• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Sebahat Tuncel: ‘Umut hakkı’ bir an önce yasalaşmalı

1 Mart 2025 Cumartesi - 19:03
Kategori: Güncel, Manşet
Sebahat Tuncel: ‘Umut hakkı’ bir an önce yasalaşmalı

ÖHD’nin düzenlediği panelde konuşan TJA’lı Sebahat Tuncel, tarihi çağrıya dikkat çekerek, silahların devreden çıkması için devletin yapması gereken yükümlülükler olduğunu ve ‘umut hakkı’ başta olmak üzere adımlar olduğunu belirtti

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Kadın Komisyonu, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Genel Merkezi’nde panel düzenledi.

Birçok kadının katıldığı panele, katılımcı olarak ÖHD Üyesi Avukat Gulan Çağın Kaleli, Barış Annesi Fehime Poyraz, Bağımsız Feminist Hülya Osmanağaoğlu, TJA’lı Sebahat Tuncel ve Barış Annesi Behiye Yalçın da konuşmacı olarak katıldı.

Özel savaş

İlk sözü alan ve özel savaş başlığı altında konuşmasını yapan Gulan Çağın Kaleli, “Özel Savaş”ın tarihsel geçmişine dikkat çekti ve bu savaşın Türkiye’de 2015’ten sonra daha da yoğunlaştığını ifade etti. Özel savaşın ilk politikalarının anaerkil toplumdan ataerkil topluma geçişte görüldüğünü ifade eden Gulan Çağın Kaleli, özel savaş stratejilerinin her dönem farklılaştığını ve birçok başlıkta ve farklı pozisyonlarda ortaya çıktığını belirtti. Gulan Çağın Kaleli, “Özellikle Kürt kadın hareketi ve feminist hareketin öz savunma ile özel savaşa karşı mücadele örgütlediğini görüyoruz. Bugün basında sürekli konuştuğumuz uyuşturucu, ajanlaştırma, fuhuş başlıkları özel savaşın sosyal kırımı olarak karşımıza çıkıyor. Biz bu başlıklara bakınca özel savaş olarak kullanmışız ama bunlar sadece özel savaş konseptleri ve stratejileri. Her dönem yeni yeni başlıklar, yeni yeni özel savaş konsepti ve stratejileri karşımıza çıkıyor. Yine özel savaşta, devlet daha yeraltı, paramiliter ama aynı zamanda bürokratik gücü de olan yapılanmaları ortaya koyduğunu görüyoruz. Sivil toplum örgütlerinin Kürt ailelerin çocuklarını burslar yoluyla kimliksizleştirmesi ve ekonomik olarak kendilerine bağlaması da özel savaş başlığı altındadır” sözlerini kullandı.

Mücadele bir gururdur

Ardından söz alan Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz ise, “Deniz Poyraz yurtsever biriydi. Babası cezaevine girdiğinde 4 yaşındaydı ve çocuklara bakarak yaşamı geçti. Kendini gördü ve çalışmalara kattı. Bütün halkı seviyordu ve hepsi bir olsun istiyordu. Deniz böyle biriydi. Deniz sadece benim Deniz’im değil, bütün halkın Deniz’idir. Bir Deniz gitti bin Deniz geldi. Binlerce çocuğa Deniz ismi konuldu. Ama mücadele bir gururdur. Halkımızın mücadelesini gördükçe mutlu oluyoruz” dedi.

‘Barışı zayıf olanlar yapamaz’

Sonrasında söz alan Sebahat Tuncel ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihinde yaptığı çağrıya ilişkin, “Çalışmaların ilk başında anneler ile bir araya geldiğimizde hepsini çocukları katledilmiş, köyleri yakılmış, işkence görmüş ama o kadar kudretliydiler. Sadece anne değillerdi, bu anneler politik kadınlardır. Barış için direnin, gözaltına alınan, işkence altına alınan. Öz yönetim süreçlerinde sokakta cenazeler varken tacize uğramalarına rağmen o cenazeleri alıp sırtlayıp geldiler. Birçok anne ne diyor ‘başkasının çocuğu ölmesin’ bu çok başka bir duygu. 27 Şubat saat 17.00’de bütün dünya başka bir zamana evrildi. Barış güçlülerin işidir. Barışı zayıf olanlar yapamaz. Sayın Öcalan bir kez daha gücünü gösterdi, üstelik tüm sorumluluğu üstlenerek. Dikkat edin sadece barış demedi demokratik toplum vurgusu yaptı ve üzerimize birçok sorumluluk yüklenmiştir. Bu sistemi dönüştürmek demokratik toplumu inşa etmek sorumluluğumuz var. Bu sürecin kalıcı barışa evrilmesi için devletin üzerine düşen sorumluluk var” dedi.

Savaş durmalı

Devletin gerekli adımları attığı sürece barışın kalıcılaşacağını belirten Sebahat Tuncel, “21’inci yüzyılda bu barışı inşa edebiliriz. Bazen konuşurken Türklerin hassasiyetinden bahsediliyor ama Kürtlerin yaşadıkları konuşulmuyor, milyonlarca Kürt cezaevlerinden geçmiş, köyleri yakılmış, ya cezaevinin içinde ya da kapısındadır. Hassasiyetlerle bu iş olmaz. Barışacaksak barış için bunları nasıl ele alabilirize bakmak gerek. Barışı bozmak Türk – Kürt ittifakını istemeyen bundan rant elde eden kesimlerde ortaya çıkıyor ama milyonlar barış diyor ve ikna edecek duruma getirmeliyiz. Bu kadınların rolü ve görevini de ortaya koymuştur. Çağrı yapıldı ama devlete o kadar güvensizlik var ki ‘sizi kandırırlar mı’ diyorlar. Kimse barışı konuşmuyor, esas olan toplumsal barıştır. Çağrıda da dikkat çeken demokratik koşulların ortaya konulmasıdır. Bizim tartışmamız gereken savaşın durması, silahların susması demokratik siyasetin önünü açılması ve insanların özgürce kendi kimliği ile yaşamasıdır.”

Hukuk zemini oluşturulmalı

Sırrı Süreyya Önder’in açıkladığı son notun çok önemli olduğu vurgusunu yapan Sebahat Tuncel şunları kaydetti: “Eğer gerçekten silahlar devreden çıkarılacaksa devletin yapması gereken yükümlülükler var. Şimdi sıra devlette! Umut hakkının bir an önce yasalaşması, Sayın Öcalan’ın kendi halkıyla, toplumuyla, sosyalistlerle bağ kuracak ortamın oluşması gerekiyor. Demokratik siyasetin önünü açacak yasal düzenlemeler gerekiyor. Terörle mücadele kanunu örneğin, bu kanun altında herkes terörist ilan ediliyor. Terörizm kavramının bu kadar geniş olarak yoruma açık işletilmesi demokratik siyasetin önünde de engeldir. Demokratik hukuk zeminin bir an önce kurulması gerekiyor. Görüşmelerde de ortaya çıktı bazı şeyler devletten beklenmez, mesela ben kadına yönelik şiddete hayır demek için devleti beklemiyorum.

Kadınların rolü

Bazı karşı çıkışılar meşrudur, haktır. HDK’ye operasyon yaptılar neden barış istediği için, barış mücadelesi cezalandırılırsa buradan bir barışı nasıl inşa edebiliriz. Devletin yapması gereken demokratik siyasetin önünü açmak bize düşen bunu örgütlemektir. Bazı şeyler devlete bırakılamaz. Toplumsal olarak örgütlemek ve bir araya gelmek önemlidir.  Barış sürecinin başlayabilmesi için toplumun devleti barışa zorlaması gerekir. Toplumun kendisi siyaset üretmelidir. Biz başlayalım. İnsanlar iktidara bakınca evet umut görmüyor ama 27 Şubat’ta başka bir umut oluştu ve biz buraya bakacağız. Sayın Öcalan ‘bütün sorumluluğu alıyorum’ dedi ama biz kadınlar olarak da payımıza düşen sorumluluğu almamız gerekiyor.”

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İzmir’de ‘Barış yolunda Aleviler’ buluşması

Sonraki Haber

Suzan Akipa: Çağrı yeni bir başlangıçtır

Sonraki Haber
Suzan Akipa: Çağrı yeni bir başlangıçtır

Suzan Akipa: Çağrı yeni bir başlangıçtır

SON HABERLER

Kayıp yakınları Baysal, Pamuk, Ayhan ve Gök’ün faillerini sordu

Kayıp yakınları Baysal, Pamuk, Ayhan ve Gök’ün faillerini sordu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Çanakkale’de tarım arazisinde yangın

Çanakkale’de tarım arazisinde yangın

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Tahliyesi 5 kez ertelenen İşçi tahliye oldu

Tahliyesi 5 kez ertelenen İşçi tahliye oldu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Katledilen Şenyaşarlar anıldı: Barış için adım atılmalı

Katledilen Şenyaşarlar anıldı: Barış için adım atılmalı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Cumartesi Anneleri Nurettin Çur’un akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri Nurettin Çur’un akıbetini sordu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Bakırhan: Öcalan’ın Kürt liderlerle görüşmesi sürece katkı sunar

Bakırhan: Öcalan’ın Kürt liderlerle görüşmesi sürece katkı sunar

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

İran iki komutanın daha öldürüldüğünü açıkladı

İran iki komutanın daha öldürüldüğünü açıkladı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır