür ve dillerine yönelik sınırlı da olsa eğitim alabiliyorlardı. Ancak bu olanaklar devletin resmi eğitim politikalarının dışında, özel girişimlerle sınırlı kalıyor; geniş halk kesimlerine ulaşamıyordu.

Köklü dönüşümler

19 Temmuz 2012 Devrimi ve ardından Özerk Yönetim’in ilanıyla birlikte, Kuzey ve Doğu Suriye’de egemen eğitim sistemi köklü bir dönüşüm geçirdi. Tekçi, merkeziyetçi anlayışın yerini; çok dilli, çok kültürlü ve demokratik değerlere dayanan bir eğitim modeli aldı. Demokratik Ulus paradigması doğrultusunda, tüm halkların kimliklerini ve dillerini tanıyan kapsayıcı bir sistemin inşası için kapsamlı çalışmalar başlatıldı.

Devrimin 12. yılı itibarıyla, ilkokullardan üniversitelere ve akademilere kadar uzanan somut bir eğitim altyapısı oluşturuldu. Eğitim, yalnızca çocuklara değil; 7 yaşından 70 yaşına kadar toplumun tüm kesimlerine ulaştırılmakta. Bu süreçte, demokratik bir bilinç ve toplumsal katılımın gelişmesi için yoğun çaba harcanıyor.

Kürt Dil Kurumu (SZK), 2012-2013 yılları arasında resmi olarak Halep’ten Dêrik’e taşındı ve çalışmalarını burada örgütlemeye başladı. SZK, bugüne kadar 100’ün üzerinde okul açarak gençlere, kadınlara ve yaşlılara yönelik Kürtçe dil eğitimi verdi. Bu okullar, Kürt dilinin korunması ve yaygınlaştırılması açısından kritik bir rol üstlendi.

2013 yılı başından itibaren, SZK’ye bağlı okulların yanı sıra resmi eğitim kurumlarının müfredatına da Kürtçe dersleri dahil edildi. Bu amaçla yüzlerce öğretmen eğitilerek görevlendirildi. Böylece Kürtçe, ilk kez kurumsal düzeyde ve açık biçimde eğitim sistemine entegre edilmiş oldu.

Demokratik Ulus sistemi

2014 yılında Özerk Yönetim’in ilan edilmesiyle birlikte, Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtçe, Arapça ve Süryanice dillerinde eğitim faaliyetleri resmen başlatıldı. Ardından, 2015 yılında hazırlanan müfredatla birlikte bu üç dilde yürütülen eğitim sistemi kurumsallaştı. Bugün itibarıyla, 11 yıldır tüm halklar demokratik ulus anlayışı temelinde kendi ana dillerinde eğitim alma hakkına sahiptir.

Toplumsal Sözleşme’nin 7. maddesi uyarınca, Arapça, Kürtçe ve Süryanice bölgede resmi dil olarak kabul edilmiştir. Bu doğrultuda, eğitim müfredatı ve öğretim materyalleri söz konusu üç dilde hazırlanmakta; öğrencilerin kendi dil ve kültürleri doğrultusunda öğrenim görmeleri sağlanmaktadır.

Her dilde eğitim

Toplumsal Sözleşme kapsamında alınan kararlarla, çocuklar için kapsayıcı ve çok dilli eğitim programları geliştirilmiştir. Bu yaklaşım, Kuzey ve Doğu Suriye’deki eğitim sistemini geleneksel devlet modellerinden ayıran temel özelliklerden biridir. Her bileşenin-Arap, Kürt, Ermeni ve Süryani topluluklarının-kendi dilinde ve kültürüne uygun eğitim alabilmesi hedeflenmiştir.

Toplumsal Sözleşme’nin 22. maddesi, bu anlayışı açıkça ortaya koyar: “Eğitim ve sağlık alanlarında tekçilik yasaktır.” Bu madde, eğitimde çeşitliliği ve eşitliği güvence altına alarak, tüm halkların kendi kimlikleriyle var olabilmesini destekler.

Sözleşmenin 98. maddesinde ise eğitim anlayışı şu şekilde tanımlanır: “Demokratik Özerk Yönetim’deki resmi diller ve diğer diller öğretilir. Geleceğe ilişkin anlayışa önem verir. Demokratik Ulus anlayışını teşvik eder. Bu okul öncesinden üniversiteye kadar devam eder. Toplumun her kesimine yönelik eğitim ve bilimsel projeler geliştirir; ilgili kurumları kurar.”

Bu çerçevede Kürtçe, Arapça ve Süryanice; ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde resmi eğitim dili olarak kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, farklı toplulukların ihtiyaçlarına göre özel okulların açılmasına da olanak tanınmaktadır. Böylece eğitim sistemi, hem kültürel çoğulculuğu hem de demokratik katılımı teşvik eden bir yapıya kavuşmuştur. 2015 yılında resmi olarak Kürtçe, Arapça ve Süreyanice hazırlanan materyaller ile tam olarak 10 yılını bitirdi. 11 yılın eğitim ve öğreti döneminin hazırlıkları yapılıyor.

Çok dilli eğitim

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Yönetim Bölgelerinde uygulanan eğitim sistemi, her bireyin kendi ana dilinde öğrenim görmesini esas alır. Öğrenciler, hangi etnik veya kültürel bileşene mensup olursa olsun, yaşadıkları mahalledeki okullara kayıt yaptırır ve burada kendi diline göre oluşturulan sınıflarda eğitim alır. Örneğin, Kürt öğrenciler Kürtçe sınıflarda, Arap öğrenciler Arapça sınıflarda, Süryani-Asuri öğrenciler ise Süryanice sınıflarda eğitim görür. Mahalledeki bileşenlerin nüfus yoğunluğuna göre sınıf sayısı belirlenir; böylece Kürtçe, Arapça ve Süryanice sınıflar ayrı ayrı oluşturulur. Her sınıf, kendi dilinde eğitim verebilecek nitelikte öğretmenlerle desteklenir. Bu model, hem dilsel çeşitliliği korumayı hem de her topluluğun kendi kimliğiyle eğitim almasını güvence altına alır.

Günlük okul yaşamında ise ortak bir toplumsal uyum gözetilir. Ders zili çaldığında tüm bileşenler birlikte teneffüse çıkar. Spor, müzik ve diğer sosyal etkinliklerde öğrenciler bir araya gelir; farklı kültürlerden gelen çocuklar birlikte vakit geçirerek toplumsal dayanışmayı güçlendirir. Bu model, hem çok dilliliği hem de ortak yaşamı teşvik eden demokratik bir eğitim anlayışını yansıtır.

Özgürlükçü sistem

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Yönetimi’nde eğitim sistemi, toplumsal çeşitliliği esas alan özgürlükçü ve kapsayıcı bir yapıya sahiptir. Her ulus, kendi dilini, dinini, kültürünü ve tarihini temel alarak eğitim görmektedir.

  • 1. sınıftan 3. sınıfa kadar öğrenciler yalnızca kendi ana dillerinde eğitim alır.
  • 3. sınıftan itibaren, öğrenciler çevrelerindeki diğer halkların dillerini öğrenmeye yönelik dersler almaya başlar. Bu uygulama, çok dilli toplumsal uyumu ve karşılıklı anlayışı teşvik etmektedir. Örneğin, Arap öğretmenler Akademilerde Kürtçe öğrenip, Kürt çocuklarına Arapça öğretir.
  • 4. sınıftan itibaren İngilizce dersleri eğitim müfredatına dahil edilerek, öğrencilerin bu sınıftan itibaren İngilizce öğrenmeleri sağlanmaktadır. Bu uygulama, öğrencilerin küresel iletişim becerilerini geliştirmeyi ve uluslararası düzeyde kendilerini ifade edebilmelerini amaçlamaktadır.

Dersler, okullar ve kadro

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Yönetim Bölgelerinde eğitim sistemi; Kürtçe, Arapça ve İngilizce dillerinin yanı sıra Toplum ve Yaşam, Sosyal Bilimler, Sosyoloji, Fizik, Kimya, Biyoloji, Kültür ve Ahlak, Felsefe, Tarih, Coğrafya, Matematik, Müzik, Spor, Fotoğrafçılık ile Din ve İnanç Eğitimi gibi çok çeşitli derslerde eğitimle verilmektedir.

Bu kapsamlı eğitim modeli, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde toplam 3 bin 685 okulda uygulanmaktadır. Eğitim-öğretim faaliyetleri, 706.807 öğrenci tarafından aktif olarak sürdürülmekte; bu sürece 35 bin 047 öğretmen görev alarak katkı sunmaktadır. Sistem, hem akademik hem de kültürel gelişimi hedefleyen çok yönlü bir müfredatla, demokratik ve çok dilli bir toplumun inşasına hizmet etmektedir.

Eğitimde temsiliyet

Kuzey ve Doğu Suriye’de faaliyet gösteren Süryani Dil Kurumu, son dönemde çalışmalarını yoğunlaştırarak daha fazla öğretmen yetiştirme ve eğitim materyali üretme yönünde adımlar atmaktadır. Kurum, Süryani halkının çocuklarını eğitim sürecine daha aktif şekilde dahil etmek için çeşitli teşvik ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir.

Ermeni topluluğu açısından ise resmi okullarda henüz kurumsal bir yapı bulunmamaktadır. Bu eksikliği gidermek amacıyla, Özerk Yönetim’e bağlı Eğitim Dairesi bünyesinde Ermeni Dil Kurumu kurulma sürecindedir. Çalışmalar devam etmekte olup, bu kurumun hem çocuklara hem de Ermeni toplumunun tüm bireylerine kendi ana dillerini öğretmesi hedeflenmektedir.

Ermeni Dil Kurumu’nun temel amacı, Ermenice’nin korunması, geliştirilmesi ve günlük yaşamda-özellikle eğitim alanında-daha görünür hale gelmesini sağlamaktır. Bu doğrultuda, dilin sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda kültürel kimliğin taşıyıcısı olarak yaşatılması için kuruma önemli bir rol biçilmektedir.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ne bağlı Eğitim ve Öğretim Dairesi, 2025-2026 eğitim ve öğretim yılının 7 Eylül Pazar günü başlayacağını resmi olarak duyurdu. Yeni eğitim dönemine yönelik hazırlıklar tüm okullarda sürerken, öğretmenler ve öğrenciler yeni müfredatla birlikte ders başı yapmaya hazırlanıyor.

Din eğitimi reformu

Din dersleri 4. sınıftan başlayarak 9. sınıfa kadar devam eder. Eğitimde inanç ayrımcılığına karşı hassasiyet gösterilir. Her öğrenci, kendi inancına uygun şekilde din eğitimi alır. Örneğin, Êzidî öğrenciler Êzidîlik üzerine, Hristiyan öğrenciler Hristiyanlık üzerine, Sünni öğrenciler ise İslam’ın Sünni yorumuna göre eğitim görür. Bu yaklaşım inanç özgürlüğünü güvence altına alır ve bireysel kimliklerin korunmasını destekler.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

Sonraki Haber

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Sonraki Haber
Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

SON HABERLER

Zinnar’da yıkılan sadece ağaçlar değil: Kadınların doğa, hafıza ve mekanına müdahale

Zinnar’da yıkılan sadece ağaçlar değil: Kadınların doğa, hafıza ve mekanına müdahale

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

Uruk’tan Besta’ya eko kırım

Uruk’tan Besta’ya eko kırım

Yazar: Aziz Oruç
9 Eylül 2025

Onurlu eşit yurttaşlık

Onurlu eşit yurttaşlık

Yazar: Özge Kar
9 Eylül 2025

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Yazar: Bedri Adanır
9 Eylül 2025

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Eylül 2025

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır