Mehmet Ali Çelebi’nin kaleme aldığı ‘Rojava: Ortadoğu Rönesansı’ kitabı, Suriye iç savaşının gölgesinde şekillenen Kuzey ve Doğu Suriye’nin toplumsal, siyasi ve kültürel dönüşümünü derinlemesine ele alıyor
Suriye iç savaşının ardından ortaya çıkan Kuzey ve Doğu Suriye’nin tarihsel gelişimi, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Çelebi’nin kaleme aldığı yeni bir kitapla okuyucularla buluştu. “Rojava: Ortadoğu Rönesansı” başlıklı kitap, Vesta Yayınları tarafından 25 Nisan’da yayımlandı.
552 sayfalık kitap, 14 yıllık Suriye iç savaşını ve Kuzey ve Doğu Suriye’nin 12,5 yıllık siyasi ve toplumsal dönüşüm sürecini ele alıyor. Kitapta, savaşın ortasında şekillenen siyasi dinamikler, toplumsal sözleşmeler ve bölgedeki farklı halkların bu süreçte nasıl rol aldığı anlatılıyor. Fotoğraflar Abdurrahman Gök, Bülent Kılıç ve SİHA saldırısında yaşamını yitiren gazeteci Nazım Daştan’a ait.
Mehmet Ali Çelebi, kitabında şu temel sorulara yanıt arıyor: Kuzey ve Doğu Suriye’de devrim nasıl mümkün oldu? Kimliksiz bırakılan Kürtler nasıl siyasi özne haline geldi? Baskı ve asimilasyon politikaları hangi süreçlerle sona erdi?
Kadın etkisi, Toplumsal Sözleşme
Yüzyıllarca Mezopotamya’da çevrelerinde ve üzerlerinde özgürlük kapıları sürgülenmiş kadınların nasıl Suriye’nin ve Rojava’nın çehresini değiştirdiği, eve kapatılmış kadınların nasıl öncü olarak değişim rolü üstlendiği anlatılıyor. Kıyaslamalı Anayasa analizi yapılıyor. Rojava Toplumsal Sözleşmesi (Anayasa) ile Türkiye’deki Anayasalar karşılaştırılıyor. Kadınların önemli izlerini taşıyan Toplumsal Sözleşme’nin sadece Kürtlerde değil Araplar (Arap Aleviler, Sünni Aleviler), Asuriler, Süryaniler, Kildaniler, Ezidîler, Ermeniler, Türkmenler, Çerkeslerde nasıl bir özgürlük diyalektiği yarattığı, baskı ve köleleştirme siyasetine karşı nasıl bir ortak yaşam galaksisi ortaya çıkarıldığına dikkat çekiliyor. Her halkın hangi zorluk ve aşamalardan geçerek kendi dillerinde eğitim hakkı elde ettiği, dillerin nasıl özgürlük denizinde nasıl buluşabildiği anlatılıyor.
Komünler, Meclisler
“Rojava: Ortadoğu Rönesansı kitabında, Neo-liberal sistemin öğütücülüğüne, yoksullaştıran, fırsat eşitsizliği uçurumları yaratan sömürü çarklarına karşı komünal ekonomi inşasının boyutları, eğitimin ücretsiz hale getirilerek herkesin erişebileceği bir hakikat olma süreci anlatılıyor.
İstanbul-Ankara-Kobanê hattı
Suriye’deki aktörlerin durumu, Kürtlerin durumu açılıyor. Dera’da 15 Mart 2011’de başlayan protestoların hangi evrede çatışmaya dönüştüğü, Kürtlerin karar alma süreci, Rojava ile Türkiye arasındaki diplomasi trafiği ele analiz ediliyor.
Sıkça gündemleşerek uluslararası ilişkileri de etkileyen Süleymanşah Türbesi’nin taşınmasındaki İstanbul-Ankara-Kobanê diplomasi trafiği, Süleymanşah için YPG ile yapılan mutabakata dikkat çekiliyor.
Kürt cephesinde Temmuz 2012 Kahire Konferansı’nın nasıl kırılma yarattığı, ÖSO ile yapılan görüşmelerin nasıl tıkandığı, Türkiye ile görüşmelerin nerede koptuğunun arka planına ayna tutuluyor.
Enerji Koridorları ve yeni Ortadoğu
Kitabın bir bölümünde resmi ideolojinin coğrafyayı nasıl çürüttüğü, dış müdahalelere açık hale getirdiği, rejimin son 12 günde nasıl hızla çözüldüğü irdelenirken, Baas rejimi yıkıldıktan sonra birçok ülkenin neden HTŞ etrafında koruyucu halka oluşturduğu açımlanıyor. Yeni sömürgeler ve 21. yüzyıl kolonizasyonlarıyla yeni nesil mandat rejimleri peşinde koşanların heveslendikleri yeni Ortadoğu düzeni senaryoları; Kalkınma Yolu, IMEC, OBOR, Zengezur, Ben Gurion Kanalı gibi enerji/ticareti koridorları projelerinin Kürtlere, Filistinlilere, bölgedeki diğer halklar karşı nasıl kullanılmaya çalışıldığı mercek altına alınıyor.
Öne çıkan temalar
Suriye’deki otoriter rejimin nasıl çözüldüğü ve bunun sonuçları.
Paramilter grupların yükselişi ve bölgedeki demografik değişim çabaları.
2012 Kahire Konferansı ve Kürtlerin taleplerine yaklaşım.
Kuzey ve Doğu Suriye’nin demokratik sistem inşasında yaşadığı deneyimler.
Kadınların dönüştürücü gücü
Özellikle kadınların öncülük ettiği sosyal değişim ve bu sürecin nasıl toplumsal sözleşmelerde karşılık bulduğu, kitabın dikkat çeken bölümleri arasında yer alıyor.
Kitap, hem bölgeyi yakından izleyenler hem de Ortadoğu siyasetini anlamak isteyenler için kapsamlı bir kaynak niteliği taşıyor.
İSTANBUL