• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hicri İzgören

Sanatçı ve aydın sorumluluğu         

15 Eylül 2022 Perşembe - 00:00
Kategori: Hicri İzgören, Yazarlar
Medya ve yalana dair

Hicri izgören

Hemen her alanda iktidara yaranmak adına her türden yalakalığın zirve yaptığı bir dönemden geçiyoruz. İnsanı en çok yaralayan buna sanat erbabının da kafileler halinde katılıyor olması.

Türkiye özgürlükler bakımından tarihinin en karanlık dönemlerini yaşarken, bir sanatçı kimliğiyle çıkıp iktidara güzellemeler dizmek ve şakşakçılık yapmak sanat ve sanatçı açısından büyük şansızlık. Yaşanan bunca acıya rağmen her taraf güllük gülistanlıkmış gibi bir tanımlama sanata ve sanatçıya dair bir tavır olamaz.

Bir şeylerden nemalanmak adına biat etmek, yaltaklanmak, kendine insanım diyene yakışacak bir durum değildir. Hele de bir sanatçı olarak sanatın doğası gereği her türlü baskının ve sömürünün karşısında olması gerekirken.

Sanatçı muhalif bir kimliktir. Eleştirendir, eleştirel bakış açısıyla bakmasını bilendir. Böyle bir bakış, sadece benimsemediği iktidarı değil, kendi dünya görüşüne yakın bir yapı iktidar olduğu zaman da yanlış gördüklerini eleştirmekten geri durmayan bir bakıştır. Bu sanatçının aydın kimliği ve kişiliğinden kaynaklı bir özelliktir.

“Okumuşluk, kültürlü kişi olmak, kültür değerlerini üretmek gibi nitelikler aydın kavramını tam kuramazlar. Bunları bir de aklın ışığıyla aydınlatmak yolunda eleştiri görevini üstlenmeyi eklemek gerekir. Bu eleştiri geleceği biçimlendirmede aydınlara hem bir görev hem de bir sorumluluk yüklemektedir” der Macit Göktürk.

Sanatçının dünyadaki tavrına ilişkin bir dünya görüşüne sahip olması gerekliliği göz ardı edilemez. Ayrıca bu görüş ve duruş toplumsal bağlaşıklarıyla kucaklaşmasına da engel değildir. İlle de bir tanımlama sözkonusu olacaksa bu “devlet sanatçısı” şeklinde değil, olunabiliyorsa “halkın sanatçısı” olmalıdır.

Buna bağlı olarak da sanatı siyasetin dümen suyuna sürmeye çalışmak, siyasetin bir aracı olarak görmek de siyaseten sekter bir tutumdur. Sözün özü; sanatçının konumlanacağı yer iktidarın yanı değil, her zaman mazlum ve mağdurun yanı olmalıdır.

Edebiyatla, sanatla hemhal olmak yetmiyor… Aslolan; çıkar dolu politik bir sofraya oturmamak, zalimin baltasına sap olmamaktır.

Onlara göre ‘makbul aydın’, “Ülkemiz yanlış yapsa da, bunun doğru olduğunu düşünmemiz gerekir” diyen, ateşli milliyetçi-ırkçı tutumuyla bilinen Fransız yazar Maurice Barrès meşrebinden olan tiplerdir.

Oysa aydın kimliğinde aslolan bir uyruğa ait olmak değil, özgür ve etik olarak kendine aitliktir. Aydın kimliğinde biat etmek, yaltaklanmak ve nemalanmak yoktur. Aydın, çağının tanığıdır. Çağındaki tüm olumsuzluklardan sorumludur. İnsanlığın vicdanıdır. Kendinden ve herkesten hesap sormasını bilendir. Aydın, herkesin “evet” deyip sustuğu bir yerde gerektiğinde “hayır” diyebilendir.

Edward Said, “Aydın, hiçbir otorite karşısında boyun eğmeyen, her durumda insan özgürlüğünü savunan ve bu özgürlüğün yaşam bulması için durmadan çabalayan bir kimsedir” diyor.

Yine J. Paul Sartre’a göre aydın; ayrıca ‘taraf’ olmak zorundadır. Bu tarafgirlik gereği olarak da; toplumsal yaşam içinde hangi kesim eziliyorsa, sömürülüyorsa, “öteki”leştirilmiş ise aydın bu kesimler lehine tavrını koymak zorundadır.

Tam da Sartre demişken, hadi tarihten bir yaprak… Fransa’nın Cezayir’i işgal altında tuttuğu yıllardır ve Sartre sokaklarda Fransa’nın bu haksız işgalini kınayan bildiriler dağıtmaktadır. Tabi çok göze batınca o zamanki Devlet Başkanı olan De Gaulle’a, Sartre’nin cezalandırılması konusunda baskılar gelir. De Gaulle kendisi hakkında da eleştirileri olan ve düşünceleri kendiyle taban tabana zıt olan Sartre’ı savunarak şu veciz sözü söyler: “Sartre’a dokundurmam. Çünkü Sartre demek Fransa demektir.”

Sartre olmak bir hüner kuşkusuz ama De Gaulle olabilmek de gerçek bir devlet adamı olabilmeyi gerektirir.

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Çocuklar mı yoksa firmaların ihtiyacı mı?

Sonraki Haber

12 Eylül Darbesi ile birlikte…

Sonraki Haber
Tarımsız toplum düşünülemez

12 Eylül Darbesi ile birlikte...

SON HABERLER

‘Gülen’ ve ‘Güldürenler’!

‘Satın alıyorum, öyleyse varım…’

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Kriz anları ve teori…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Yazarlar

Emniyet Kemeri Takılıydı… Ama O Yine de Düştü!

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Sanatçıda ideolojik ve ahlaki duruş estetik kavrayış

Barış umudu varken…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Aşure: Kadim bir hafızanın ortak yaşam sofrasına dönüşü

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır