• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kadın

Saliha Ayata: Kürt kadını kazanırsa herkes kazanır

15 Temmuz 2025 Salı - 15:43
Kategori: Kadın, Manşet, Söyleşi
Saliha Ayata: Kürt kadını kazanırsa herkes kazanır

‘Biz sadece sistemdeki erkeklerle değil, içimizdeki Kürt erkekleriyle de bir mücadele halindeyiz, devletle de devletteki o erkekle de bir mücadele halindeyiz. Bununla beraber dünyadaki patriarkayla da bir mücadele içindeyiz’

Nesli Şahiner

Kürt kadınlarının tüm dünyaya ilham olan güçlü mücadelesi 4 parça Kürdistan’da sürüyor. Dünya kadınlarının birliğini sağlamaya çalışan Kürt kadın mücadelesi, şimdilerde Kürt kadınların ve Kürt halkının birliğini sağlamak için çalışmalarına hız verdi. Bu amaçla Kürt Kadın Birliği Platformu’nun kuruluşu ilan edildi ve Amed’de, “Bi yekitiya jinên Kurd, ber bi yekitiya neteweyî ve” şiarıyla 3. konferans gerçekleştirildi. Konferansa ulusal kıyafetleriyle birçok kentten katılan Kürt kadınlar, düzenlenen atölyelerde önemli gündemleri tartıştı. İki gün süren konferansın sonuç bildirgesinde, ‘Ulusal birliğin inşası, Kürt kültürünün ve dilinin korunması, barış ve demokratik toplum inşası için bir yol haritasının belirlenmesi amaçlandı.’

Konferansta alınan kararları, basına yansımayan yanlarını ve önemini, platform üyesi ve Kadın Kültür ve Sanat Derneği’nin (KASED) başkanı Saliha Ayata ile konuştuk.

Saliha Ayata
  • Kürt Kadın Birliği Platformu olarak 6 yıl aradan sonra 3. konferansınızı yaptınız. Neler gözlemlediniz, neler hissettiniz, biraz anlatır mısınız?

Platform üyeleri olarak Türkiye’deki birçok kadınla temas kurmak, tanışmak çok güzel bir şey. Mesela 30 yıldır siyasetle ilgilenen ya da işte Kürt sinemasıyla ilgilenen ya da sivil alanda çok önemli işler başarmış ya da hayatın başka başka noktalarında çok başarılı olmuş, Kürtçe konuşan, Kürtçe yaşayan, kültür sanatı önemseyen Kurdi’varı kimliği önemseyen, bunu korumuş kadınlarla tanışmak çok motive edici ve çok etkileyiciydi. Hepsini davet edip bir araya getirmek, atölyeler düzenlemek fikri ise çok daha heyecan verici oldu.

  • Atölyelerde öne çıkan ayrıntılar nasıldı?

Dört atölye kurduk; biri dil, biri kültür, bir diğeri şiddetle mücadele yöntemleri, diğeri de demokratik toplum ve barıştı. Dört grup oluştu ve ben atölyelerin hepsine tek tek girip izleme şansı buldum. Atölyeler birbirini tanıma, birbirine güven, birbiriyle sohbet etme ve sıcak ilişki kurma noktasında bize çok iyi geldi. Dedik ki, biz birbirimizi hiç tanımıyormuşuz ve 8 parçaya bölünmüş durumdayız Kuzey Kürdistan’ın Türkiye’ye parçalanması, Rojhilat Kürdistan’ın İran’daki parçalılık hali, yine Rojava’daki kadınların Suriye’de parçalık hali bizi 8 parçaya böldü. Böyle bir sonuca da ulaştık. Dünyadaki birçok kadın örgütüyle ortaklaşırken, biz neden birbirimizi tanımıyoruz, niye bu kadar geç kalmışız dedik. Hem ruhsal olarak duygusaldı bizim için hem de şöyle bir yanı vardı; mesela Mülkiye Birtane gibi 20 yıl önce bu çalışmaya başlamış, emek vermiş, Çağlar Demirel gibi hem yerel yönetimler deneyimi hem vekillik deneyimi olan Kürt kadınları bir araya getiren bir çalışmayı yürütmek, bir araya getirmek bizim açımızdan motive edici ve güçlüydü. 2 günün sonunda bütün kadınlar, “Çok teşekkür ederiz, hepimiz çok yeni ilişkiler, diyaloglar kurduk. Lütfen her sene bir araya gelelim” dediler. Çok güzeldi.

  • Atölyelerde kadınlar en çok hangi sorunları dile getirdi?

Türkiye’de çok derin bir yoksulluk var ve bunun maalesef en ağır faturasını kadınlar ödüyor. Atölyelerde tüm meseleleri tartışırken, derin yoksulluğun, ağır ambargonun, şiddetin, kadın katliamlarının ötesinde bir tartışmaya da girdik. Türkiye’nin birçok yerinden katılanlar vardı, mesela İzmir’deki kadının yaşadığı problem; kendi çevresinde diyalog kuracak Kürt kadını bulamaması, çok yalnız hissetme hali, parçalılığın çok derin bir yalnızlığa götürmesi ve toplumsallaşamaması gibi meseleler konuşuldu. Bu meselelerin birçok kadında yarattığı travmalar da vardı. Ama bunu aşan, buna karşı direniş yöntemi geliştiren meseleler üzerinden ortaklaşmalar ortaya çıktı. Ortaklaşmak, birlik oluşturmak ve ortak hareket etmek hepimize güç verecektir üzerinden de sonuçlara ulaşıldı.

  • Fatma Altınmakas Kürtçe tercüman sağlanmadığı için yaşadığı saldırıyı anlatamadı ve bu yüzden katledildi. Atölyelerin biri de dil üzerine demiştiniz, bu konuda nasıl ayrıntılar aktarabilirsiniz?

Biz iki gün süren konferansta Türkçe konuşmadık, Kürtçe konuştuk. Sonuç bildirgesini de Kurmanci ve Zazaca yazdık, paylaştık. Konferansta sadece 1 veya 2 arkadaş Türkçe konuşma ihtiyacı duydu ve sadece şiddetle mücadele atölyesi biraz Türkçe değerlendirmelerin olduğu bir atölye oldu. Kürtçe konuşmaya zorladı kadınlar kendilerini, belediye başkanı da Kürtçe konuştu, vekili de siyasetçisi de, herhangi bir meslekten ve örgütten kadın da Kürtçe konuştu. Bu dil açısından da çok ortaklaştırıcı bir süreçti, çok kıymetliydi. Sizin de dediğiniz gibi Fatma Altınmakas gibi binlerce kadın var, hatta şikâyet etmekten öte dışarı çıkıp bir yerden bir yere gidemeyen kadınlar var. Çünkü her yer Türkçe, hala tek bir Kürtçe tabelanın olmadığı, tek bir okulun dahi olmadığı bir ülkeden bahsediyoruz. O yüzden konferansın Kürtçe olması da çok kıymetliydi. Bu açıdan da son dönemde yaptığımız çok önemli konferanslardan biriydi.

  • Kürt kadınlar için, Kürt toplumu için birlik niye bu kadar önemli. Birlik olmak neyi getirecek, biraz açar mısınız?

Reel duruma baktığımızda dünyada çok güçlü kadın hareketleri var, ama son 40 yılda da buna öncülük eden bir Kürt kadın hareketi gerçekliği var. Kürt kadın hareketi sadece teori üreten bir yerde değil, siyasette söz sahibi olan, kültür sanat, basın ve medya dili oluşturan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele eden bir yerde. Hayatın hemen her noktasında, şiddetin her türüyle mücadele eden bir Kürt kadın hareketi gerçekliği var. Ve bütün dünyaya öncülük ederken, kendi içinde birlik olamama meselesi çok tarihi trajik bir durum, yani ağır bir mesele. Çünkü tarihsel olarak da Kürt tarihine baktığımız zaman o hep parçalara bölünen, kendi içinde birliğe ulaşamayan bir gerçekliği var. Bununla beraber mücadele eden, bir birlik oluşturmak isteyen, ortak hareket etmek isteyen de bir örgütlülük gerçekliği var. Bu açıdan birlik çok kıymetli. 21. yüzyılda toplumsal, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddetle birlikte Kürt kadınlar bir de ağır bir kültürel şiddete maruz kalıyor. Yani mesela Tekirdağ gibi bir yerde yirmi yıl yaşayıp, Kürtçe konuşup, çocuğuyla Kürtçe iletişim kurmak da bir direniş biçimi, böyle kadınlar da geldi konferansa. Ürettiğini Kürtçe öğretmeye çalışmak, Kürtçe bir hikâye yazmak, bir kısa film oluşturmak, bir şarkı yazmak da bir direniş biçimi. Bu açıdan da hepsi gerçekten direnen, mücadele eden, Kurdi’vari kimliklerini koruyan kadınlardı ve bu kadınları bir araya getirip, ortak dertlerini dinleyip, tam bir birlik yaratıp şiddete ve patriyarkaya, kadının mücadele ettiği her şeye ortak bir ses çıkarmak hem Kürt kadın birliği açısından çok kıymetli hem de bugün dünyaya öncülük eden Kürt kadınları için de çok kıymetli bir noktada. Biz bu açılardan da birliği çok önemli bir yerde görüyoruz. Atölyelerimizi de bunun üzerinden yürütmeye dikkat ettik.

  • Konferansta önemli kararlar alındı ve sonuç bildirgesi yayınlandı. Bir dahaki konferansa kadar neler yapılacak?

Bu sürecin diğer iki konferansa göre farkı bir enformasyon ekibi oluşturmak oldu. 30’a yakın isim var ve bir ağ oluşturuldu. Kürdistan’da ve dünyanın neresinde olursa olsun Kürt kadınları ilgilendiren şiddet, yoksulluk ya da herhangi bir problemle ilgili açıklamalar yapmak, gündemine almak ve bunu toplumsallaştırmak şeklinde çalışılacak. Farkındalık yaratmak daha çok yaymak üzerinden belli tartışmalar yapılacak. Önüne koyduğu kısa, orta ve uzun vadeli tartışmalar, belki ziyaretler… Rojava, Rojhilat ve dünyanın pek çok yerini ziyaret etmek, ağı büyütmek, dayanışmayı büyütmek, bu birliği çoğaltmak, birliği oluşturmak üzerinden belli çalışmalar önüne koyacak. Dilin daha çok gündemleştirilmesi için bütün dinamikleriyle Kürt dilinin konuşulması, yaygınlaştırılması, daha akademik çalışmaların önünün açılması açısından harekete geçmek, geçirmek gibi bir gündem belirlendi. Kürt kadınlarının üretimlerinin içinde yer aldığı kültür sanat festivalleri düzenlemek, şiddete karşı çalıştaylar, seminerler düzenlemek, barışı nasıl inşa edebiliriz sürecinde Kürt kadınlarının sözleri nedir? Bir de mesela hepimiz barış diyoruz ama bir Kürt kadınının, bir Kürt annesinin barış anlayışıyla, bir Türk, Fars ve Arap annesinin barış anlayışı nedir? Yani barış, demokratik toplum inşası, şiddetle mücadele yöntemleri, dili ve kültürü açığa çıkarabilecek tüm meseleler platformun gündeminde olacak.

  • Bir enformasyon ekibinin ilk defa kurulmasının nasıl bir önemi var?

Şöyle; TJA diplomasisi var ama TJA’nın oluşturduğu diplomasi Kürt kadın hareketinden ziyade özgür kadın hareketi üzerinden. Yani bir Arap kadınının problemi de TJA’nın sorunu ve herhangi bir ırktan olmanız bu konuda bir problem oluşturmuyor. Tam tersine bütün Ortadoğu’lu kadınlarla diyalog kuran, ilişki geliştiren bir diplomasi var. Ama konferansta oluşturulan Kürt kadınının özelinde, sadece Kürt kadın olmak üzerinden oluşturulan bir enformasyon. Kürt kadını özelinde diplomatik çalışmalar olacak, doğrudan sadece Kürt kadını ile ilgilenen, Kürt kadının meselesini diplomatik hale getiren, bunu yaygınlaştırmak üzerine bir ihtiyaç olarak ve öneri olarak açığa çıktı.

  • Konferansta da ele aldığınz barışın toplumsallaşması, demokratik toplum konularında hangi kararlar alındı?

Kürt kadınlar bu konferans ve süreç dışında da 40 yıldır bu konuda söz sahibiler. Hayatın her alanında 40 yıldır Kürt kadınlar mağdur edilen, savaşla yüz yüze kalan, tutuklanan, bedel ödeyen bir noktada olmalarına rağmen bugün; ‘Biz demokratik, onurlu bir barış istiyoruz, dilimizle, kimliğimizle, kültürümüzle, değerlerimizle bunu yaşamak istiyoruz” diye vurguluyorlar. Bu yüzden Kürtler için her zaman ve her şeye rağmen barış mücadelesi oldu, onurla bir barış için hazırım diyen bir noktadalar. Bu mücadelenin sürece denk gelmesiyle kıymeti harbiyesi daha çok arttı. Bununla beraber biz barışı nasıl öreceğiz, nasıl bir barıştan bahsediyoruz, nasıl bir demokratik toplumdan bahsediyoruz, ekolojik kadın özgürlükçü felsefeyi nasıl yaşamsallaştıracağız? Bunları konuştuk. Mesela Amed için kadın kenti diyoruz ama yanı başımızda da toplumun neredeyse ağır feodaliteye maruz kaldığı bir gerçeklik de var. Biz sadece sistemdeki erkeklerle değil, içimizdeki Kürt erkekleriyle de bir mücadele halindeyiz, devletle de devletteki o erkekle de bir mücadele halindeyiz. Bununla beraber dünyadaki patriarkayla da bir mücadele içindeyiz. Bu açıdan barışı örmek elbette ki zaman alacak. Ama birlik, özellikle de Kürt kadın birliğinin kuracağı diyaloglar, gündemleştireceği konular barışa ve demokratik topluma hizmet edecektir.

Kürt kadınlar çok renkliliğini koruyor

  • Son olarak kadınlara özellikle de birlik temelinde nasıl bir mesaj verirsiniz?

Türkiye’de yüz yıldır Kürt kadınlarına beyaz bir gömlek giydirilmeye çalışıldı, bu Türk ve Sünni bir gömlekti. Belki Gürcü giydi, belki Rum ya da Arap giydi, belki başka halklar giymek zorunda kaldı, belki yer yer Kürt de giymek zorunda kaldı ama metaforik olarak ben şöyle düşünüyorum; Kürt kadın o kıras fistanıyla, leçesiyle hiçbir zaman o Sünni gömleği giyemedi, o beyaz gömleği giyip gezmedi. Olmadı, oturmadı üstüne. Çünkü onun giydiği, hissettiği, başına taktığı, o deq dediğimiz dövmesi, boncuğu ve o süslü hali, o çok renkli hali buna hiç izin vermedi. Çünkü Kürt kadınlar gerçekten böyle renkliliği, canlılığı, çok dilliliği, çok kültürlülüğü çok seven bir halk, çok renkli bir halk. Bu açıdan Kürt kadınlarının bir araya gelip bu renklerini büyütmesi çok kıymetli, çok önemli. Şimdi donuklaştırılmak istenen bir kadın gerçekliği var ve Kürt kadınlar buna karşı direnip ısrarla bu renkliliğini, canlılığını koruyor. Bu açıdan bu renkleri bir araya getirmek, bunu çoğaltmak, bunu büyütmek Kürt kadınlarına ama aynı zamanda tüm kadınlara da çok iyi gelecek, nefes aldıracak bir şeydir. Çünkü Kürt kadını kazanırsa Kürt erkeği de kazanır, Orta Doğu erkeği de kazanır, LGBTİ+’lar da kazanır. Taliban’la mücadele eden Afganistanlı kadın da şeriatla mücadele eden İranlı bir Fars kadın da kazanır. Çünkü Kürt kadının inandığı felsefe çok renkli, herkese yetecek kadar çok kültürlü ve ortak bir yaşam, ortak bir hayat. Bu açıdan Kürt kadınlarının önce birliğini oluşturması, sonra dünyadaki kadın birliğini oluşturması bütün dünya kadınlarına çok iyi gelecektir diye düşünüyorum.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İsrail Süveyda’ya hava saldırısı düzenledi

Sonraki Haber

TTB’den sürece dair 4 acil talep

Sonraki Haber
KESK, DİSK ve TMMOB’dan ortak açıklama: TTB’nin yanındayız

TTB'den sürece dair 4 acil talep

SON HABERLER

Süveydeli savaşçılar kentin büyük bölümünü kontrol etti

Süveydeli savaşçılar kentin büyük bölümünü kontrol etti

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Federalizmi kendi ülkesinde demokratik, Suriye’de ise ‘işe yaramaz’ gören batılı akla dair

Federalizmi kendi ülkesinde demokratik, Suriye’de ise ‘işe yaramaz’ gören batılı akla dair

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Biz herkesi tanıyoruz!

Kim bilir belki de…

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Yeni merkez; yaşamın kendisi 

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Bütünsel hukuk yoluyla barışın hukuku mümkün mü?

Bütünsel hukuk yoluyla barışın hukuku mümkün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Gölgede kalan Erdoğan açıklaması

Gölgede kalan Erdoğan açıklaması

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Komisyona havale etmek!

Komisyona havale etmek!

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır