• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
30 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Sermayenin Türkiye aşkı

21 Kasım 2021 Pazar - 15:09
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Sol mu savunmada, sermaye mi?

Son bir yıl içerisinde Türk lirasının rekor değer kaybı ve yüzde 20’yi aşan enflasyon oranları Türkiye’de geniş halk kesimlerini kara-kara düşündürürken, bazı şirket merkezlerinde şampanyalar patlattırıyor. Alman-Türk Dış Ticaret Odası AHK-Türkiye’nin Türkiye’de faaliyet gösteren 7.500’ü aşkın Alman şirketi arasında yaptırdığı bir araştırma Alman sermayesinin Türkiye aşkını teyit ediyor. Geçenlerde yayınlanan “Alman şirketleri Türkiye’yi çok seviyor” başlıklı bir haberde, geniş halk kesimleri için korkutucu olan gelişmelerin Alman şirketlerinin lehine olduğu vurgulanıyordu.

Yapılan araştırmaya göre Alman şirketleri uzun vadeli beklentiler, kârlılık oranları ve iyileşen koşullar hakkında “büyük mutluluk” içerisindeymişler. AHK-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Thilo Pahl bu “olumlu durum tespitinin” şirketleri daha fazla yatırıma yönlendirdiğini söylüyor. Örnek olarak ise, tam da Türkiye’de ilaç sıkıntısının baş gösterdiği bir dönemde Alman ilaç tekeli BoehringerIngelheim ile Türkiye’nin en büyük ilaç üreticisi Abdi İbrahim Pharmaceuticals arasında yapılan 150 milyon Euro’luk ortak üretim yatırımını gösteriyor.

Liranın değer kaybı Türkiye’deki gayri menkulleri, işletme ve fabrikaları ve menkul değerleri yabancı sermaye için ucuzlatıyor. Neticede, BBVA bankasının 2,25 milyar Euro’ya Garanti Bankası’nı satın almasının gösterdiği gibi, piyasa hakimiyeti giderek daha hızlı biçimde yabancı sermayenin eline geçiyor. Geniş halk kesimleri yoksullaştıkça, Alman sermayesi ve işbirlikçi Türk tekelci burjuvazisi daha da palazlanıyor.

Türkiye’nin Alman sermayesi için yaşamsal öneme sahip olduğunu daha önceki yazılarımızda da vurgulamıştık. Almanya Türkiye’nin en büyük ticari partneri olmakla birlikte en fazla ihracatı gerçekleştirdiği ülkedir. Ancak bu ihracat öyle iddia edildiği gibi, pek “yerli ve milli” değildir. Türkiye’deki Alman şirketlerinin ezici çoğunluğu ihracat sektöründe faaliyet gösterdiklerinden, lira değer kaybettikçe, kârlarını daha da artırmaktadırlar.

Burada özellikle “Milli Savunma Sanayine” bakmak gerekiyor. Türkiye’nin askeri-sınai kompleksi öncelikle Alman silah tekellerini beslemektedir. Dahası Türkiye’nin artan silah ihracatı, Almanya’da yürürlükte olan ve silah tekellerine belirli engeller çıkaran “Silah İhracatı Yönergesini” ekarte eden Alman silah tekellerinin lehine işlemektedir. Alman emperyalizmi Türkiye’ye silah ve askeri araç-gereç satışı, Türkiye’nin ihracat kalemlerine yansımayan lisans devirleri ve Türkiye’deki üretime doğrudan katılım üzerinden Türkiye’yi kendi askeri-sınai kompleksinin distribütörü hâline getirmiştir.

O açıdan kadim “Alman-Türk silah kardeşliğinin” hâlâ sarsılmaz biçimde sürdürüldüğünü, Türkiye’nin savaş ve savunma harcamalarının en başta Alman sermayesine yaradığını ve böylelikle Almanya-Türkiye ilişkilerini belirlediğini tespit edebiliriz. Aynı şekilde hâlâ Almanya’dan Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlamasını bekleyen liberal güruhun boş hayaller peşinde koştuğunu ve kimi zaman Ankara’dan yükselen “Eyyy Almanya…” nidalarının özünde fasa fisodan ibaret olduklarını da.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Son faiz indiriminin nedenleri ve olası sonuçları

Sonraki Haber

Bıktım ben bu zulümden, Osmanlının elinden*

Sonraki Haber
‘Her ölüm yeni bir hayatın başlangıcıdır’

Bıktım ben bu zulümden, Osmanlının elinden*

SON HABERLER

Çınar Altan: Demokratik dönüşüm için vesile olmalıyız

Çınar Altan: Demokratik dönüşüm için vesile olmalıyız

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Sara Glynn: Süreç AKP’nin siyasi hesaplarına sıkışmamalı

Sara Glynn: Süreç AKP’nin siyasi hesaplarına sıkışmamalı

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Bülent Kaya: Komisyon ilk adımdır, iyi atılırsa gerisi gelir

Bülent Kaya: Komisyon ilk adımdır, iyi atılırsa gerisi gelir

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Gardiyanlardan tutsağa ‘Burası Guantanamo’ tehdidi

Gardiyanlardan tutsağa ‘Burası Guantanamo’ tehdidi

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

Ekmen: Silahın bırakılması sonrasında özel yasaya ihtiyaç var

Ekmen: Silahın bırakılması sonrasında özel yasaya ihtiyaç var

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

İzmir’de yangınlar büyüyor: 10 mahalle boşaltıldı

İzmir’de yangınlar büyüyor: 10 mahalle boşaltıldı

Yazar: Yeni Yaşam
30 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır