Kürt kadın hareketi ve feminist harekete dair konuşan DEM Parti milletvekili Özgül Saki, ‘yeni bir eşikteyiz; yeni bir güç birliğiyle savaşa karşı eşit, özgür bir toplumun inşası için mücadele etmek gerekiyorsa onun mekanizmalarını yaratmaya aday bir politik sürecin içindeyiz’ dedi
Türkiye’nin, KDP işbirliğiyle Avaşîn, Zap ve Metîna’ya dönük saldırıları devam ederken, savaş ve saldırı politikalarını “ilhak” olarak değerlendiren çevrelerin tepkileri de sürüyor.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki, bölgedeki saldırıları ve savaş politikalarının kadına yönelik etkilerine dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
Rojava Devrimi
AKP’nin çıkmaza giren Ortadoğu politikasının uzun süredir bataklığa saplandığını belirten Saki, “Rojava’da şekillenen toplumsal yaşam, Ortadoğu siyasetine bambaşka bir eşik getirdi. Hem ‘kadın devrimi’ diye tanımlanması hem seküler bir güç olması; farklı inanç ve halkların bir arada özgürce yaşayabilecekleri bir toplumsal sözleşme durumu var. Bu, AKP ve Erdoğan’ın en çok korktuğu şeydi. Çünkü o diktatörlük hayalleriyle siyasi, askeri, toplumsal tüm güçleri elinde toplayıp hakimiyet hayalleri kuruyordu. Şimdi debeleniyor” ifadelerini kullandı.
KDP’nin işbirlikçiliği
Saki, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Beşar Esad ile görüşmesinin amacının Kürt hareketine karşı ortak saldırı planı olduğunun altını çizdi.
KDP’nin ise tarihsel olarak üstlendiği işbirlikçi rolünü tekrar devreye koyduğunu dile getiren Saki, “KDP’nin istediği bir ‘hanedan’ gibi oraları yönetmek. Ezilen, yoksul köylülerin, emekçilerin üzerinden toplumu yönetmeye çalışmak. Bu anlamda da herkesle işbirliği yapabiliyor” dedi.
DAİŞ’in Şengale dönük saldırılarında KDP’nin Ezidî halkı soykırımla karşı karşıya bıraktığını hatırlatan Saki, “Erdoğan ile birlikte hem Rojava’da oluşan devrimi boğmak, hem de o coğrafyadaki zenginlikleri kendi tekellerinde toplamak adına her şeyi yapıyorlar. Ama bunun başarıya ulaşması mümkün değil çünkü bambaşka dinamikler var” diye belirtti.
‘Savaş kadınları hedef alıyor’
Tüm bu olup biten savaş ortamında özel olarak kadınların hedef alındığını ve kadın bedeninin savaş alanı haline getirildiğini söyleyen Saki, Bosna Savaşı ve Ezidî soykırımında kadınların yaşadıklarını hatırlattı.
Kadınların savaşı sadece bir mağduriyet üzerinden yaşamadığını ayrıca tarihte güçlü direnişler de sergilendiğini belirten Saki, Paris Komünü, Fransız Devrimi ve Rojava Devriminde kadınların mücadelelerini örneklendirdi.
Birlikte mücadele
Feministlerin geçtiğimiz günlerde Kurdistan kentlerine gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatan Saki, “Orada birlikte güçlerimizi birleştirip ortak olarak bu sömürgeci, işgalci ve erkek egemen politikalara karşı nasıl bir mücadele hattı örebiliriz tartıştık” dedi.
Kürt kadın hareketi ve feminist hareketin ortak mücadele zeminlerinden Barış İçin Kadın Girişimi’ni hatırlatan Saki “Birlikte birçok politik mücadelenin ayaklarını örebildik. Şimdi de yeni bir eşikteyiz; yepyeni bir politik hatla, yeni bir güç birliğiyle savaşa karşı eşit, özgür bir toplumun inşası için mücadele etmek gerekiyorsa onun mekanizmalarını yaratmaya aday bir politik sürecin içindeyiz” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL