Rusya-Ukrayna Savaşı’nda 27. gün. Kiev yakınlarındaki Makariv kasabası yeniden Ukrayna güçlerine geçti. Pentagon “Rus güçlerinin savaş suçu işlediğine dair açık kanıtlar görüyoruz” açıklaması yaptı. Vladimir Putin yönetimi yanlısı Komsomolskaya Pravda gazetesi Rus asker kaybının açıklananın aksine 9 bin 861 olduğunu yazdı. Kuşatmadaki stratejik kıyı kenti Mariupol’dan çıkan kadın yaşadıklarını anlatırken “Bodrumlar bile yok ediliyor. Tanıdığım üç çocuk susuzluktan öldü. 21. yüzyıldayız ve çocuklar benim kentimde susuzluktan ölüyor. Şu anda açlık çekiyorlar” dedi
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı 27. günde sürdü. 24 Şubat’tan bu yana kara, hava ve denizden kentleri kuşatan Rusya ordusunun bombardımanı ve çatışmalar durmadı. İktidar hırslarının başlattığı savaşın sivillerin yaşamını nasıl trajediye dönüştürdüğüne ilişkin detaylar basına yansıdı.
Rusya ordusu Mariupol gibi bazı kentleri kuşatarak elektriksiz ve yiyeceksiz bırakıp teslim olmaya zorlarken Kiev yakınlarındaki Makariv kasabası yeniden el değiştirdi.
Ukrayna ordusu, kuvvetlerinin başkent Kiev yakınlarındaki Makariv kasabasını geri aldığını açıkladı. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı, birliklerinin Rus ittfakını başkentin yaklaşık 60 km batısındaki Makariv kasabadan dışarı ittiğini söyledi. Açıklamada “Savunucularımızın kahramanca eylemleri sayesinde Ukrayna devlet bayrağı Makariv şehri üzerine çekildi, düşman reddedildi” denildi.
Son 24 saat içinde, Ukrayna Hava Kuvvetlerinin bir uçak, altı insansız hava aracı (İHA) ve iki helikopter olmak üzere 9 Rus hava hedefini vurduğu da iddia edildi.
Sivillerin tahliyesi
Sivil yerleşimlerde insanlık dramı devam etti. Video mesaj yayınlayan Ukrayna Başbakan Yardımcısı İrina Vereşuk, 21 Mart’ta sivillerin tahliyesi için onaylanan 8 insani yardım koridorundan 7’sinin çalıştığını söyledi. İrina Vereşuk son 24 saatte insani yardım koridorları üzerinden sadece 8 bin 57 sivili güvenli bölgelere tahliye edebildiklerini söyledi. Vereşuk, “Mariupol’dan 3 bin 7 sivil Zaporojiya kentine çıkarıldı. Kiev bölgesindeki köylerden de 4 bin 370 kişi tahliye edildi” dedi.
Mariupol’de yaşanan trajedi
Rusya’nın Ukrayna’nın Azak (Azov) Denizi’ne bağlantısı kesmek için stratejik önem atfederek yerleşimlerini yerle bir ettiği Mariupol’de kuşatma devam etti. Azak kıyısındaki Mariupol’de Ukrayna ordusu teslim olup koridordan çıkması için yapılan Rusya çağrısını reddetmişti. 27 yaşındaki Victoria adlı kadın, Mariupol’dan 20 kilometre uzaktaki köye geçtti. Yaşadıklarını BBC Radyo 5’e anlatan kadın “Kentim tamamen yok edildi. İnsanlar bodrumlarda kalıyor ama bu güvenli değil, o kadar ağır bombardıman var ki bodrumlar bile yok ediliyor” dedi. Çok sayıda kişinin gıda ve suya erişimi olmadığını belirten Victoria “Tanıdığım üç çocuk susuzluktan öldü. 21. yüzyıldayız ve çocuklar benim kentimde susuzluktan ölüyor. Şu anda açlık çekiyorlar” dedi.
Diğer aile üyelerinin Mariupol’da kaldoığını Victoria ailesini tahliye etmek için uğraştığını kaydederken “Ukrayna’da kalacağım ve ailemi Mariupol’dan kurtaracağım. Mariupol benim hayatım, neden kentimi, ülkemi Rusya yüzünden terk etmem gerektiğini anlamıyorum” dedi.
Ukraynalı bir milletvekili de Rusya’yı “Mariupol’u aç bırakarak teslim almaya çalışmakla” suçladı.
Kharkiv’de durum
Rusya sınırında bulunan ve Rus ordusunun ilk girdiği sanayi kentlerinden Kharkiv’de (Harkov) çatışmalar durmadı. Ukrayna yönetimi 1000’e yakın bina Rus bombardımanında yıkıldığını iddia etti.
Komsomolskaya Pravda: 9 bin 861 Rus askeri öldürüldü
Rusya’nın asker kaybı konusunda tartışmalar sürerken Kremlin yanlısı Komsomolskaya Pravda gazetesinden bir haber savaştaki kayıpların yüksek olduğunu gösterdi. BBC’nin haberine göre Vladimir Putin yönetimi yanlısı Komsomolskaya Pravda gazetesi Rusya Savunma Bakanlığı’na dayandırdığı bir haberinde 9 bin 861 Rus askerinin öldüğünü yazdı.
Komsomolskaya Pravda yaralı sayısını da 16 bin 153 olarak yazdı. Dakikalar sonra veriler haberden silindi.
Rusya Savunma Bakanlığı daha önce sadece bir kere, 2 Mart’ta 498 Rus askerinin öldüğü bilgisini paylaşmıştı.
Papa ile görüşme
Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky Katolik Kilisesi lideri ve Vatikan devlet başkanı Papa Francesco ile telefon görüşmesi yaptı. Zelensky Vatikan’ın arabuluculuk rolünün memnuniyetle karşılanacağını söyledi.
İtalya Parlamentosu’na hitapta ‘Nazi’ benzetmesi yaptı
Zelensky Papa’yı Ukrayna’ya davet etti. Zelensky, Papa ile görüşmesinin ardından video yöntemiyle İtalyan Parlamentosu’na seslendi. Rusya ve Putin yanlısı tutumlarıyla bilinen bazı parlamenterler oturuma katılmadı.
Rusya’yı barışa ikna etmek için daha fazla yaptırım uygulanmasını talep eden Zelensky, Rusya’nın yalnızca Ukrayna’ya karşı bir savaş yürütmediğini, bunun Avrupa’nın değerlerine, demokrasi ve özgürlüklere karşı savaştığını söyledi. Zelensky, “Ukraynalılar olarak pandemi döneminde biz de size doktorlar gönderdik. Aynı şekilde sel sırasında siz de bize yardım ettiniz. Bütün bunları çok takdir ediyoruz ama işgal 27 gündür, neredeyse bir aydır sürüyor, bu nedenle (Rusya’ya yönelik) başka yaptırımlara, başka baskılara ihtiyacımız var” dedi.
Zelensky geçen hafta Floransa’daki bir toplantıda savaşta 79 çocuk öldüğü bilgisini paylaştığını belirterek şunları söyledi: “İşte bugün bu sayı 79’dan 117’ye yükseldi. Rus işgali aileleri yok ediyor. Savaş Ukrayna kentlerini yıkmaya devam ediyor. Bazıları yarım milyon nüfusu olan Mariupol gibi, aynı Cenova gibi kentler harap oluyor. Cenova’nın tamamen harap olduğunu düşünün. Kiev’de işkence yapıyorlar, çocukları kaçırıyorlar, mallarımızı kamyonlara yükleyip kaçırıyorlar. Bu, Avrupa’da en son Naziler tarafından yapıldı. Ukrayna, Rus ordusu için Avrupa’nın kapısıdır ve onlar Avrupa’ya girmek istiyorlar ancak barbarlık buraya girmemelidir.”
İtalya Başbakanı: İtalya Ukrayna’yı AB’de istiyor
İtalya Başbakanı Mario Draghi de “Rus hükümetinin kibri, karşısında Ukrayna halkının haysiyetini buldu. Bu haysiyet, işgal ordusuna büyük bedeller ödetmeyi ve Moskova’nın yayılmacı hedeflerini dizginlemeyi başardı. İtalya Ukrayna’yı AB’de istiyor” dedi. Zelensky, bugüne kadar İtalya parlamentosunun her iki kanadına ortak oturumda seslenen 3. yabancı ülke lideri oldu.
Rusya medyasında yer alan haberlere göre, İtalya ve Hollanda, bloğun ülkelerine yönelik yaptırımları doğrultusunda Rus vatandaşlarına ait 1,7 milyar dolarlık varlıkları dondurdu.
AB: Petrol ambargosu yok
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 21 Mart’ta dışişleri ve savunma bakanları toplantılarının ardından basına yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya saldırıları nedeniyle Rusya’ya yaptırımların süreceğini kaydetti. Josep Borrell Borrell, Rusya’ya petrol ambargosu konusunda karar vermediğini de duyurdu.
Biden, dört ülke lideriyle Ukrayna’yı görüştü
ABD Başkanı Joseph (Joe) Biden, 21 Mart Pazartesi günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Mario Draghi ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Rusya’nın Ukrayna’daki “zalimce taktikleri” ve sivillere yönelik saldırılar konusundaki endişelerini dile getiren liderler, Ukrayna’ya yönelik güvenlik yardımları ve insani yardımları devam ettirmenin önemini vurguladı. Lidereler, Ukrayna’nın bir ateşkese ulaşmak için gösterilen diplomatik çabaları da değerlendirdi.
30 ülke lideri buluşacak
24 Mart’ta Brüksel’de olağanüstü NATO liderler zirvesi, AB liderleri zirvesi ve G7 liderleri zirveleri yapılacak.
CEO’larla görüşme: Köşeye sıkıştığı için hipersonik füze kullandı
Biden, şirketlerin 238 üst yöneticisi (CEO) ile Beyaz Saray’daki yuvarlak masa toplantısında da bir araya gelerek Rusya-Ukrayna Savaşı ve karşı adımları görüştü. CEO’lara Ukrayna konusunda attıkları adımlar için teşekkür eden Biden, “(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin hiçbir zaman NATO ülkelerinin bu kadar birlik olabileceğini düşünememişti. NATO hiçbir zaman olmadığı kadar birlik halinde, bunun en büyük nedeni de Putin. Quad grubu da (ABD, Avustralya, Japonya, Hindistan) Hindistan’ın sarsıntılı tutumuna karşı birlik olmuş durumda” dedi.
ABD şirketlerinin Rusya’daki faaliyetlerini durdurmasının büyük bir fark yarattığının altını çizen Biden, ekonominin yanında ABD’nin Ukrayna’ya son 1 yıl içinde 2 milyar dolarlık savunma yardımı sağladığını kaydetti Biden, “Ukrayna’nın yeterince sofistike ekipmanı olmadığı fikri doğru değil. Bütün detayları burada vermeyeceğim ama rasyonel seviyede ihtiyaç duyacakları tüm ekipmanları var. Fark ettiyseniz Rusya Ukrayna’da hipersonik füze kullandı. Bu yapabilecekleri tek şeydi. Bu bir dolaylı silah. Bunun tek farkı ise durdurulmasının neredeyse imkansız olması. Rus ordusunun bunu kullanmasının bir nedeni vardı. Şu anda köşeye sıkıştılar. Putin bu derece güç ve birliği öngöremedi” dedi.
Pentagon: Savaş suçları işlediğini gördük
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Rusya’nın Ukrayna’da savaş suçları işlediğini gördüklerini ve bununla ilgili kanıtları toplama çabalarına yardım ettiklerini söyledi. 21 Mart Pazartesi günlük basın toplantısında Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmede bulunan Kirby, “Savaşın 26’ncı günündeyiz. Ruslar, henüz ulaşmak üzere yola çıktıkları hedeflerinin büyük bir çoğunluğuna ve neredeyse hiçbirine erişemediler” dedi. Rusya’nın halen Kharkiv (Harkov), Mariupol, Çernihiv ve Kiev gibi şehirlere giremediklerine işaret eden Kirby, bu durumun Rusya ordusunu daha da öfkelendirdiğini söyledi. Bombardımanların büyük yıkımlara ve sivil kayıplarına neden olduğunu belirten Kirby, “Elbette Rus güçlerinin savaş suçu işlediğine dair açık kanıtlar görüyoruz ve bunun kanıtlarının toplanmasına yardım ediyoruz ancak bu, bir soruşturma sürecidir ve devam ediyor” diye konuştu. Biden, Rusya’nın Ukrayna’da kimyasal ve biyolojik silah bulunduğu iddialarını da reddederek, Rusya’nın iddialarının Ukrayna’da bu silahları kullanmak için bahane olabileceğini söyledi.
Jen Psaki: Çin’den kınama istedik
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki de Beyaz Saray’da düzenlediği günlük basın toplantısında Biden yönetiminin, Çin’in, Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerini kınamasını istediğini söyledi. Psaki, “Çin bunu yapmak yerine komplo teorilerini dillendiriyor” dedi.
ABD’nin Moskova Büyükelçisi John Sullivan’ın, ABD Başkanı Biden’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik “katlil bir diktatör”, “haydut” gibi sözleri nedeniyle Rusya Dışişleri Bakanlığına çağırılmasına ilişkin de Psaki, “Büyükelçi Sullivan’ın Rus hükümeti yetkilileri ile görüştüğünü söyleyebilirim ancak bu tarz diplomatik konuşmalar ile ilgili çok detaya giremem” dedi. Sullivan’ın görüşme esnasında Rusya’da tutuklu bulunan ABD vatandaşları için konsolosluk erişimi talebinde bulunduğunu belirten Psaki, “Haksız yere tutuklanan bu kişilere erişimimize aylardır izin verilmiyor. Bu kabul edilemez” diye ekledi.
ABD Başkanı Biden’ın Çin Başkanı Şi Cinping ile 18 Mart 2022 günü videokonferans yöntemiyle görüşümüş, Rusya-Ukrayna Savaşı da ele alınmıştı.
Kuril krizi: Japonya ile barış müzakereleri sonlandı
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rusya karşıtı yaptırım kararı aldığı gerekçesiyle Japonya ile Kuril adaları anlaşmazlığına yönelik yürütülen barış müzakerelerini dondurma kararı aldıklarını duyurdu. Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Rus tarafı, mevcut koşullarda Rusya’nın çıkarlarına zarar vermeye çalışan ve düşmanca pozisyon alan bir devletle ikili ilişkilere yönelik temel bir belgenin imzalanmasının müzakere edilmesinin imkansızlığı nedeniyle Japonya ile barış anlaşması müzakerelerine devam etme niyetinde değildir.”
Rusya’nın Japon vatandaşlar için Güney Kuril adalarına vizesiz seyahat uygulamasına ve orada ortak ekonomik faaliyetler kurma konusundaki diyaloğa da son verildiği kaydedilen açıklamada, Japonya’nın Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü sektörel diyalogda iş birliği ortağı statüsüne de son verildiği duyruldu.
İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Sovyetler Birliği, Japonya’nın Pasifik Okyanusu ile Ohotsk Denizi’ni birbirinden ayıran yaklaşık 1300 kilometre boyunca uzanan Kuril adalarını 1945’te almıştı. On yıllardır iki ülke arası kriz sürüyordu.
Rusya’nın kararına Japonya tepki gösterdi. Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Moskova’nın Japonya ile yürütülen barış müzakerelerini reddetmesini “kabul edilemez” buldu. Meclis oturumunda konuşan Kişida “oldukça mantıksız ve tamamıyla kabul edilemez” diye nitelediği “Rusya’nın hamlelerini” protesto ettiklerini söyledi.
Japonya’nın ekonomik yaptırımların, Rusya’nın saldırılarından kaynaklandığını dile getiren Kişida, Moskova yönetiminin Japon-Rus ilişkilerinin sorumluluğundan kaçtığını belirtti. Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu da basın toplantısında, Rusya’nın Tokyo Büyükelçiliğine, Japonya’nın duruşunun aktarıldığını kaydederek, “Uluslararası düzeni korumak için kararlı tavrımızı sürdüreceğiz” dedi.
Rus oligark Türkiye’ye kaçırdı
Avrupa ülkelerinde malvarlığına el konan oligarkladan Abramoviç iki yatını Türkiye’ye kaçırdi.
Rus iş insanı Roman Abramoviç’in “My Solaris” isimli lüks yatı Muğla’nın Bodrum ilçesine yanaştırıldı Abramoviç’in “The Eclipse” isimli diğer yatı da Marmaris’e demir attı
My Solaris’ isimli yatı Bodrum Gemi Yanaşma İskelesi’ne yaklaştığı sırada Ukraynalı yelkenciler tarafından protesto edildi.
WHO: Sağlık birimleri vuruldu
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Ukrayna’da savaş başladığından bu yana sağlık birimlerine 62 ayrı saldırı yapıldığını doğruladığını açıkladı.
Nazi toplama kampından kurtulmuştu
BBC haberine göre İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin toplama kamplarında sağ kalan ve Yahudi Soykırımı’ndan kurtulan 96 yaşındaki Ukraynalı Boris Romantşenko, Cuma günü Harkov’daki apartmanında Rus bombardımanı sonucu hayatını kaybetti.
İngiltere’den 4 bin tanksavar
İngiltere Savunma Bakanlığı, Ukrayna kuvvetlerine “Rusya’nın saldırganlığına karşı dirençlerini güçlendirmek için” 4000’den fazla tanksavar füze sistemi verdiğini açıkladı.
Basına yasakta yeni adım
Sansürde önde gelen ülkelerden olan ve savaş başladıktan sonra sosyal medya platformlarını yasaklayan Rusya Euronews’i de yasakladı.
Fransız Euronews haber kanalı, Rusya’daki yayınlarının durdurulduğunu, internet sitesine de erişimin engellendiğini açıkladı. Kanal yetkilileri, yayınlarının, Ukrayna’daki gelişmelere ilişkin haberleri nedeniyle ‘bloke edildiğini’ söyledi.
Yasaklama haberi Rusya resmi ajansı Sputnik’te de yer aldı.
Sputnik haberinde ayrıca şunlar kaydedildi “Duma kabul etti: Rus devlet kurumları hakkında yalan bilgi yayanlara 15 yıla kadar hapis cezası verilecek”
NATO: Belarus’un Rusya’nın yanında savaşa katılma ihtimalini dışlamıyoruz
CNN kanalına konuşan NATO temsilcileri, ittifakın Belarus’un Rusya’ya destek için Ukrayna’daki askeri harekata katılma ihtimalini dışlamadıklarını öne sürdü.
Minsk’in halihazırda ‘harekâta katılmak üzere adımlar attığını’ savunan kaynaklar, Belarus ordusunun savaşa ne şekilde müdahale edebileceği sorusunu yanıtsız bıraktı.
Kaynaklar, “Belarus, Ukrayna’ya batı sınırından gelen NATO askeri yardımını kesmeye çalışabilir” iddiasında bulundu.
Macron bir kez daha Putin’le görüştü: Gıda kriziyle karşı karşıya kalacağız
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle küresel gıda kriziyle karşı karşıya kalacaklarını, buna karşılık Fransızlara gıda yardımı yapacaklarını belirtti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi sırasında ve önceki gerilimde birçok kez Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşen Macron, bugün de Putin’le Ukrayna’yı konuştu.
Kremlin’den ‘nükleer silahlara başvurulabilir’ açıklaması
22 Mart’ta Peskov, CNN televizyonunda Christiane Amanpour’un programına konuk olan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ülkelerine yönelik “varoluşsal bir tehdit” görmeleri durumunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer silahlara başvurabileceğini söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hangi şartlar altında Rusya’nın nükleer imkanlarını kullanacağına ilişkin soruya Peskov, “Ortada ülkemiz için varoluşsal bir tehdit olursa, bu olabilir” yanıtını verdi.
Peskov, Putin’in şu ana kadar Ukrayna’daki amaçlarına ulaşıp ulaşmadığının sorulması üzerine, “Henüz değil. Henüz amaçlarına ulaşamadı” yorumunda bulundu.
Ukrayna savaşını “özel askeri harekat” olarak nitelendiren Peskov, “Operasyonumuz önceden belirlenen planlar ve amaçlar dahilinde ilerliyor” diye konuştu.
Hollanda başbakanı ile görüşme
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla yeniden AB ile ilişkileri düzeltmeye çalışan Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 22 Mart’ta Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda baş başa ve heyetler arası görüşmeler yaptı. İkili görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan Rusya-Ukrayna Savaşı konusunda “Maalesef Ukrayna’daki insani dram artarak devam ediyor. Bu gidişata bir an evvel son verilmesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Zelenski ve Putin ile temaslarımı sürdürüyorum” dedi.
AB’den müzakere istedi
Erdoğan AB’ye müzakerleri başlatma çağrısı da yaptı. Erdoğan şunları söyledi: “Hollanda 27.5 milyar dolarla Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülke konumundadır. AB’nin çıkar hesaplarına teslim olmadan artık üyelik müzakere fasıllarını açmasını, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinin süratle başlamasını istiyoruz.
Bunları görüşeceğim NATO üyesi ülkelere tekrar tabii açacağız. Kendilerine bu konuyu ısrarla söyleyeceğiz. Eğer NATO’da berabersek dayanışmamızı ortaya tam manasıyla koymamız lazım. Özellikle de savunma sanayiine yönelik atılacak adımlarda NATO ülkeleri olarak dayanışma içinde olmamız lazım. Artık dünyada savunma sanayiinde hiçbir ürünü tek başına yapmıyor. Nitekim şu anda Rusya-Ukrayna savaşında da bunu gördük. Bundan sonra da kim bilir nerelerde, neyi göreceğiz. Libya’da, Azerbaycan’da bunu gördük. Temennimiz o dur ki bunların olmadığı, barışın egemen olduğu dünyayı hep birlikte kuralım. Bu şu anda konuşuluyor. Ama bununla ilgili olarak birinci derecede Milli Savunma Bakanlığımız her tedbiri alıyor. Gereği neyse yapılacaktır. Yapılmaktadır.”
Odessa’da denize döşenen mayınların fırtınada koptuğu ve Boğazlara kadar gelebileceği konusu sorulduğunda Erdoğan “MSB her türlü tedbirini alıyor, almakta ve gereği neyse yapılacaktır, yapılmaktadır. Hiç endişeniz olmasın” dedi.
Rutte: Suriye angajmanı için Türkiye yaptırıma katılmadı
Trkiye’ye Rusya-Ukrayna savaşı sırasındaki tutumunu öven Rutte şunları söyledi: “Kilit ekonomik ortaklarız. 8’den 11 milyara artan bir ticaret hacmi gördük. Ara hedef olarak 15, nihai hedef olarak 20 milyar dolar belirledik. Bugünkü odağımız sadece ikili ilişkilerimiz değildi. Dünyada olanlara da odaklandık. Çünkü çok taraflı düzeyde de birlikte çalışıyoruz. İki ülke de NATO üyesi. Türkiye ittifak için çok büyük siyasi ve ekonomik önemi haizdir. Türkiye Boğaz’dan gemilerin geçişi konusunda Montrö Sözleşmesi kapsamındaki gerekli yükümlülüklerin ide yerine getirmişti. Bu rol sebebiyle de tebrik ve teşekkür etmek istiyorum. Halihazırda dünyadaki diğer ülkelerde daha fazla mülteci barındırıyorsunuz ve bunun için de teşekkür etmek istiyorum. Bu akşamki görüşmelerimiz ilişkilerimizi daha fazla geliştirdi. Türkiye yapabileceği her şeyi zaten yapıyor. Çok kritik bir rol oynuyor. Hem Putin ve hem Zelenski ile teması olan ender ülkelerden. İki ülke ile de muteber bir rolü var. İki ülkeye açık hattı olan nadir ülkelerden. Türkiye’yi bu yolda desteklediğimizi söylemek isterim. Çavuşoğlu vesilesiyle de hem Rusya hem Ukrayna ile müzakereleri sürdürüyor.”
Hollandalı gazetecinin “Türkiye, Rusya’ya doğrudan yaptırım uygulamıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusuna Rutte şu yanıtı verdi: “Türkiye BM yaptırımlarını uyguluyor… Türkiye’nin özel bir konumu var tabii ki Suriye’deki angajmanı sebebiyle. Türkiye tüm yaptırımları yapmasını arzularız ama tabii ki diplomatik rolünü oynamasından memnunuz.”
DIŞ HABERLER