Kuzeydoğu Suriye harekatı üzerine Soçi’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 6 saati aşan görüşme sonrası ortak bir açıklama yaptı. Açıklama sonucu 10 maddelik anlaşma duyuruldu.
Görüşme sonrası ortak basın toplantısında ilk açıklamayı yapan Putin, varılan anlaşmayla ilgili kararı Dışişleri Bakanları’nın açıklayacağını söyledi. Putin şunları söyledi:
“Suriye’deki durumu müzakere ettik. Sayın Erdoğan, askeri harekatının amaçlarıyla ilgili detaylı açıklamalar yaptı. Biz defalarca Türkiye’nin milli güvenliklerini temin etmek için adımlar atmak istediği niyetini anlayışla karşılıyoruz. Türk tarafı hem terörün artması hem çeşitli etnik çatışmaların artamsıyla ilgili endişeler duyuyor. Biz de bu endişeleri paylaşıyoruz. Önemli olan, terör örgütlerinin Türkiye’nin harekatından yararlanmaması. Bu tür grupların arasında DEAŞ var. Cezaevlerinden kaçma teşebbüslerinde bulunuyorlar. Türkiye’de kalcı ve istikrarlı barışın sağlanması ancak bu ülkenin toprak bütünlÜğüne saygı duymakla mümkündür. Karşılıklı saygı olmazsa, Türkiye ile Suriye arasında bu mümkün olmayacak. Suriye hükümeti ile Kürtler arasında geniş bir diyalog başlatılması gerekiyor. Bu kapsayıcı diyalog yoluyla Kürt, çok uluslu Suriye’nin hakları böyle savunulabilir. Atacağımız adımları da görüştük. BM nezdinde Anayasa Komitesi çerçevesinde bu adımlar atılacaktır. Sahadaki durumun çalışmaları engellememesi gerektiği kanaatindeyiz. Suriyeli göçmenlerin olabildiğince hızla vatanlarına dönmesi gerekiyor. Suriyelileri kabul eden ülkelerin taşıdığı sosyal yük bir hayli hafifleyecektir. BM’nin ilgili kuruluşlarına göçmenlerin dönüşünü konusunu desteklemelerini bekliyoruz.”
Erdoğan mutabakatı açıkladı
Daha sonra konuşan Erdoğan, Akkuyu Nükleer Santralı’nda çalışırken hayatını kaybeden iki Rus vatandaşıyla ilgili başsağlığı dileklerini iletti. Erdoğan şunları söyledi:
“Ana gündemimiz Suriye’deki gelişmelerdi. İkili ilişkilerimizi de etraflıca ele aldık. Ekonomi alanında, sayın başkanın da ifade ettiği gibi milli paralarla ticaretin yapılması anlaşmasını imzalamıştık. Akkuyu santrali ve Türk Akım projelerinde işbirliğimiz sürüyor. S-400’ler de belirlenen takvim çerçevesinde teslim ediliyor. Bu gayretli çalışmalar kararlılıkla devam edecektir. Sayın Putin ile Suriye’de barış, huzur ve istikrarın tesisi için gerek ikili düzeyde gerekse Astana formatında çok ciddi çaba harcadık. Pek çok önemli karara imza attık. 16 Eylül’deki zirveyle Anayasa Komitesi’ni ilan ettik. 30 Ekim tarihinde komite ilk kez toplanacak. İdlib de yaptığımız görüşmelerin gündemindeydi. İdlib’de nispi bir sükunetin tesis edildiğini, saldırıların azaldığını görmek memnuniyet verici. Bundan sonra çabamız istikrar ortamını kalıcı hale getirmektir. Gerek Rus dostlarımızın endişelerinin giderilmesi gerekse sahada sükunet için var gücümüzle çalışacağız. Barış Pınarı Harekatı ile ilgili kapsamlı bilgi verdim. Daha önce ifade ettiğim gibi harekatın ana gayesi bölgeden PKK/YPG’nin çıkarılıp Suriyeli sığınmacıların dönüşünü sağlamaktır. Bu harekat aynı zamanda bölücü terör tehdidini kaldırarak, Suriye’nin toprak bütünlüğünü de garanti altına almaktadır. Bizim kimsenin toprak bütünlüğünde, egemenliğinde gözümüz yoktur. Adımlarımızı hep hassasiyetle attık. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile 4 bin kilometre kare alanı güvenli hale getirdik. Bir dönem terörle çatışmalarla anılan Suriye toprakları yıllar sonra istikrara kavuştu. Bu modeli Suriye’nin diğer yerlerine de teşmil etmek istiyoruz. Artık Suriyeli kardeşlerimizin vatan hasretini dindirecek adımları atmamız gerekiyor: Harekatla güvenli hale getireceğimiz alana öncelikle 1 milyon, sonra bir bu kadar daha Suriyelinin yerleşeceğine inanıyorum. Planlarımızı paylaştık. İnşallah uluslararası toplumun da katkı ve desteğiyle bu planı hayat geçireceğiz. Bu süreçte gönüllü geri dönüşleri gerçekleştirecek projelere imza atacağız. Tarihi bir mutabakata imza attık. Bu muhtıraya göre Türkiye ve Rusya, Suriye topraklarında ayrılıkçı hiçbir gündeme izin vermeyecektir. 23 Ekim öğlen 12.00’den itibaren 150 saat içinde YPG’li teröristler ve silahları, 30 kilometrenin dışına çıkarılacak, tahkimat ve mevzileri imha edilecektir. 150 saatin sonunda Barış Pınarı Harekatı alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 kilometre derinlikte Türk-Rus devriyeleri başlayacaktır. Tel Rıfat ve Münbic’deki YPG’liler bu alanın dışına çıkarılacak. Terörist sızmalara karşı her iki ülke ortak mekanizma kuracaktır. Putin ile vardığımız mutabakatın Suriye’nin kalıcı istikrarı için yeni bir dönemi başlatacağına inanıyorum.”
10 maddelik mutabakat
Putin ve Erdoğan’ın düzenlediği ortak basın toplantısı ardından iki ülkenin dışişleri bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Sergey Lavrov 10 maddelik anlaşmayı okudu.
Mutabakatın tam metni şöyle:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin aşağıdaki konularda mutabık kalmışlardır:
1. Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
3. Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
4. Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
6. Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.
8. Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir.”
DIŞ HABERLER