ABD’li Thomas Barrack’ın sözlerine tepki gösteren Salih Müslim, ‘Onun sözleri, birçok kurum tarafından şekillendirilen resmi ABD politikasını tam olarak yansıtmayabilir. ABD’nin Kürtlerin liderliğindeki yönetimi veya SDG’yi terk etmesi olarak görmüyoruz’ dedi
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim, ABD Özel Temsilcisi ve Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack’ın Kürtlerin aleyhine sarf ettiği sözler ve Suriye’de yaşanan son gelişmelere ilişkin KurdTalk adlı Youtube kanalına konuştu.
Barrack’ın Kürtlerin aleyhine sarf ettiği sözlere işaret eden Müslim, Barrack’ın Türkiye’yi memnun etmek için bu şekilde konuştuğunu söyledi. Müslim, QSD ve geçici Şam hükümeti tarafından yapılan toplantıya ABD, Fransa ve Türkiye’den heyetlerin katıldığını paylaşarak, “Onun sözleri, birçok kurum tarafından şekillendirilen resmi ABD politikasını tam olarak yansıtmayabilir. Söyledikleri bizi rahatsız etti, ancak Washington’a döndükten sonra tonunu değiştirdi ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Suriye ordusuna entegre edilmesinin karmaşıklığını kabul etti. Ayrıca, Şam ile ilişki kurmamız gerektiğini de belirtti, ki bu bizim her zaman yaptığımız bir şey. Hiçbir zaman alternatif yollar aramadık veya başka yerlere bakmadık. Önceki rejim altında bile Şam’ın kapısını çaldık” dedi.
‘Garanti verilmeli’
Entegrasyon meselesini prensipte desteklediklerini belirten Salih Müslim konuşmasına şöyle devam etti:
“Ancak koşullar önemlidir. Şu anda Şam’da bulunan güçler arasında cihatçı gruplar ve eski IŞİD savaşçıları, yani bir zamanlar bizimle savaşan kişiler de var. Onlara öylece katılmamız istenemez. Bu konunun tartışılması ve üzerinde anlaşmaya varılması gerekir. Güçlerimiz halkımızı koruyor ve onların çekilmesi, gelecekte saldırı veya işgal olmayacağına dair garantiler verildikten sonra atılacak son adım olmalıdır” diye konuştu. Müslim, sorulan sorulara şöyle yanıt verdi: “Açıklığa kavuşturmak gerekirse, bunu ABD’nin Kürtlerin liderliğindeki yönetimi veya SDF’yi terk etmesi olarak görmüyoruz. IŞİD ile mücadelede ortaklığımız Pentagon ile kuruldu ve halen devam ediyor. Hala aktif IŞİD hücreleri var ve yakın zamanda bile kayıplar verdik. Bu mücadele devam ediyor.
İnşanın tek yolu var
ABD ve diğerleri merkezi bir Suriye’nin daha güçlü olacağına inanıyor olabilir, ancak biz tam tersini düşünüyoruz. Suriye etnik ve dini açıdan çeşitlidir. Tüm grupların yönetişim ve savunmada pay sahibi olduğu merkezi olmayan bir model, güçlü bir Suriye inşa etmenin tek yoludur. Mevcut yaklaşım, aşırıcı görüşlere sahip olan ve Hıristiyanlara, Alevilere, Dürzilere ve Kürtlere düşmanlık gösteren Golani gibi cihatçıları güçlendirme riski taşıyor. Golani liderliğindeki yeni Suriye hükümeti, kendi halkından çok dış güçleri (ABD, AB, Fransa, Arap devletleri) memnun etmeye çalışıyor. Bu, istikrarlı bir Suriye inşa edemez. Yakında başka toplantılar da olacak. İlk toplantıya her iki tarafın üst düzey karar vericileri katıldı ve toplantı ABD ve Fransa’nın arabuluculuğunda gerçekleşti. Süreklilik bekliyoruz.
Hedefimiz Suriye’yi demokratikleştirmek
Heyetimizde Kürtler, Araplar, Süryaniler gibi birçok grup yer alıyor. Alevi ve Dürziler daha uzak duruyorlar, ancak modelimizi takdir ediyorlar. Modelimizi kapsayıcı ve demokratik buluyorlar. Sosyal sözleşmemiz tüm Suriye için potansiyel bir model olarak görülüyor. Hedefimiz sadece Kürt sorunlarını ele almak değil, tüm Suriye’yi demokratikleştirmek. Aleviler, Esad ailesiyle aynı mezhepten olmalarına rağmen rejim tarafından baskı altında tutuluyorlar. Siyasi olarak dağınıklar. Bazıları Rusya veya İran ile bağlarını sürdürüyor, ancak ortak bir vizyonları yok. Onlarla temas halindeyiz ve örgütlenmeleri için onları teşvik ediyoruz.”
HABER MERKEZİ