• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Sol mu savunmada, sermaye mi?

21 Aralık 2021 Salı - 15:06
Kategori: Murat Çakır
Sol mu savunmada, sermaye mi?

1989 karşı devriminin ardından komünist hareketin bittiği, solun anlatacak hikâyesinin kalmadığı, hatta tarihin sonunun geldiği iddia ediliyordu. Bu efsane bugün de geniş kesimleri etkiliyor ve aynı zamanda sosyalizm fikriyatına sahip olanlar arasında içsel savunmaya teslim olanların sayısını sabit tutuyor. Kapitalizmin yenilmez olmadığı, emek sömürüsünün yaşamın her alanını belirlediği bilimsel olarak ve pratikte her gün kanıtlanmasına rağmen, verili koşulların değiştirilemez olduğuna inanılıyor.

Efsaneye dayalı içsel savunma ve değiştirilemez inancı ise kimlik politikaları ile taraftar toplamayı sınıf mücadelesinin önüne koyma yanlışını doğuruyor. Diğer taraftan bu yanlışa başka bir yanlışla, yani “sınıf, sınıf” diyerek demokratik görevlerden kaçma ile karşılık veriliyor. Halbuki kimliklerin eşitliğini sağlamak için verilen demokratik mücadele ile kadim düşman sermayeye karşı verilen sınıf mücadelesi asla birbirlerini yadsımıyor, dahası birbirlerini tamamlıyor. Kaldı ki demokrat olmak, hukukun üstünlüğünü ve eşitliği savunmak için mutlaka komünist olunması gerekmiyor. Ama demokrat olmadan da komünist olunamıyor.

İçsel savunma ve değiştirilemez inancı gözlüğünden tekil çıkarlara yoğunlaşıldığında, dünya çapındaki gelişmelerin birbirleriyle olan bağlantıları ve bunların arka planı görülemiyor. Dogmatik noktadan genele bakanlar ise, özelde ulusların ezilmesi ve kimlikler üzerindeki baskıların, genelin, yani kapitalist sömürü ve emperyalist yayılmacılığın gereği ve sonucu olduğunu göremiyorlar. Nihâyetinde iki taraf da bu yanlışlıkları içerisinde egemen sınıfların saldırganlıklarının güçlü olmalarından değil, zayıf ve savunma pozisyonunda olmalarından kaynaklandığını algılayamıyorlar.

Dünyaya yüzeysel bir bakış dahi gerek Türkiye’deki gerekse de Batılı egemen güçlerin çoklu kriz ortamının yarattığı devasa meydan okumalar karşısında baygınlık geçirdiklerini ve giderek paniğe kapıldıklarını görmemizi sağlar. Askeri, mali, idari tüm güç ellerinde olmasına rağmen, en ufak muhalif sese tahammül edemiyor, devlet şiddetinin en ağırıyla yanıt vermek istiyorlar. Bu, paniğe kapıldıklarının ve egemenliği kaybedecekleri korkusunun kanıtıdır.

Ancak bu, siyasi ve ekonomik açıdan, içerde ve dışarıda sıkıştırılan egemenlerin, özellikle Batılı emperyalist güçlerin egemenliklerinin devamı için her türlü araca başvurmayacakları anlamına gelmez. Tam aksine, sermaye ne zaman savunma pozisyonuna itilse, her zaman elindeki en önemli kartı, savaş kartını oyuna sokar. Gerek AKP-Saray-Rejimi’nin artan saldırganlığı gerekse de transatlantik emperyalist ittifakın kılıçları kuşanması bunun göstergesidir.

Peki, bu gerçeklerden bizler ne çıkartmalıyız? En başta elimizi kolumuzu bağlayan kötümserlikten kurtulmalı, örgütlenmeli, direniş ocaklarını harlayarak aralarında köprüler kurmalı, sosyalizmin, savaşsız ve sömürüsüz bir dünyanın olanaklı olduğuna dair inancımızı pekiştirmeliyiz. Sermaye bizler olmasak da ensesinde her zaman sosyalizmin nefesini hisseder. Bu hissiyatı artıracak basireti göstermemek için tek bir neden yok. Yeter ki uyanık ve iyimser olabilelim…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kobane Davası: Gizlenen mektup tepkisi

Sonraki Haber

Ali Hemdan 17 yaşında katledildi: Polisin cezasında indirim yapıldı

Sonraki Haber
Ali Hemdan 17 yaşında katledildi: Polisin cezasında indirim yapıldı

Ali Hemdan 17 yaşında katledildi: Polisin cezasında indirim yapıldı

SON HABERLER

Halkın sanatçısı olmak

Halkın sanatçısı olmak

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

Komisyon masası devrilecek mi?

Komisyon masası devrilecek mi?

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

İç dinamik, dış dinamik

İç dinamik, dış dinamik

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Eylül 2025

Stratejik Bir Yazgı: Komünistlerle Kürt Özgürlük Hareketinin Stratejik Ortaklığı

Stratejik Bir Yazgı: Komünistlerle Kürt Özgürlük Hareketinin Stratejik Ortaklığı

Yazar: Bedri Adanır
11 Eylül 2025

Bu samimi el sıkıca tutulmalı

Bu samimi el sıkıca tutulmalı

Yazar: Aziz Oruç
11 Eylül 2025

İsrail’in Gazze saldırılarında 39 kişi yaşamını yitirdi

İsrail’in Gazze saldırılarında 39 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

Trump destekçisi sağcı aktivist boynundan vuruldu

Trump destekçisi sağcı aktivist boynundan vuruldu

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır