TAJÊ üyesi Riham Hesen, İmralı’dan kendilerine gönderilen mektubun onlar için ön açıcı olduğunu ve bundan sonra yapılacak çalışmalarda Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün esas alınacağını belirterek, ‘Serok Apo’nun özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz olarak görüyoruz’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 27 Şubat’ta İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmenin ardından “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı yapmıştı. Ardından Abdullah Öcalan, geçtiğimiz ay Êzidî toplumuna, “73 Êzidî fermanına da bir cevaptır. Başlattığımız süreç, en fazla da Êzidî halkımızın varlık ve özgürlüğünü sağlayacak. Bu çağrı bir Rönesans’tır ve en çok da Êzidî halkımızın Rönesans’ı olacaktır” mesajının ardından, Êzidî halkının geleceği için direniş ve mücadeleyi daha da büyüteceklerini aktardı.
Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) üyesi Riham Hesen, kendilerine gönderilen mektubu değerlendirdi.
‘Bizler de mücadele yürüttük’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, Êzidîlere mektup gönderdiğini anımsatan Riham Hesen, mektubun özellikle kadın ve gençler için olmasının kendileri için ayrı bir önem atfettiğini kaydetti. Riham Hesen, “Mektubun bize gönderilmesi ve elimize ulaşması da verilen büyük mücadeleler sonucuydu. İmralı’dan tutalım Zap’a, Zap’tan tutalım 4 parça Kürdistan’a, 4 parça Kürdistan’dan dünyanın dört bir yanına, mücadele yürütüldü. Tüm bu mücadelenin amacı Önderlikle görüşmelerin gerçekleşmesi ve fiziki özgürlüğüydü. Biz de diğer halklar gibi bu mücadeleden payımızı aldık. Bizler de Êzidîler olarak Serok Apo’dan haber almak için büyük bir mücadele yürüttük” dedi.
Mektubun önemi
Son 10 yıldır Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Êzidîler’de fikirlerinin yayılıp tanındığına dikkat çeken Riham Hesen, “Kurum ve kuruluşlarımızda Serok Apo’nun felsefesini esas alarak kadın özgürlüğü noktasında büyük bir mücadele yürütüyoruz. Êzidîler üzerinde yürütülen soykırımın çözümlemesini gören ve buna göre Êzidî halkına perspektif sunan Serok Apo’dur. Êzidî halkının kurtuluşunun anahtarı Serok Apo’nun fikir ve felsefesidir. Onun fiziki özgürlüğü noktasında büyük çalışmalar yürütüldü ve hala devam ediyor. Êzidî halkı başta olmak üzere diğer tüm halkların yeni bir perspektife ihtiyacı vardı. Serok Apo’nun mektubu da tam bu zamanda geldi. Ve çözüm yolu sunulmuştu” diye ekledi.
‘Demokratik ulus paradigmasını esas aldık’
Abdullah Öcalan’ın 26 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulduğunu hatırlatan Riham Hesen, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Ağır tecrit koşullarına rağmen tüm halkların geleceğini düşünerek, yeni yol ve yöntemler sunmuştur. İmralı’yı dört duvardan ibaret görmemek gerekiyor. Orada ağır işkence koşullarında bir yaşam direnişi söz konusu. Serok Apo kaleme aldığı tüm savunma ve yazılarında kadının özgürlüğüne vurgu yapmıştır. Şengal’de bu zamana kadar inşa ettiğimiz bütün yapılarımızda Serok Apo’nun demokratik ulus paradigmasını esas aldık.”
‘Kadınlar söz sahibi oldu’
Riham Hesen, Demokratik Ulus’un önemine değinerek, “Önceki süreçlerde kadınlar, kurumlarda yer alıyorlardı, ancak özgür kadın bilinciyle değillerdi. Oluşturulan kadın meclisleri ve özgün kadın çalışmalarıyla kadınların kendi iradeleriyle söz sahibi olmaları sağlandı. Özelde Şengal’de oluşturulan sistemle birlikte halkta bir güven durumu oluştu. Bunun her geçen yıl daha da güçlendiğini görüyoruz. Serok Apo’ya özgürlük, Kürt halkına statü kampanyası birçok yerde başladı. Şengal’de de bu kampanya başlatıldı. Evet, başlatılan bu kampanya ile birçok yol kat edildi. Serok Apo’nun bize sunmuş olduğu perspektifle özgürlüğe daha yakın olduğumuzu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz’
Gönderilen mektubun Êzidîler için önemli olduğuna dikkat çeken Riham Hesen, 2007’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Êzidî halkına yaptığı çağrıyı hatırlattı. Riham Hesen, “Êzidî halkının kendi özsavunma ve örgütlülüğünü yaratma noktasında önerisi vardı. O süreçte yapılan çağrıyı doğru okuyamadığımız için büyük bir ferman ile karşı karşıya kaldık. Gönderilen mektupla beraber bizlere bir kez daha sorumluluklarımız hatırlatılmıştı. Bize de bu noktada sorumluluklar düşüyor, yerine getirmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. TAJÊ olarak; Serok Apo’nun özgürlüğünü kendi özgürlüğümüz olarak görüyoruz. Serok Apo’nun fiziki özgürlüğü sağlanana kadar bizimde direnişimiz devam edecektir” şeklinde konuştu.
Haber: Şehriban Aslan / JINNEWS