• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Sofra kuranlar

17 Ekim 2018 Çarşamba - 00:00
Kategori: Yazarlar

Dünya açlık, yoksulluk ve çok yeme sorunlarıyla boğuşuyor. Bu üstü örtülemez bir gerçeklik artık.

FAO, her yıl kuruluş tarihi olan 16 Ekim ile ilgili bir tema belirliyor. Belirlenen bu tema çerçevesinde “Dünya Gıda Günü” bütün dünyada kutlanıyor.

Yılda bir kez, Dünya Gıda Günü vesilesiyle gıda üretimi, tüketimi ve gıda güvencesine ilişkin konular gündeme taşınıyor.

13 Ekim günü Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin Dünya Gıda Günü kutlamaları çerçevesindeki düzenlediği sempozyuma katıldım. Sempozyum, çok verimli geçti. Mustafa Sönmez, Aziz Konukman, Bülent Şık diğer konuşmacı arkadaşlarımdı. Kendilerinden çok şey öğrendim. Beslendim.

Dünya Gıda kutlamalarında gıda ve açlıkla ile ilgili yine birçok rakam uçuşturuldu: “Açlık sayısı şu kadar.” “Gizli açlık yaşayan bu kadar.” “Bu kadar, çok kilolu, şu kadar obez var” dendi çokça!

Dile getirilen rakamların her biri, milyarın ya hemen altı, ya da biraz üstüydü. Yani rakamlar ürkütücü boyutta ve üstelik azalmıyor, artıyor!

İşin acı yanı, açlık sorunuyla baş etmek için çaba içinde olanlar, sorunu yaşayanlar sadece.

Sorunu çözmekle yükümlü olan hükümetler, sorunu çıkaran\nedeni olan tarım ve gıda şirketleriyle can ciğer kuzu sarması!

Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) yetkililerini de dikkatle dinledim. Gıda ve yoksulluk konusunda farkındalık yaratması gereken FAO, çözümü sivil toplum kuruluşu, şirket ve çiftçi üçgeninde arıyor. Bunlar birbirlerini destekleyen omuzdaşlar ve mühür sahibi siyasi erkler değiller ki.

FAO yetkilisi, konuşmasında sözlerini şirketler ve onların teknolojilerine bel bağlamanın gerekliliği üzerine kurdu ve FAO’nun sloganı olan, “2030 yılında sıfır açlık” umudunu koruduğunu söyleyerek sözlerini sonlandırdı. Umutvar olmak elbette güzel. Olunmalı da. Ancak aşılması, çözülmesi gereken bir takım gerçekler de var.

FAO yetkilisi konuşmasında küçük aile çiftçiliğini neredeyse sorunun odak noktası olarak tanımladı. Yanlış mı anladım diye düşündüm, fakat benim konuşmam bittiğinde bana yöneltilen sorulardan FAO adına konuşan konuşmacının bu tutumu soruldu bana. Yanlış anlamadığımı, ne yazık ki duyduklarımın doğru olduğuna o zaman ikna oldum. Bu yaklaşım, umutları silen hatta sorunu kördüğümleştirici.

Uzun sözün kısası farkın fevkine varalım. Üreticiler ve tüketiciler, büyük tarım ve gıda şirketlerini destekleyen hükmetlere ve farkındalık yaratmakla yükümlü FAO’nun çözümsüzlük “çözümlerine” mahkum kılınmış durumda.

Bu yüzden; insanı aç, hayvanı aç, toprağı aç bırakılmış bir Türkiye var elimizde. Bunu bilelim. Bu nedenle gıda günü kutlamak yerine Gıda Egemenliği için çabalamamız sadece gerekli değil önemli. Ancak o zaman açlık ve yoksulluktan uzaklaşabiliriz.

Nasıl derseniz? Üreticiler ve tüketicilere dayatılan açlık ve yoksulluk çemberinin kırılması küçük aile çiftçiliğinin varolabilmesine bağlı. Çember, tüketicilerin küçük aile çiftçiliği yapan köylülerin sağlıklı ürünlerini tercih etmesiyle parçalanabilir.

Yani zincirin en son halkası, sofra kuranlar (tüketiciler) tercihlerini küçük aile çiftçiliği yapan köylülerin ürettiği üründen yana kullanır ve elini ilk halkaya (köylüye) uzatır ve sıkı sarılırsa, aradaki aracılar kalkar. Bunun araçları elbette kadim yerel pazarlar, üretici ve tüketici kooperatifleri ile gıda toplulukları. Bu yapılanmalarda kalabalıklaşılırsa üretici ve satın alıcılar yeterli, sağlıklı ürünlerle aracısız, doğrudan buluşur.

Buna dünyanın her tarafında “Gıda Egemenliği” deniyor. Ne üreteceğine, ne kadar üreteceğine, nasıl üreteceğine ve kimin için üreteceğine karar verme hakkı olan “Gıda Egemenliği” sadece çiftçi için gerekli değil. Açlık ve yoksulluk üreten sistemi değiştirmek isteyen herkes için önemli bir maniveladır.

Not: Çiftçi kadınların, “15 EKİM DÜNYA ÇİFTÇİ Gününü”nü kutluyorum.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Duvarları yıkacağız

Sonraki Haber

Halkevleri: Operasyonlarla gerçeğin üstünü örtemezsiniz

Sonraki Haber

Halkevleri: Operasyonlarla gerçeğin üstünü örtemezsiniz

SON HABERLER

‘Gülen’ ve ‘Güldürenler’!

‘Satın alıyorum, öyleyse varım…’

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Kriz anları ve teori…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Yazarlar

Emniyet Kemeri Takılıydı… Ama O Yine de Düştü!

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Direniş başarıldı; sıra Demokratik Toplum’un inşasında (2)

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Siyasi kayyumun yasal dayanağı iptal edilir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Sanatçıda ideolojik ve ahlaki duruş estetik kavrayış

Barış umudu varken…

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Aşure: Kadim bir hafızanın ortak yaşam sofrasına dönüşü

Yazar: Yeni Yaşam
8 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır