Yadigar Aygün/İstanbul
Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı askeri harekatı gazetemize değerlendiren İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, AKP’nin siyasi ve ekonomik krizin üzerini savaş ile örtmek istediğini söyledi
İHD’li Yoleri, savaşların toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini ve savaşlarda yaşanan insan hakları ihlalleri ile ilgili konuştu. AKP döneminde siyasi ve ekonomik krizin arttığına dikkat çeken Gülseren Yoleri, “ AKP döneminde baskıların, yasakların, hak ihlallerinin giderek arttığını görüyoruz. Bu kadar yoğun baskıların olduğu bir dönem de her kesim bu gidişattan rahatsız. Ekonomik kriz ile birlikte gelen zamlar, artan işsizlik, insanların açlık sınırında yaşadığı bir aşamada savaş kartının yeniden ortaya açılması AKP’nin kendi iktidarını yeniden var etme çabasıdır. Bu tür durumlarda en önemli kart savaş kartıdır. İktidar bu ekonomik krizi aşabilmek kendi iktidarını korumak için bu savaş kartını açtı. İktidarın derdi insanların yaşamı değil. AKP’nin kendini iktidarını korumak olduğu için bu kadar tehlikeli bir savaşa girebiliyor” dedi.
‘Türkiye olumsuz etkilenecek’
Savaşın Türkiye’yi her alanda olumsuz etkileyeceğinin altını çizen Yoleri,” Savaş, ekonomiyi, siyaseti, tarımı kısaca insan yaşamının her alanında yıkıcı etkileri olan bir olgu. Geleceğimizi yok eden bir olay. Savaş için iyi cümleler kurabilmek mümkün değil. İnsanlar öldürülüyor, şehirler bombalanıyor, insanların yaşam alanları yok ediliyor. Meseleye insandan dolayı bakıyorsak eğer savaşın kazanı yok cümlesini daha kuvvetli olarak söylemek lazım. Çünkü birilerinin iktidarını korumuş olmasının insana faydası yok. İnsanların yaşadığı yıkımla baş başa kaldığı için savaşın kazanı olmaz. Savaşlar insan hakları ihlallerini artırıyor.” diye konuştu.
‘Savaşların yıkıcı etkileri var’
Savaşların toplumlar üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu dile getiren Yoleri, “Savaşlarda dezavantajlı gruplar olarak tarif ettiğimiz, çocuklar, kadınlar, yaşlılar daha çok etkileniyor. Onların hayatları daha çok yıkılır. Kadınlar ve çocuklar savaşlarda ganimet gibi görülüyor. Savaş bölgelerinde kadınlara, çocuklara tecavüz ediliyor. Kadınların tecavüz sonrası doğurduğu çocuklar var. Organ ticaretinde kullanıldığını biliyoruz. İnsanı araçsallaştıran tüm yöntemler savaş ortamında oluyor. Savaş insanlar üzerinde hem ruhen hem de fiziki olarak kalıcı sakatlıklar bırakıyor. Savaş ile birlikte insanlar yaşam yerlerinden edilerek yeni bir göç dalgası başlayacaktır. Ortadoğu’da ki demografik yapı değişecektir. Kazananlar sadece kendi toplumu için önlemler alıyor. Fakat kaybedenler için neler yapılıyor?” ifadelerini kullandı.
‘Savaş herkesi etkileyecek’
Savaşın sadece savaş bölgesindeki insanları değil Türkiye’de ki herkesi etkileyeceğine dikkat çeken Yoleri, Yaşam hakkını önemini vurguladı. Yoleri, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanın yaşam hakkını kullanmıyorsa diğer haklarını da kullanamıyor. Yaşam hakkını ortadan kaldıran bir savaştan söz ediyoruz. Bu yüzden savaşın kazanını olmaz diyoruz. Çünkü savaş şiddet araçlarının kullanılmasının meşrulaştığı ortamdır.Her canlının yaşam hakkı kutsaldır. Bunu bilerek savaşa karşı çıkmak gerekiyor” diye konuştu. Yoleri, giderek artan savaş zihniyetine karşı barışın önemine dikkat çekti. Yoleri,” İnsan hakları savunucuları ve toplumun her kesimi savaşa karşı çıkmak zorundalar. Bütün bu baskılara rağmen barışta ısrar etmemiz gerekiyor. Bıkmadan yılmadan barış hattını korumak ve güçlendirmek zorundayız” diye belirtti.