• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Mayıs 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Sermaye hizmetinde 75 yıl

28 Haziran 2020 Pazar - 08:00
Kategori: Yazarlar

Eğer emperyalist ülkelerin tekelci burjuvazileri arasında en rafine ve en saldırgan olanı Alman tekelci burjuvazisiyse, siyasî temsilcileri arasındaki amiral gemisi Alman Hıristiyan Demokrat Birlik partisi CDU’dur. CDU, Almanya Federal Cumhuriyeti AFC’nin kurulduğu ilk günden bu yana, sadece Bavyera’da örgütlü olan Hıristiyan Sosyal Birlik partisi CSU ile birlikte Alman emperyalizminin politikalarını belirleyen en önemli siyasî güçtür. O nedenle 26 Haziran’da 75’inci kuruluş yıldönümünü kutlayan CDU’nun tarihine kısa bir bakış fırlatmak yerinde olacak.

Alman faşizminin yenilgisinin ardından, dönemin antifaşist Zeitgeist’ına uygun olarak 26 Haziran 1945’de kurulan CDU, başlarda sadece antifaşist bir söylem değil, sosyalist söylem dahi kullanıyordu. “Hıristiyan sosyalizmi” olarak tanımlanan söylemin ömrü uzun olmadı. Kısa süre sonra, 1 Mart 1946’da kabul edilen “Neheim-Hüsten Programı” ile yerine, sermayenin “sosyal sorumluluğu” olduğunu söyleyen ve kısmen kapitalizm eleştirisi içeren “sosyal piyasa ekonomisi” tanımı programatik söylem hâline getirildi.

ABD emperyalizmi ve Avrupalı müttefiklerinin sıkı kontrolü altında kurulan AFC, sistem alternatifinin sınır ülkesi olması nedeniyle de hem sermayeyi taviz vermeye zorlayan hem de antikomünizmin en güçlü kalesi olan bir devlet olarak tarihteki yerini aldı. 1990 karşıdevrimine dek “Ren Kapitalizmi” olarak nitelendirilen Batı-Alman devletinin kilit noktalarına eski Nazilerin yerleşmesini sağlayan da CDU oldu.

F. Cumhurbaşkanı Karl Carsten ve Şansölye Kurt-Georg Kiesinger gibi faşist NSDAP’nin üst düzey üyeleri CDU üyeleri olarak federal bakan, eyalet başbakanlığı, milletvekilliği ve devlet bürokrasisinin üst düzey yöneticiliği gibi çeşitli makamlara getirildiler. Örneğin faşist Wehrmacht’ta Hitler’in tümgenerali olan Reinhard Gehlen Temmuz 1946’da CIA’nin de desteğiyle, adı bugün “Federal Haber Alma Servisi – BND” olan örgütü kurdu. Örgütün, devletin kilit noktalarına getirilen eski Nazilerin ve hükümeti oluşturan CDU’nun temel görevleri, emperyalizmin reel sosyalizm ülkelerine karşı başlattığı Soğuk Savaş’ın ön cephesindeki neferinin istikrarını sağlamaktı. Nitekim bu görevde başarılı oldukları söylenebilir.

Alman emperyalizminin belirleyici devlet partisi olan CDU, 1969-1982 ve 1998-2005 dönemleri haricinde hep iktidar partisi oldu. Ancak muhalefetteyken dahi Federal ve Eyalet kurumlarındaki baskın konumu sayesinde sosyal demokrat şansölyelerin politikalarını belirledi. Dahası, katı antikomünizmi ve Alman sermayesinin büyük desteği ile, önce sosyal demokrasinin dönüşümünü, ardından sendikal hareketin kooptasyon yolu ile sistemin destekçisi hâline getirilmesini ve daha sonra da barış ve ekoloji hareketi içinden doğan Yeşiller partisinin ehlileştirilmesini sağlayarak, bunları neoliberal cephenin “solu” hâline getirdi.

Bugün Alman sermayesinin tüm fraksiyonlarını temsil eden CDU’nun, Alman emperyalizminin taşıyıcı siyasî sütunu olduğunu söylemek, yanlış olmayacaktır. Günümüzdeki temel görevi ise, ABD ile birlikte veya ABD’ne rağmen ilerlemek isteyen sermaye fraksiyonlarını bir arada tutarak, AFC’ni Franko-Alman Avrupası’nın çatısı altında emperyalist-kapitalist dünya düzeninin “oyun kurucusu” hâline getirmektir. SPD, Yeşiller, FDP ve AfD gibi burjuva partilerini politik sularında hapseden CDU ve Şansölye Merkel’in günümüzdeki politikalarını değerlendirirken, sermaye hizmetindeki 75 yıllık bu tarihini unutmamak gerekir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kolomb heykelinin yıkılışı ve kapitalizm

Sonraki Haber

Tulsa’da ne olmuştu?

Sonraki Haber

Tulsa’da ne olmuştu?

SON HABERLER

Rusya’da Wagner isyanı: Putin, bu bir darbedir

İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmesinde Putin yer almayacak

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Belucistan bağımsızlığını ilan etti

Belucistan bağımsızlığını ilan etti

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Gözlerden kaçmasın… Sekiz yaşındaki çocuk…

Sırrı Süreyya’nın dediği gibi… ‘Çocukların gözlerine bakarak…’

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

Keşmir’de savaş: Pakistan neden ‘dost ve kardeş’?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Kürtçe nasıl yaşam dili olur?

Kürtçe nasıl yaşam dili olur?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Bir bilgeye vefa kitabı

‘Dil varlığın evidir’

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Gönülleri birleyecek toplumsal sözleşme ve barış

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır