• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Sırrı Süreyya Önder ve sanat-mizah-barış

9 Mayıs 2025 Cuma - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Sırrı Süreyya Önder ve sanat-mizah-barış

Beynelmilel bize bu hikâyeyi anlatıyor: gülerek, ağlayarak, hatırlayarak… Ve Önder’in sesi kulağımıza yankılanıyor: ‘Barış bir melodidir. Onu sadece söylemek yetmez, birlikte çalmak gerekir’

Muzaffer Yıldırım

Mizah yalnızca bir eğlence aracı değildir; hele ki Sırrı Süreyya Önder ile barışla harmanlanmışsa, toplumsal hafızayı canlandıran, tarihi sorgulatan, geleceği umutla aşılayan bir olguya dönüşür. Sırrı Süreyya Önder’in yönettiği ve oynadığı Beynelmilel (2006) filminde, 12 Eylül 1980 darbesinin toplumsal etkileri trajikomik bir dille ele alınır.

Film, Türkiye’nin yakın tarihine dair acıların ve çelişkilerin; direniş, müzik ve mizahla harmanlandığı çarpıcı bir yapıttır. Her ne kadar hikâye Adıyaman’da geçse de aslında Türkiye’nin dört bir yanında yaşanmış ortak bir trajedinin simgesidir. Beynelmilel, darbelerin halklar üzerindeki etkisini işlerken aynı zamanda umudu, dayanışmayı ve barışı arama çabasını da mizahi bir dille aktarır. Filmdeki karakterler, farklı siyasi görüşlere sahip olmalarına rağmen müzik sayesinde ortak bir dil bulurlar. Özellikle final sahnesi, askeri darbenin baskısı altında bile insanların bir arada durabileceğini gösteren metaforik bir anlatımdır.

Sırrı Süreyya Önder’in sineması ve toplumsal duruşu, Beynelmilel’i yaratırken kendi hayat deneyimlerinden yoğun şekilde beslenmiştir. 1962 Adıyaman doğumlu Önder, sosyalist bir ailede büyümüş, 12 Eylül darbesinde hapse atılmış ve bu süreçte hem kişisel hem de toplumsal travmalara tanıklık etmiştir.

Cezaevinde geçirdiği 7 yıl, onun sinema ve yazım anlayışını şekillendirmiştir. Önder bir söyleşisinde Beynelmilel için şöyle der: “Bu film, diktatörlük budalalığının ve erdemsiz gücün kıyıcılığının hikâyesidir.” Beynelmilel aslında bir gülümsemenin direnişi nasıl taşıyabileceğini gösterir. En karanlık dönemlerde bile iki nota arasına sıkışmış bir umut vardır. Ve umut, barışa çıkan ilk yoldur. Barış çoğu zaman büyük kelimelerle anlatılır: antlaşmalar, törenler, konuşmalar… Oysa Önder’in sinemasında barış, hayatın kendisidir. Pazarda tezgâh açan bir kadın, darbeye karşı sessizce örgü ören bir anne, kasaba meydanında saz çalan bir delikanlı… Hepsi barışı yaşar. Onun için bu film yalnızca geçmişe değil, günümüze de ayna tutar. Toplumsal barışın ancak diyalog ve sanat yoluyla mümkün olabileceğini vurgular. Beynelmilel, bir dönem filmi olmanın ötesine geçer; evrensel bir barış manifestosudur. Bugün geriye dönüp baktığımızda, Beynelmilel sadece bir film değil, bir hafıza mekânı gibi durur. Bir toplumun darbe, baskı ve kayıplar karşısında neyi, nasıl hatırladığına dair bir pusuladır. Önder’in sözleri kulağımızda yankılanır: “İnsanlar unutmuyor; unutturmak isteyenlerle yaşamaya çalışıyor.”

Sırrı Süreyya Önder, sinema kariyerinin yanı sıra Türkiye’de barış ve demokrasi mücadelesinin önemli isimlerinden biriydi. 2011’de BDP destekli bağımsız milletvekili seçilen Önder, Kürt-Türk barış sürecinde de aktif bir rol oynadı. 23 Şubat 2013’te İmralı F tipi hapisahanesinde Abdullah Öcalan’ı ziyaret eden heyet içinde yer alarak Kürt sorununun çözümüne yönelik başlatılan müzakerelerde aktif rol aldı. İmralı görüşmelerinde arabuluculuk yaparak devlet ile PKK arasında diyalog köprüsü kurmaya çalıştı. 2013 Newroz’unda Abdullah Öcalan’ın İmralı hapishanesinde kaleme aldığı barış manifestosunu Diyarbakır Newrozu’nda Türkçesini okuyan kişi oldu. Çözüm sürecinde önemli bir aktör olarak yer aldı.  2013 sürecinin sekteye uğraması onu derinden yaraladı. Buna rağmen barış için mücadelesini sürdürdü ve 2024 yılında yeniden başlatılan barış ve müzakere sürecinde aktif rol aldı.

27 Şubat 2025 tarihinde Abdullah Öcalan’ın İmralı cezaevinde kaleme aldığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” okuyarak barış inşasında aktif rol almaya devam etti. Hatta sağlık problemlerini barış sonrasına ertelyerek, barış için mücadele etmeye ve emek harcamaya devam etti. Önder’in kendi deyimiyle: “Ben barışın hamalıyım; ne şan isterim ne şöhret. Yeter ki bu kan dursun.” Gezi Parkı protestolarında “Ağaçların da vekiliyim” diyerek çevre ve insan hakları için verdiği mücadele, onun barış kavramını ne denli geniş bir çerçevede ele aldığını kanıtlar nitelikteydi. Barış kolay bir kelime değildir bu coğrafyada… Ama belki de bu yüzden, barışa dair hikâyelere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Beynelmilel bize bu hikâyeyi anlatıyor: gülerek, ağlayarak, hatırlayarak… Ve Önder’in sesi kulağımıza yankılanıyor: “Barış bir melodidir. Onu sadece söylemek yetmez, birlikte çalmak gerekir.” O zaman hep birlikte o melodiyi çalmak için notalarımızı hazır edelim; çünkü iki nota arasında, belki de sadece bir adım uzakta barış bizi bekliyor olabilir. Sırrı Süreyya Önder’in vefatı, Türkiye’nin sanat ve barış mücadelesi açısından büyük bir kayıptır. O, yalnızca bir yönetmen, oyuncu ve siyasetçi değil; aynı zamanda bir vicdan, bir uzlaşı arayıcısıydı. Beynelmilel’de anlattığı “bir arada yaşama umudu”, onun geride bıraktığı en kıymetli miraslardan biridir. Hep beraber bu mirası büyütmek, barışa sıkı sıkıya sarılmak ve ortak yaşama umudunu diri tutmak gerekiyor.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Özgürlük yolculuğunda Barış’ın durağında

Sonraki Haber

 Arkadaşlık taklit edilemez

Sonraki Haber
Seçenek biziz

 Arkadaşlık taklit edilemez

SON HABERLER

Seçenek biziz

 Arkadaşlık taklit edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Sırrı Süreyya Önder ve sanat-mizah-barış

Sırrı Süreyya Önder ve sanat-mizah-barış

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Yaşam yazı turayı onaylamaz

Özgürlük yolculuğunda Barış’ın durağında

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

İslam’ın şartı gerçekten kaçtır?

Araç fetişizmini aşmak

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

M. Sait Yıldırım: Çağrı bizim için yaşamsal bir ihtiyaç

M. Sait Yıldırım: Çağrı bizim için yaşamsal bir ihtiyaç

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Neler oluyor?

27 Şubat çağrısı ve Ortadoğu’nun geleceği

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

SOHR: Silahlı gruplar Şam’da yurttaşların evlerine el koydu

SOHR: Silahlı gruplar Şam’da yurttaşların evlerine el koydu

Yazar: Yeni Yaşam
8 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır