Yerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal hakkında görülen davada konuşan Şedal, ‘Sözlerim, halkın iradesini yok sayan anlayışa tepkidir’ dedi
Yerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal hakkında, 15 Şubat tarihinde Wan halkını belediye önüne çağırdığı açıklamaları gerekçe gösterilerek, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması, Van 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada Eşbaşkan Neslihan Şedal ve avukatı Mehtap Işık hazır bulunurken, Büyükşehir Belediyesi Meclisi Eşsözcüleri Leyla Çelik, Delil Ünvercan, Payîzava (Gürpınar) Belediye Eşbaşkanı Mukaddes Karakoç, Tuşba Belediye Eşbaşkanları Hanım Akkoş ve Ümit Keser, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve baroya bağlı çok sayıda avukat duruşmayı takip etti.
‘Sözlerim, halkın iradesini yok sayan anlayışa tepkidir’
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada savunmasını yapan Neslihan Şedal, sözlerine salondaki herkesi selamlayarak başladı. Neslihan Şedal, Wan halkının yüzde 56’lık oy oranıyla seçtiği bir eşbaşkan olarak konuştuğunu vurguladı. Neslihan Şedal, “Van halkının seçilmiş eşbaşkanları olarak eylem ve söylemlerimiz, Kürt halkının yüz yıllardır süren inkâr, imha ve asimilasyon politikalarına karşı bir eleştiridir. Bu sözlerim, halkın iradesini yok sayan anlayışa yöneliktir” dedi.
‘Halk sokağa yöneldi’
Neslihan Şedal, halkın belediye önünde toplanmasının kendi çağrılarından değil, siyasi süreçlerin tıkanmasından kaynaklandığını belirtti. Neslihan Şedal, “Kürt siyasetçilerin cezaevinde olması, halkın bu uygulamalara tepki göstermesine neden olmuştur. Bizim açıklamalarımız değil, siyasetin tıkanmış olması halkı sokağa yöneltmiştir.”
‘Bu uygulamalar kabul edilemez’
Çözüm sürecine dair tartışmaların yeniden gündeme geldiği bir dönemde Cumhurbaşkanı’nın da “yüzleşme” çağrısı yaptığını hatırlatan Neslihan Şedal, kayyım atamalarının halkın siyaset yapma hakkını kısıtladığını vurguladı: “Atanan kayyımlar, sürecin tıkanmasıyla halkın iradesini gasp eden uygulamalardır. Bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Sözlerim, ifade özgürlüğü kapsamında yapılmış siyasi açıklamalardır. Beraatımı talep ediyorum.”
Ertelendi
Mahkeme heyeti, savunmaların ardından bir sonraki duruşmayı 4 Aralık’a erteledi.
Kaynak: JINNEWS