7 çocuğunu kaybeden rağmen umudunu yitirmeyen 86 yaşındaki Kürt kadını Sakine Arat’ın yaşam ve mücadelesi kitaplaştırıldı. Rojin Zarg tarafından kaleme alınan ‘Emrê Dirêj Bextê Reş’ isimli kitap Arat’ın yaşam mücadelesine odaklanıyor. ANF’den Murat Kuseyri’nin aktarımına göre, 1984 yılında Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde açlık grevinde yaşamını yitiren Cemal Arat’ın mezarı başında yapılan anmada Sakine Arat’la karşılaştığını söyleyen Zarg, “Ben Cemal Arat’ın anısına bir makale yazmayı düşünüyordum. Sakine Anayla anmadan sonra biraz konuştum. Çok sevinçliydi. Bir yıldan beri ev hapsinde olduğunu ve ilk kez dışarı çıktığını söyledi. Kendisine anılarını yazmak ve kitaplaştırmak istediğimi söyledim. Kabul edince bir araya geldik ve kitabı böylece yazmaya başladım” diye konuştu.
Sürgünde gözlerini açıyor
Zarg’ın anlatımlarına göre Sakine Arat, Şeyh Sait isyanından sonra babasının sürgün edildiği Kütahya’da 1934 yılında dünyaya gözlerini açar. Demokrat Parti hükümeti sırasında çıkarılan aftan sonra Amed’e geri döndüklerinde 17 yaşındaki Arat, zorla kendisinden çok daha yaşlı bir ağa ile evlendirilir. Bir süre direnmesine ve kaçma girişimlerine bulunmasına rağmen sonunda evliliği kabul etmek zorunda kalır. Doğurduğu 10 çocuğundan ikisi küçük yaşlarda ölür. Eşinin kumarda tüm mallarını kaybetmesinden sonra Amed’e taşınır. Çalışarak 8 çocuğunu geçindirir.
‘Umudumu yitirmedim’
12 Eylül askeri darbesinden sonra PKK davasında yargılanan oğlu Cemal Arat, 1984 yılında ölüm orucunda yaşamını yitirir. Diğer oğulları Tacettin ve Murat ise PKK’ye katılırlar ve her ikisi de dağda yaşamlarını yitirir. Diğer oğluna bir trafik kazasında kaybeden Arat’ın, zorla evlendirilen kızı Semra da 17 yaşında intihar eder. Sakine Arat, çocukları cezaevlerinde bulunan diğer annelerle birlikte cezaevlerindeki işkencelerin durdurulması için Ankara’ya giderek Kenan Evren ve dönemin başbakanı Turgut Özal’la görüşme girişiminde bulunur. Zarg, ilerlemiş yaşına rağmen Sakine Ana’nın inançlarından hiç bir şey yitirmediğini ve geleceğe umutla baktığını belirterek “Ben evlatlarımı yitirdim ama umudumu yitirmedim. Ben barış için, bu ülkeye huzur gelmesi için mücadelemi sürdürüyorum” dediğini kaydetti.
İSTANBUL