Cihatçı grupların öğrenci ve öğretmenleri katlettiği ve okulları yıktığı Siweyda’da, eğitim öğretim için yeni yollar aranıyor
Suriye’nin Siweyda kenti 2008 yılında ülkenin gündemine oturan olağanüstü bir başarıyı kutluyordu. Siweyda’da halk okuryazarlık oranında zirve yapmıştı. Okuryazarlıkta başarıya ulaşan ilk kent olan Siweyda’da bu durum aynı zamanda derin bir kültürün de yansımasıydı.
Siweyda’daki aileler okulu evin bir uzantısı, kitabı kimliğin bir parçası, öğretmeni ise saygı ve takdir gören bir şahsiyet olarak gördü. Görece küçük bir kent olan Siweyda, bilim ve kültürün bir ışığı olmayı başardı; doktorlar, mühendisler, edebiyatçılar ve sanatçılar yetiştirdi. Kent aynı zamanda Suriye üniversitelerine seçkin öğretmenler kazandırdı. Özel ve kamuya ait kütüphaneleri kitaplarla doluydu, meclislerinde fikri tartışmalar eksik olmazdı, öğrencileri resmi sınavlarda dereceler alırdı.
Saldırıyla her şey değişti
Ancak bu tablo, 13 Temmuz 2025’ten sonra büyük ölçüde değişti. Şehir halkı kendini alışık olmadıkları yeni bir gerçekle karşı karşıya buldu. Kanlı saldırılar ve ekonomik-siyasi kuşatma, eğitime büyük bir darbe vurdu. Okullar barınma merkezine dönüştü, kütüphaneler yakıldı, öğrenciler sınavlardan mahrum kaldı, öğretmenler hayatlarını kaybetti.
Yeni eğitim-öğretim yılı başlarken, öncü olmuş bu kent, tarihindeki sınavla karşı karşıya. Siweydalılar çocuklarının eğitim hakkını korumak için mücadele ediyor.
Eğitim hedef alındı
Artan saldırılarla birlikte okullar ve üniversiteler ilk hedef alınan alanlar oldu. Bazı köylerde okullar ya tamamen yıkıldı ya da tahrip edildi. Binlerce kitabı barındıran kütüphaneler kül oldu. Kentte deneyimli öğretmenlerden biri olan Yara el-Şufi, yaşadıklarını “Şahit olduklarımız sarsıcıydı. Okullar barınma merkezlerine dönüştü, öğretmenler çatışmalarda hayatlarını kaybetti, öğrenciler sınavlara giremedi ya da okula gidemedi. Hedef açıktı: Bilimi ve öğrenenleri vurmak” sözleriyle anlattı.
Yara el-Şufi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dokuzuncu sınıf öğrencilerinin sonuçları, diğer şehirlerde açıklanmasına rağmen duyurulmadı. Lise son sınıf öğrencileri sınavlarını tamamlayamadı. Üniversiteler de farklı değildi; şehir dışındaki bazı öğrenciler sadece sosyal medyada aileleriyle dayanışma gösterdikleri için ırkçı hakaretlere, fiziksel saldırılara hatta güvenlik güçleri tarafından gözaltına maruz kaldılar.”
‘Eğitim lüks değil, hak ve zorunluluktur’
Kriz sadece öğrencileri etkilemedi; eğitim ağır bir darbe aldı. Siweyda Eğitim Müdürlüğü, son birkaç ayda yaklaşık 40 öğretmenini kaybettiğini açıkladı. Bu büyük açık, özellikle fen bilimleri ve nadir uzmanlık alanlarında telafiyi çok zorlaştırdı. Tüm bunlara rağmen, umuda tutunanlar var. Yara el-Şufi konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Yöntemlerimizi yeniden bulmalıyız. Öğrencileri küçük gruplar halinde okutmak için misafirhaneleri ve toplantı evlerini açabiliriz. Üniversite öğrencilerinin daha güvenli komşu bölgelere ulaşabilmesi için güvenli geçişler sağlamalıyız. Çocuklara ve gençlere yaşadıklarının etkilerini aşmaları için psikolojik destek lazım. Bizim için eğitim lüks değil, hak ve zorunluluktur.”
‘Okullar sığınak, acılar ortak’
Saldırılarda herkesin zarar gördüğünü anlatan emekli öğretmen Abir İzzeddin de durumu şu sözlerle tarif etti:
“Yalnızca Siweyda’da, okullarımız yaklaşık 36 köyden gelen göçmenleri barındıran merkezlere dönüştü. Eğitim tamamen durdu. Son sınıf öğrencileri sınavlara giremedi. Üniversite öğrencileri dışarıda ayrımcılık ve kışkırtmalarla karşılaştı. Bunun üzerine, onları zarara uğramamaları için kentte tutmaya karar verdik.”
Kültür ve sanat da hedef oldu. Beş bin kitabı olan bir kütüphane tamamen yandı. Doktorları, mühendisleri, sağlık görevlilerini, müzik öğrencilerini kaybettik. Bir öğrenci öldürüldü, udunu kırdılar. Oysa eylül başında yeni eğitim yılına hazırlanıyor olmamız gerekirdi; yıkım ders yılını durdurdu, okullar barınma merkezine dönüştü. Ancak Siweyda her zaman ilmin, sanatın ve ahlakın kenti oldu. Evlatları hem içeride hem dışarıda her daim başarılıydı. Bugün bir felaket şehriyiz ama inanıyoruz ki öğrencilerimiz sıralarına geri dönecek ve bilim savaşın üstünde kalacak.”
Haber: Rochelle Junior / NÛJINHA