• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
4 Temmuz 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Sendika derdi üstüne…-Kuvvet Lordoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
16 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sendika üzerine kaleme aldığım bir önceki yazımda, bir durum analizi yapmıştım. Gerçekten bir konu üzerine eleştiri yaparken, aynı zamanda olması gerekenler üzerine de birkaç kelam etmek gerekir diye düşünenlerdenim. Her şeye karşı olmak ya da sadece eleştirmek için eleştirmenin anlamsız olduğu açık.

Geçen yüzyılın sonundan itibaren başlayan sendikal hareketin Türkiye’deki seyri inişli ve çıkışlı oldu. Sadece 1960-1980 arası sendikal hareketin en parlak dönemi olarak kaldı. “Ah ne idi o eski günler…” teranesine girmeden, sendikal hareketin yaşadığı ciddi sorunlar üzerinde durmak gerekir.

Bugün gelinen noktada, özellikle sanayi istihdamının payının azaldığı, hizmetler sektörünün genişlediği dönemde, sendika üyeliğinin de giderek küçüldüğü bir döneme doğru hızla ilerliyoruz. Bu dönem içindeki acil sorunu sadece sendika üyeliğini arttırmak olarak gördüğümüz zaman, sorunu indirgemeci bir mantık ile çözmeye çalıştığımız akla gelir. Haklısınız da.

Elbette sendika üyeliğindeki azalmanın nedenleri üzerine düşünmeliyiz. Ancak bu düşünce sistematiği için sorunu doğru teşhis edebilmek durumundayız. Sendika adlı örgütlenmelerin bugün kamuoyunda sahip olduğu itibarın ve genel algının neden olumsuz bir noktaya yerleştiği üzerine düşünmek gerekir. Bu genel algı ile sınıfsal çıkar bağlantısının bulunmadığını görebiliriz.

Sarı sendikacılık olarak da bilinen adı ile sendikacılığın ihanet taşıyan yüzüne, bu topraklarda yaşayanların aşina olduklarını biliyoruz. Ama mesele de tam bu noktada bu hareketin nasıl genişleteceği, etki alanının nasıl artacağı soruları üzerinde toplanıyor. Bu kadar geniş bir konuda “reçete veya reçetelerin” bir yararı olmadığını yaklaşık 150 senelik Türkiye deneyimi bize aktarmış olmalı.

Belki küçük adımlarla ortaya koyacağımız ve tahayyüllerimizle beslenen bir çerçeve sendika hareketi için bir ileri mevzi olabilir.

Sendikaların bir birlik örgütü olduğunu ve sınıfsal çıkarların dikkate alınması gerekliliği üzerinde durmak, bu aşamada hayati gibi geliyor bana.

Açarsam, sendikaların bölünmüşlüğü ve parçalı yapısından söz ettiğim anlaşılır, öncelikle güçlü sendikacılığın toplumdaki diğer sınıflar açısından bir toplanma ve merkez olma potansiyelini barındırmakta oluşunu dikkate almak gerekiyor. Çoğunlukla her siyasi grubun “Az olsun ama benim olsun” anlayışına sahip olduğu bir ülkede, ekmek derdi olan insanların nereye yöneleceklerini bilemedikleri ve o şaşkınlık ile hiçbir yere katıl(a)madıklarını görmemiz gerekiyor. Çok sayıda ve elbette benzer işkollarında örgütlenmiş işçilerin bir araya gelemeyişlerindeki çaresizlik, maalesef öğrenilmiş bir çaresizlik bile değil.

Burada söz edilen ne pahasına olursa olsun bir beraberlikten değil, mütevazi ama bir amaç uğruna beraber olmayı hedeflemek hayali görünebilir sizlere.

Galiba bu noktada 20 iş kolu ve bunlara dahil olan 1.8 milyon civarında sendikalı işçi vardır. Bu sendikalı işçilerin üç konfederasyon ve onlara bağlı 77 sendika içinde örgütlü olduklarını biliyoruz. Bu sendikaların bir bölümünün de yüzde 1 barajını aşamadıkları için toplu pazarlık yapma gücünden de mahrum olduklarını eklersem, tablonun bölünmüşlüğü daha açık ortaya çıkacaktır. Burada acil sorunun sendikal birlik ve beraberlik olduğunu daha nasıl anlatabiliriz ki… Bu çekim gücünü yaratmadan, üye sayılarında artış beklemek ve pazarlık gücünü arttırmak da çok zor değil mi?

Özet olarak şunu yazmak istiyorum, iki sendikanın birleşmesi, iki sendikanın üye sayısından çok daha fazla üyeyi oluşturur. Benim sorum da burada saklı; bu durum bilinmesine rağmen bu parçalı yapı neden? Bu bölünmüşlüğü herkesin görmesine rağmen ayrı ayrı sendikalarda örgütlenmek neden?

Sorunun yanıtı örgütlenme çabası içinde, işçi sınıfının bölünmüşlüğünden yarar umanlarda. Küçük adımlarla ama kararlı olarak bütünleşme çabası içinde olan sendika liderlerine selam olsun…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Bakanlık 10 cezaevini kaybetti!

Barış Vakfı’ndan barış kitapları

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü ilan edilen “Barış ve Demokratik Toplum Deklarasyonu”ndan sonra PKK, 12. Kongresi’ni topladı...

Bahçeli ne yapmak istiyor? 

Darbe sürüyor – 2

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

“Darbe girişimi” değil “Darbe” kelimesini öylesine değil bilinçli bir tercih olarak yazıyorum. Darbe kelimesi genelde bir olup-bitti olarak anlaşıldığı için...

Görev zamanı

Yorumlamanın gücü

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Karl Marks, “Feuerbach Üzerine Tezler”i 1845 ilkyazında Brüksel'de yazdı. Bu eserindeki 11. Tez’le anılır ve övülür hep. 11. ve son...

El koyma, çökme, ele geçirme

İktidarın kıskacında yaşam

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Bu hafta yüz binlerce hektar orman ekosistemi, tarım alanı, yerleşim yeri içinde tüm canları ile birlikte yok oldu. Hatay Antakya,...

Neler oluyor?

Makyavel Ortadoğu’da

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Ortadoğu’da her şeyin değişmeye yüz tuttuğu, hiçbir şeyin eskisi gibi kalmayacağı bir dönemdeyiz. Bugünün Ortadoğu’sunu anlamak için Makyavel’e dönmek, Makyavelist...

Yalnız ekonomi mi?

Gerginlik her alana sıçrıyor

Yazar: Yeni Yaşam
3 Temmuz 2025

3 Temmuza yaklaşırken İstanbul’da Leman dergisine saldırı yapıldı. Beyoğlu’nda toplanan bir grup dergide çizilen bir karikatürü bahane ederek tehditler savurdular....

Sonraki Haber

Tanzim satış yöntemi-Güner Yanlıç

SON HABERLER

Festivalde pedallar madde bağımlılığına dikkat çekmek için döndü

Festivalde pedallar madde bağımlılığına dikkat çekmek için döndü

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Mehmet Çakas, Türkiye’ye sınır dışı edilmeyle karşı karşıya

Mehmet Çakas, Türkiye’ye sınır dışı edilmeyle karşı karşıya

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Bakanlık 10 cezaevini kaybetti!

Barış Vakfı’ndan barış kitapları

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Anlam olmadan dönüşüm olmaz

Anlam olmadan dönüşüm olmaz

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Bahçeli ne yapmak istiyor? 

Darbe sürüyor – 2

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Trump, İran’ın bütününü istiyor

Trump, İran’ın bütününü istiyor

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Görev zamanı

Yorumlamanın gücü

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır