Ekonomi Gündemi
Türkiye’de koşulların adım adım çalışanlar aleyhine dönüşünü izliyoruz. Nerede? Çalışma yaşamında. En büyük sorunlardan birisi işsizlik. Ekonomik kriz nedeniyle tüm sektörlerde, iflas ve konkordatonun yanı sıra daralma ve küçülme yaşanıyor. İlk çare olarak da işçi azaltmasına gidiyor. Emekçiler üzerinde yoğun bir baskı gözleniyor. Biri ekonomik kriz ise diğeri savaşın Türkiye’ye savurduğu ucuz Suriyeli işgücü. Hemen her işyerinde Suriyeli bulmak artık mümkün. Hem sigortasız, hem de ucuz… Savaşın yol açtığı bu durum devam ediyor. Sermaye elinden geldikçe faydalanmaya çalışıyor. Örgütlü işçiye baskıyı yaparken kapıda bekleyen bu işsizler ordusunu işaret ediyor. Domino etkisi…
Kürt meselesi ve Suriye savaşının yol açtığı ciddi ekonomik kriz, en başta bu savaşa destek veren işçi sınıfını vurmaya başladı. Dev Tekstil’in raporunda, Suriyelilerin yığıldığı Antep’in öne çıkması tesadüf değil. Savaşı alkışlayan emekçiler, şimdi savaşın işyerlerinin önüne kadar sürüklediği işsizler karşısında çaresiz. İşverenler, hem Suriyeli ucuz işgücünü, hem de ekonomik nedenlerle işsiz kalan kesimi işaret ederek, baskı üstüne baskı kuruyor. Öyle ki, iktidarın istediği istihdam desteği için işverenler fırsat bu fırsat deyip yeni imk?nlar talep ediyor. Bir işçi çalıştırmak için çalışan bir kişinin tüm haklarına göz konulmuş durumda.
16 Mayıs’ta toplanan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısında bu isteklere göre yeni bir düzenleme hazırlandı. Çalışma hayatında yeni bir kölelik düzeni yaratacak düzenlemede, kıdem tazminatını boşa çıkaran keyfi süreli çalışma imk ?nı, deneme süresinin 6 aya çıkarılması, işçi sağlığı ve güvenliğine tırpan ile zorunlu istihdam alanlarının daraltılması öne çıkanlar. Bitmedi, Sağlık Bakanlığı’nın geçen hafta yayınladığı taşeron çizelgesini ekleyin; 100 yıl geriye gidiyoruz…
Çalışma koşulları zorlaşacak…
TÜİK verilerine göre, 2019 Şubat ayında işsiz sayısı 4 milyon 730 bin kişi oldu. İşsizlik oranı yüzde 14.7. Aynı dönemde; genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 26.1 oldu. Durum giderek ciddileşiyor. Nisan ve mayıs ayında sayının daha da artması büyük olasılık. Peş peşe gelen ekonomik nedenli intiharlar bunun alarmını veriyor. Hükümet görmezlikten gelse de biliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, durumun aleyhe dönmemesi için işverenlere veryansın! etti. Hem de iki kez. İlki 2 Mayıs’taki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) kongresinde, ikincisini 4 Mayıs günü gerçekleşen MÜSİAD genel kurulunda.
“Geçenlerde yine bir istihdam seferberliği için TOBB çatısı altında bir araya geldik ve tüm Türkiye’deki oda borsa hepsine bir çağrıda bulundum. Neydi bu? Yaklaşık 1.5 milyon üyesi bulunan TOBB’un her bir üyesi kalksa bir iki tane istihdam sağlasa bu sayı nereye varır? 3 milyona varır. O gün biz o sözleri aldık. Bu yıl sonuna kadar bu istihdamı bekliyoruz.” (2 Mayıs 2019). Erdoğan, üstü kapalı olarak, “Siz ne dediyseniz yaptık, şimdi sıra sizde” uyarısında bulundu. Söylemekte haklı çünkü işverenlerin bir dediğini iki etmiyor. Bunu da açık açık söyledi: “Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır burada greve müsaade etmiyoruz çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i.” (12 Temmuz 2017 TOBB’daki toplantıdan.)
Güçlü sosyal sistemin sonucu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın en güçlü sosyal ve sağlık yardımı sistemlerinden birini kurarak, hiçbir vatandaşımızın aç ve açıkta kalmamasını sağlamaya çalıştık. (4 Mayıs 2019 MÜSİAD kongresinde.) Bu açıklamadan tam 16 gün sonra Antep’te Eyüp Dal (32) işsizliğe isyan edip kendini yaktı. Olay, AKP’li belediye tarafından kendisine işe alma sözü verilip sonra bunun yerine getirilmemesinden sonra yaşandı. Bir ay sonra yani 4 Haziran günü ikinci intihar haberi geldi. Bu kez yer Adana idi. İddialara göre, Egemen Ş. (35) 50 bin TL’lik borucunu ödeyemediği için bulunduğu apartmanın 8. katından atlayıp yaşamını yitirdi. Hani aç ve açıkta kimse yoktu… Üçüncüsü dün yaşandı. Kastamonu’nun Merkez Hisarardı Mahallesi’nde, ataması yapılmayan 21 yaşındaki matematik öğretmeni Kevser Abdülkadiroğlu (21), arife günü kendini astı. Yukarıdaki fotoda yer alan Antep’in merkez Şahinbey ilçesine bağlı İbn-i Sina Mahallesi’nde yapımı süren bin 875 yataklı Şehir Hastanesi inşaatında çalışan yaklaşık 10 işçi, 4 aydır maaşlarını alamadıklarını belirtti. İnşaatın çatısına çıkan işçiler, intihara kalkıştı. İşçiler uzun uğraşlardan sonra zar zor indirildi.