• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ortadoğu

Savaşın gölgesinde bir çocukluk: Rahaf ve kız kardeşlerinin hikâyesi

11 Aralık 2025 Perşembe - 10:44
Kategori: Ortadoğu
Savaşın gölgesinde bir çocukluk: Rahaf ve kız kardeşlerinin hikâyesi

Gazze’de savaş, çocuk Rahaf Bader’e annelik yükünü ve hayatta kalma mücadelesini yaşattı. Anne ve babasını kaybeden Rahaf, üç küçük kardeşine tek başına bakarken, yardımsız ve zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor

Gazze’deki çocuklar, savaşın onları eğitim, sağlık ve güvenlik gibi en temel haklarından mahrum bırakmasıyla yaşlarının çok ötesinde bir yük taşıyor. Birçoğu ebeveynlerini ya da yakınlarını kaybederken, sürekli yer değiştirmeler ve çadırlarda süren ağır yaşam koşulları nedeniyle, çocuklukla bağdaşmayan sorumluluklar üstlenmek zorunda kalıyor.

On üç yaşındaki Rahaf Yousef Bader, annesinin “Ben yokken kardeşlerine bak” sözlerinin bir gün gerçek olacağını hiç düşünmemişti. O cümleyi bir şaka ya da anlık bir korku olarak görmüştü. Ancak hastalık ve savaş, çocukluğunu bir anda elinden alarak ona ağır bir yük bıraktı: Rahaf, neredeyse hiçbir koruma sağlamayan bir çadırda, üç küçük kız kardeşiyle tek başına ilgilenmek zorunda.

‘Bir anda hiç hazır olmadığım bir dünyanın ortasında kaldım’

Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine göç ederken annesinin meme kanseri olduğunu öğrendiğini belirten Rahaf, “Bir yıl boyunca onun iyileşeceğini umdum, ama ölüm tedaviden hızlı davrandı. Annem gitti ve geride bütün yükü taşıması gereken ben kaldım. Aynı ay babam, yıkılmış evimizden birkaç eşya alabilmek için kuzeye geri dönmeye çalıştı. Evimize bomba düştü. Babam orada öldü. Cenazesini bile kimse alamadı. Ona veda edemedim. Bir anda, hiç hazır olmadığım bir dünyanın ortasında kaldım” diyor.

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, kardeşleriyle birlikte derme çatma bir çadırda yaşayan Rahaf, “Kendimi bir anda annelik yaparken buldum. Ödevlerimi bitirdikten sonra gece kız kardeşlerimi yıkıyor, uyutmaya çalışıyorum. Ben de onlar gibi bir çocuğum… Onları nasıl koruyabilirim ki? Okulda olmam gerekirken kardeşlerime bakıyorum. Arkadaşlarımın okula gittiğini gördüğümde başka bir dünyadaymışım gibi hissediyorum. Keşke onlarla birlikte olabilsem… Ama kız kardeşlerimle kim ilgilenecek? Beni bu yükten kim kurtaracak?” diye soruyor.

Maddi destek yok

Rahaf’ın eline ulaşan az miktardaki yardımlar, kız kardeşlerinin karnını doyurmaya bile zor yetiyor. Bir akrabaları aylardır onlar için düzenli bir destek kaynağı sağlamaya çalışsa da tüm kapılar kapalı; başvurulan kurumlar ise herhangi bir yardım sunamıyor. Böylece Rahaf, ne maddi ne de kurumsal bir desteğe sahip olmadan, üç küçük kız kardeşinin sorumluluğunu tek başına omuzlamak zorunda kalıyor.

Çadırın bir köşesinde oturan dört yaşındaki en küçük kardeş Taghreed Bader, Rahaf her saçını taramaya çalıştığında titrek bir sesle annesinin adını fısıldıyor. Rahaf, o anları anlatırken şunları söylüyor:

“Taghreed’in saçını tararken annemin bunu ne kadar nazikçe yaptığını hatırlıyorum ama aynı yumuşaklığı gösteremiyorum. Sonra kendimi başarısız hissediyorum… Sanki birçok şey benim için imkansızmış gibi.”

Çocuklar en temel ihtiyaçlarında mahrum kalıyor

Rahaf’ın on yaşındaki kız kardeşi Israa Bader ise en ağır acıyı taşıyanlardan biri. Sokak köşesinde dururken sol ayağına isabet eden şarapnel, ayağının metal bir plaka ile sabitlenmesine neden oldu. Uygun yatak ya da düzenli ilaç tedavisinin olmadığı çadırda ağrı hiç dinmiyor. Israa, gözyaşlarını tutmaya çalışarak, “Ayağım hep acıyor. Geceleri uyuyamadığım için ağlıyorum. Doktorlar hayatta kalamayabileceğimi, ameliyatın çok tehlikeli olduğunu söylediler. Ama ben bu acıya hiçbir ilaç olmadan dayanmaya çalışıyorum. Bir çocuk olarak en temel haklarımdan bile neden mahrum bırakıldığımı anlamıyorum” sözleriyle yaşadığı acıyı tarif etmeye çalışıyor.

İsraa Bader ameliyatından bu yana hiçbir tıbbi bakım alamıyor. Rahaf’ın elinde ise, acı dayanılmaz olduğunda İsraa’nın yarasını hafifletmek için yalnızca nemli bir bez var. Rahaf, “Bazen diğer çocuklar üzülmesin diye gizlice ağlıyorum. Aç ve acı içinde yatağa gideceklerinden korkuyorum, çünkü onlara tek başıma yardım edemiyorum. Bir çocuğun bütün bunlara nasıl dayanabileceğini kimse anlamıyor” sözleriyle yaşadığı çaresizliğe dikkat çekiyor.

‘Sadece yaşamak istiyoruz’

Çadırdaki yaşam, Rahaf ve kız kardeşlerinin omuzlarına binen yükü daha da ağırlaştırıyor. Yanları açık olduğu için tozla dolan, yağmurda su sızdıran ve yazın nefes alınmaz bir sıcaklığa dönüşen çadır, rüzgar estiğinde her an çökecekmiş gibi sallanıyor. Buna rağmen ailenin gidecek başka bir yeri yok. “Çadırın gece üstümüze yıkılmasından, kız kardeşlerimin soğuktan, farelerden ya da kirli sudan hastalanmasından korkuyorum” diyen Rafah, yaşanmaya elverişsiz bir yerde yaşadıklarını ancak başka seçeneklerinin olmadığını vurguluyor.

Yardımlarla ilgili gerekli desteği alamadıklarını kaydeden Rahaf, konuyla ilgili yaşadığı hayal kırıklığını şu sözlerle dikkat çekiyor:

“Eğer bir destekçi olsaydı, en azından iyi beslenebilir, İsraa için ilaç alabilir, küçük kardeşlerime defter ve kıyafet alabilirdik. Neden bizim gibi çocuklar yardımsız bırakılıyor? Çok şey istemiyoruz, sadece yaşamak ve diğer çocuklar gibi hayatımıza devam etmek istiyoruz. Okula geri dönmek, İsraa’nın iyileşmesi ve küçük kız kardeşlerimin korkmadan uyuması…”

Haber: Nagham Karajeh / NÛJINHA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Dêrsim’de kayyımın 1 yılı: Anadil ve inanç çalışmalarını kaldırdı

Sonraki Haber

Mahkeme kayyım Newala Qesaba’yı imara açma kararını durdurdu

Sonraki Haber
Mahkeme kayyım Newala Qesaba’yı imara açma kararını durdurdu

Mahkeme kayyım Newala Qesaba'yı imara açma kararını durdurdu

SON HABERLER

Hatimoğulları: Tüm Sünniler HTŞ’yi desteklemiyor

Hatimoğulları: Tüm Sünniler HTŞ’yi desteklemiyor

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
13 Aralık 2025

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

Açlık sınırı altında ücret insan hakları ihlalidir!

Yazar: Heval Elçi
13 Aralık 2025

Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’ndan notlar (1)

Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’ndan notlar (1)

Yazar: Aziz Oruç
13 Aralık 2025

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

HDK, hukuk ve süreç

Yazar: Heval Elçi
13 Aralık 2025

SMR ve toryum madenciliği gerçeği

SMR ve toryum madenciliği gerçeği

Yazar: Heval Elçi
13 Aralık 2025

ABD ve İsrail’in Haşdi Şabi’ye operasyon hazırlığı ve İran

ABD ve İsrail’in Haşdi Şabi’ye operasyon hazırlığı ve İran

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
13 Aralık 2025

Nobel Ödüllü Nergis Muhammedi gözaltına alındı

Nobel Ödüllü Nergis Muhammedi gözaltına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
12 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır