• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
3 Haziran 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Rojava’da tarım devrimine doğru 

2 Haziran 2025 Pazartesi - 00:01
Kategori: Ekoloji, Manşet
Rojava’da tarım devrimine doğru 

Kuzey ve Doğu Suriye’de 10 milyon dönüm toprak bulunmakta. Bu toprakların 5 milyon 600 bininde sulu tarım yapılırken doğal imkanlarla sulanan toprak miktarı ise 4 milyon 400 bin dönüm. Türkiye’nin saldırıları nedeniyle ise 450 bin dönüm arazide üretim yapılamıyor

Zana Deniz

Suriye’de 2011 yılında Arap Baharı’yla başlayan çatışmalı ortam, kuraklık, altyapı tahribatı, ekonomik yaptırımlar ve nüfus kaybı gibi faktörler dolayısıyla ekonomi ve tarım üretimi bakımından ciddi zorluklar yaşanıyor.

Yaşanan bu kaos ve kriz karşısında Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi 13. yılında ortaya koyduğu projelerle ekonomi ve tarımın geliştirilmesinde büyük rol oynadı.

Suriye’nin %30’luk bölümünü oluşturan Kuzey ve Doğu Suriye Demokrati Özerk Yönetim topraklarında Kürt, Arap, Süryani, Ermeni, Çerkez ve Türkmen halkları birlikte yaşamlarını sürdürüyorlar.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Suriye ekonomisinin %40’lık oranını karşılıyor. Özellikle tarım, hayvancılık ve petrolün yanı sıra kooperatifler aracılığıyla yapılan üretimlerle sosyo-ekonomik alanda da dışa bağımlılığı ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Türkiye’nin saldırıları, sınır kapılarının kapalı olması ve Suriye’ye uygulanan ambargolar ekonomi ve tarım alanında Kuzey ve Doğu Suriye’yi her ne kadar etkisi altına almaya çalışsa da, Özerk Yönetim bölgelerinde halkın üretime aktif katılmasıyla ekonomik krizin önüne geçiliyor.

Tarım, Kuzey ve Doğu Suriye ekonomisinin gelişiminde petrolün hemen ardından ikinci sırada yer alıyor.

Tarım açısından verimli topraklara sahip olan Kuzey ve Doğu Suriye’de dört mevsimde birçok sebze, meyve ve bakliyat yetiştiriciliği yapılıyor.

10 milyon tarım arazisi

Özerk Yönetim kantonlarında 10 milyon dönüm toprak bulunmakta. Bu toprakların 5 milyon 600 bininde sulu tarım üretimi gerçekleştirilirken doğal imkanlarla sulanan toprak miktarı ise 4 milyon 400 bin dönümden oluşmakta.

Tarım ve Ekonomi Meclisi verilerine göre 2025 yılında yağmurun yağmaması ve kuraklıktan kaynaklı 1 milyon hektardan fazla tarım arazisinde üretim ziraat döneminde gerçekleştirilemedi.

Özerk Yönetim Tarım Konseyi’nin verilerine göre son üç yılda tarım üretiminde sulak alanda %40 hektarlık artış olduğu ifade edilirken, yağmurların yağmamasından kaynaklı doğal imkanlarla sulama yapılan tarım arazilerinde ise üretim beklenenden daha az oldu.

Kuzey ve Doğu Suriye’de tarımsal anlamda en önemli mahsüllerin başında buğday, pamuk, zeytin, arpa, mercimek, nohut, prinç, kimyon, şeker pancarı, domates, patates, karpuz, kavun, kayısı, marul gibi çeşitli sebze, meyve ve bakliyatlar gelmektedir.

Tarım Konseyi şu ana kadar birçok kentte sulama kanalları açarak tarım üreticilerinin üretimine katkı sağlarken, özellikle yaz aylarında buğday üretiminin yapıldığı tarım arazilerinde çıkacak olası yangınlara karşı da komiteler oluşturarak kimi önlemler alıyor.

Tarım ve Ekonomi Meclisi, Cizîr Belediyeler Birliği, Ulaştırma İdaresi, İçişleri Konseyi ve İç Güvenlik Güçleri, Savunma Ofisi, Enerji Konseyi, Gençlik Kurulu, Çiftçiler Birliği, Emekçiler Birliği, Taşımacılık Birliği, Toplumsal Savunma Güçleri (HPC), Yakıt İdaresi ve Basın Ofisi tarafından acil durum komitesi oluşturuldu.

Saldırılar tarımı etkiledi

Son dönemde Türkiye’nin saldırılarından kaynaklı tarım arazilerinin bir kısmında üretim gerçekleştirilemiyordu. Saldırıların durmasıyla tarım üretiminin artması bekleniyor.

Özerk Yönetim Tarım ve Ekonomi Meclisi, çiftçilerin arazilerini sürdükleri ve ekim işlemine başladıkları dönemlerde tarlanın ve bitkilerin ilaçlanmasında çiftçilere gübre ve ilaç yardımında bulunarak katkı sağlıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin ekonomisinde ciddi yer edinen tarım üretimi, Özerk Yönetim’in katkılarıyla toplum arasında yaygınlaştırılıyor.

Leyla Saruxan anlattı

Tarım ve Ekonomi Meclisi Eşbaşkanı Leyla Saruxan, Kuzey ve Doğu Suriye’de tarımın geliştirilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kuzey ve Doğu Suriye’de son dönemde kuraklık ve yağışların azalmasından kaynaklı buğday üretiminin planladıkları gibi olmadığını dile getiren Leyla Saruxan, “Bu yıl kuraklıktan kaynaklı daha fazla sulu tarım arazilerinde üretim gerçekleştirildi. Yağmur suyunun azalması elbette sulu arazilerde yapılan tarımı da etkiliyor” diye belirtti.

Bu yıl buğday ve tahıl hasadından kuraklıktan kaynaklı istedikleri orana ulaşamadıklarını dile getiren Leyla Saruxan, “Hava ve suyun az olmasından kaynaklı bu yıl istediğimiz boyutlarda buğday mahsulü elde edemiyoruz. Yine hayvanlar kuraklıktan kaynaklı yeşil alan olmadığı için istediğimiz düzeyde otlayamadıklarından çok fazla sorun ve şikayetlerle karşı karşıya kaldık. Diğer yandan Türk devletinin saldırılarından kaynaklı 450 bin dönüm arazide üretim yapılamıyor. Çiftçiler olası saldırı tehdidinden kaynaklı sınır hattında bulunan arazilerine gidip ekim gerçekleştiremediler” dedi.

Fiyatlar çiftçilerle belirleniyor

Bu yıl buğday alım fiyatlarında Demokratik Özerk Yönetim’in çiftçinin yaşadığı sıkıntıyı da gözeterek fiyat belirleyeceğini dile getiren Leyla Saruxan, “Buğday alım fiyatlarını her kanton kendi bölgesinde bulunan arazinin dönümüne ve mahsule göre belirliyor. Çiftçiler Birliği’yle birlikte yaptığımız toplatıyla bir fiyat belirliyoruz. Her kanton gerçekleştirdikleri toplantıyla fiyatlandırmayı belirliyor. Her kantondan çıkan fiyatlandırma listeleri Özerk Yönetim Meclisi’ne sunuluyor. Fiyatlandırmalarda her kanton kendi koşullarına göre bir liste hazırlıyor. Örnek olarak Cizre Kantonu’nda sulama kanalları daha derin ve daha fazla. Yine Tabka ve Rakka kantonlarında sadece nehir suyu ile tarım arazileri sulanıyor. Bundan kaynaklı da her kantonun fiyatlandırma biçimi o kantonun koşullarına göre şekilleniyor. Özerk Yönetim Meclisi, fiyatlandırmaları daha sonra araştırarak son şeklini veriyor.”

Bu yıl kuraklıktan ve üretimin yağmurdan kaynaklı az olması dolayısıyla alım merkezlerini talebe göre belirleyeceklerini dile getiren Tarım ve ekonomi Meclisi Eşbaşkanı Leyla Saruxan, şu anda 38 alım merkezinin tamamında çalışma yürüttüklerini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Alım merkezilerini ihtiyaca göre belirliyoruz. Mahsullerin çok olması durumunda 38 merkezde alımlar gerçekleştirilecek. Bu yıl üretimin azlığından kaynaklı buğday alım merkezleri eskiden olduğu gibi çok fazla olmayacak. Alım merkezi sayısını kantonlara göre 28 olarak belirledik. Tabi biz bütün alım merkezlerini hazırlıyoruz. İhtiyaç olması halinde 28’in üzerinde de depoyu faaliyete geçireceğiz” dedi.

Yangınlara karşı komiteler

Buğday hasadının başlamasına kısa bir süre kala her yıl Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi tarafından acil durum komiteleri oluşturulduğuna dikkat çeken Leyla Saruxan, buğdayların filizlenmesinin hemen ardından özellikle tarım arazilerinde çıkabilecek yangın veya doğa olaylarının önüne geçme amacıyla komitelerin de hazırlandığını dile getirerek şunları ifade etti: “Her kanton kendi durumuna göre bu komiteleri oluşturuyor. Oluşturulan komitelerin içinde Tarım ve Ekonomi Meclisi, Cizîr Belediyeler Birliği, Ulaştırma İdaresi, İçişleri Konseyi ve İç Güvenlik Güçleri, Savunma Ofisi, Enerji Konseyi, Gençlik Kurulu, Çiftçiler Birliği, Emekçiler Birliği, Taşımacılık Birliği, Toplumsal Savunma Güçleri (HPC) gibi kurumları yer alıyor” dedi.

Tarım üretiminin Kuzey ve Doğu Suriye ekonomisinin %70’lik bir bölümünü oluşturduğuna dikkat çeken Leyla Saruxan, “Bu coğrafyada yaşayanların %80’i tarım ve hayvancılık ile geçimlerini sağlıyor. Elbette mahsullerin verimli olması durumunda bunun genel ekonomimize de yansımaları çok daha farklı olacaktır. Tarım ekonomimizin altyapısını oluşturuyor. Bundan kaynaklı, halkın çoğunluğu son dönemde tarım üretimine ilgi gösteriyor. Tarımın daha fazla yaygınlaştırılması için bizim de çeşitli stratejik adımlarımız olacak” dedi.

Dışa bağımlılığı önlemek

Özellikle tarım alanında dışa bağımlılığı önlemek için çeşitli adımlar attıklarını dile getiren Leyla Saruxan, “Son dönemde kantonlarda gerçekleştirdiğimiz toplantılarla sebze üretiminde dışa bağımlılığı ortadan kaldırma noktasında adımlar attık. Sebze ekimi yapılabilecek olan arazilerin dönüm sayısını arttırma kararlılığındayız. Bu kapsamda bize gerekli olan saha çalışmalarını yaptık. Uzman görüşlerini de alarak bunu raporlaştırdık. %30 üretim yapan her tarım arazisinin %6’lık bölümünü sebze üretimine ayırması için çiftçilere teşvikler vereceğiz. Sebze ekimi gerçekleştiren çiftçiye mazot ve gübre konusunda yardımlarda bulunacağız” diye kaydetti.

Çiftçileri üretime teşvik etme amacıyla Tarım ve Ekonomi Meclisi olarak doğal gübre ve tohum dağıtımlarını çeşitli merkezler aracılığıyla gerçekleştirdiklerini ifade eden Leyla Saruxan, “Özellikle çiftçilerin ekim ve mahsullerin toplanması dönemlerinde zarara uğramaması için projeler geliştiriyoruz. Çiftçilerin üretimini artırarak ekonomimizi daha fazla geliştireceğiz” dedi.

Kuzey ve Doğu Suriye’de ekonominin güçlenmesi için tarım üretiminde yer alan çiftçilere daha fazla görev ve sorumluluk düştüğünün altını çizen Leyla Saruxan, son olarak şunları ifade etti: “Kuzey ve Doğu Suriye Tarım ve Ekonomi Komitesi olarak halkımıza çağrımız, ekonominin güçlendirilmesi sadece Özerk Yönetim’in sorumluluğu değil hepimizin üzerine düşen sorumluluktur. Ekonomimizin daha fazla güçlenmesi için hepimiz emek vermeliyiz. Bunu da ürettiğimiz ürünlerin mahsulleriyle gerçekleştireceğiz.”

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Biz hangi tür kardeşiz?

Sonraki Haber

Bafil Talabani: Barış sürecinin esas taraflarından biriyiz

Sonraki Haber
Bafil Talabani: Barış sürecinin esas taraflarından biriyiz

Bafil Talabani: Barış sürecinin esas taraflarından biriyiz

SON HABERLER

BES-AR: Genel enflasyon yüzde 53,83

BES-AR: Genel enflasyon yüzde 53,83

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

TUAY-DER ve ÖHD’den hasta tutsaklar için eylem

TUAY-DER ve ÖHD’den hasta tutsaklar için eylem

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

Ehmedê Xanî Türbesi’ne yürüyüş: Kürtçeye statü tanınsın

Ehmedê Xanî Türbesi’ne yürüyüş: Kürtçeye statü tanınsın

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

Halk GES şirketini mahalleden kovdu

Halk GES şirketini mahalleden kovdu

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

Cenk Yiğiter: Saldırıya ilişkin detaylı ifadem alınmadı

Cenk Yiğiter: Saldırıya ilişkin detaylı ifadem alınmadı

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

Atılım Gazetesi’yle dayanışan gazeteciye soruşturma

Atılım Gazetesi’yle dayanışan gazeteciye soruşturma

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

Çiğli işçilerinin direnişi sürüyor

Çiğli işçilerinin direnişi sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır