• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
28 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Salda Gölü mineralleri nereye gitti?

19 Nisan 2020 Pazar - 13:35
Kategori: Ekoloji, Manşet

Salda Gölü’ne bir süre önce iş makineleri ve kamyonlarla girilerek tahrip edilmişti. Gölde bulunan beyaz kumullar da taşındı. Taşınan hidromanyezitlerin bu madende tekel olan Likya Madencilik’e taşındığı iddia edildi

Salda Gölü’nü ayrıcalıklı kılan kumullarının özelliği hidromanyezit madenidir. Türkiye’deki maden yatakları Denizli’nin Çameli yatakları, Eğirdir Gölü yatakları ve Salda Gölü yataklarından oluşmaktadır. Türkiye’de huntit-hidromanyezit üretiminin tamamına yakınını Likya Minerals Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti gerçekleştirmektedir. Şirketin ruhsat sahalarına ilişkin tespitlerine göre; 2.000.000 ton sondajlarla belirlenmiş görünür rezerv, yaklaşık 10.000.000 ton muhtemel+mümkün rezerv potansiyeli bulunduğu belirtilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Salda’da ortaya çıkan yağmaya karşı TOKİ’ye ve TOKİ’nin de inşaat şirketine ceza kesmeleri yaşanan süreci örtmeye yetmemiştir. Şirketin ‘Millet Bahçesi’ yapmak amacıyla değil de madeni oradan taşımak için gelmiş olabileceği izlenimi ortaya çıkmıştır.

Likya şirketine mi taşındı?

Üretim sürecinde maden yataklarında çalışma koşulları hem zor hem de pahalı olması nedeniyle binlerce ton hidromanyezitin Salda Gölü’nden Likya Madenciliğin İzmir tesislerine götürüldüğü iddiasını görüşüne başvurduğumuz bir jeolog tarafından belirtildi. Türkiye huntit-hidromanyezit hammadde üretiminin tamamı ihraç edilmekte ve endüstride alev geciktirici katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Birçok ülkeye satışı yapılan ürünün ana ithalatçısı İngiltere’dir. Dünyadaki önemli huntit-hidromanyezit üreticileri; LKAB Minerals ve Sibelco Europa’dır. LKAB Minerals şirketi; Yunanistan’daki LKAB Minerals Greece ve Türkiye’deki Likya Minerals Madencilik Tic. Ltd. Şirketinden ithal ettiği huntithidromanyezit hammaddesini; Sibelco Europa ise, Yunanistan Sibelco Hellas’tan ithal ettiği huntit-hidromanyezit hammaddesini alev geciktirici (flame retardant) ürün olarak pazara sunmaktadır.

Ayrıştırmada da kullanılıyor

Likya Madencilik, UltraCarb’ın iki minerali olan huntit ve hidromanyeziti çeşitli oranlarda içeren geniş yataklara sahip olduğu bilinmektedir. Şirketin işlettiği maden ocaklarından çıkartılan hammaddeler, şirketin İzmir yakınlarındaki mikronize tesisine nakledilir, hammaddeler burada kurutulup öğütülür ve sınıflandırılarak UltraCarb üretilmek üzere ihraç edilir. Manyezitlerin ateşe dayanıklı endüstriyel büyük malzeme grupları için 538 derece üzerindeki sıcaklıklarda uzun süre kullanılır. Endüstrinin temel izolasyon ve ateşe dayanıklı malzeme olarak tuğla, seramik, çimento fırınları astarı, indirgeme yükseltme fırınları astarı, uranyum cevherinin metal içeriğini yüksek sıcaklıkta indirgenme tepkimesi yardımıyla cevherin geri kalanından ayırma süreçlerinde, çelik dökümhanelerinin elektrik ark ocaklarında ve ısıl işlem fırınlarında kullanıldığı bilinmektedir.

‘Kumullarda değerli mineral var’

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Salda Gölü’nde, iş makineleri ve kamyonlarla girilip tahrip edilen beyaz kumulların ‘hidromanyezit’ olarak adlandırılan ve birçok sektörde kullanılan çok değerli mineral olduğunu belirterek, “Gölün etrafında, geçmişte bu kumulların kaçak olarak götürüldüğünü gösteren birçok çukur var” dedi. Kesivi, Salda Gölü’nün turkuaz, beyaz, yeşil ve mavi renkli doğasıyla ‘saklı cennet’ olarak kalması gerektiğini söyledi. Kesici, zarar verilen beyaz kumulların, ‘hidromanyezit’, genel olarak ‘sulu manyezit’ diye adlandırılan mineral olduğuna dikkat çekti. Jeolojik kayıtlara göre, Salda’nın tektonik kökenli göl olduğu ve 2.6 milyon yılda oluştuğunu anlatan Kesici, “3 milyon yıl önce bölgedeki depremsarsıntı gibi yer hareketleriyle çevresinde yavaş yavaş alçalan kıyılar ve dik basamaklar halinde gölün dik kıyıları ve çanak yapısı şekillenmiştir” diye konuştu.

‘Doğal müze ve laboratuvar’

Salda’nın, ‘doğal müze, laboratuvar, yaşam alanı ve hidromanyezit kaynağı’ olduğunu kaydeden Kesici, “Kesinlikle dengesi bozulmamalıdır. Mineralizasyonda, siyonobakterilerin (ilkel su yosunları) önemi çok büyüktür. Dünyada çok ender olarak gelişen hidromanyezit çökellerin oluşumu, canlı organizmaların bir araya gelerek, karnabahar görünümü şeklinde çoğalarak kümeler oluşturmasıyla meydana gelir. Çok hassas ve önemlidir” dedi. İskoçya’nın Glasgow Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mike Russel ve ekibinin, 1996’da Salda Gölü’nün zemin ve toprak yapısı ile ilgili bilimsel araştırmalarda ilkel alglerle oluşan hidromanyezitli yapıları incelediklerini belirten Dr. Kesici, “Mars gezegeninin toprağıyla benzerlik oluşturduğu belirlenmiştir. Bu doğa harikası bu nedenle yaşamsal öneme sahip olduğu gibi bilimsel araştırmalar için de bir doğal laboratuvardır” diye belirtti.

EKOLOJİ SERVİSİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kuzey Kore dünyaya farklı halka farklı açıklama yapıyor

Sonraki Haber

Tutuklularda salgın endişesi: Tedbir alınmıyor

Sonraki Haber

Tutuklularda salgın endişesi: Tedbir alınmıyor

SON HABERLER

Trump, 2 basın kuruluşunu ‘yasa dışı’ ilan etti

Trump, İran’a yaptırımların hafifletilmesi çalışmalarını durdurdu

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

NATO’nun Lahey Zirvesi: Kapitalizmin savaş makinesi ve dünya halklarının geleceği

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Ortadoğu’da ateşkesin doğası, Qazi Muhammed’in mirası

Ortadoğu’da ateşkesin doğası, Qazi Muhammed’in mirası

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Dara duracak mıyız?

Hak temelli mücadele ve Aleviler

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Bahçeli’nin ‘ikinci kanadı’ Meclis Komisyonu olabilir mi?

Bahçeli’nin ‘ikinci kanadı’ Meclis Komisyonu olabilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Demokrasi karın doyurur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

‘Bana bunları neden öğrettin!’

Yazar: Yeni Yaşam
28 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır