• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Mayıs 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Solmayan çiçeklerin zılgıtları-Gültan Kışanak

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
1 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tüm canlılar doğumla birlikte, hayatta kalma amacına yönelin canlıların temel motivasyon kaynağı, yaşamaktır. Bilinçli ya da güdüsel olarak tüm canlılar ölüme karşı direnir, yaşamak için mücadele eder. Hatta öyle ki her bir hücre, kendi çapında bu mücadeleyi sürdürür. Beslenme, barınma ve tehlikelerden uzak olma (güvenli alanlarda yaşama) hayatın devam etmesi için zorunlu koşulardır. Tüm canlılar gibi insanlar da yaşamın devam etmesi için zorunlu olan bu üç şeye erişmek için kesintisiz bir mücadele içinde olurlar. Ancak insanların diğer canlılardan farklı olarak, tarihsel olarak inşa ettikleri sosyal ve kültürel bağlar, biriktirdikleri maddi ve manevi değerler ile geleceğine yön verme arzusu, yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Yaşama anlam katan bu değerlerdir. Hatta öyle ki bazen bu değerleri korumak, fiziki varlığını sürdürmenin önüne geçer.

Bir yerde bu değerler saldırı altındaysa, orada alarm zilleri çalıyor demektir. Artık fiziki olarak yaşamı sürdürme motivasyonu yerini, değerleri koruma, geleceğini kurtarma refleksine bırakabilir. Üç ayı aşkın bir zamandan beri devam eden açlık grevi eylemleri de yaşamın anlamını koruma refleksiyle yapılıyor. Yaşamı yüceltme amacı taşıyan açlık grevleri devam ederken geçen hafta cezaevlerinden gelen haberlerle sarsıldık. Önce Tekirdağ Cezaevi’nden yükselen ‘yaşamı koruyun’ haykırışı… Ardından Gebze, Oltu ve Mardin cezaevlerinden yükselen üç genç kadının çığlığı… Sonsuzluğun solmayan çiçekleri Ayten, Meryem, Zehra yıldızlara doğru yol alırken; zılgıtlarıyla tüm toplumu, yaşama sahip çıkmaya davet ettiler. Bu çağrı hepimize. Kendisine insanım diyen, vicdanı olan herkese…

Faşizmin karanlık girdabında yolunu yitirmemiş, yaşam hakkının kutsallığına İnanan herkese bu çağrı. Bu topraklar ölüme doydu. Toprak kanıyor artık. Şimdi var gücümüzle yaşama sahip çıkma zamanı. Şimdi, hep bir ağızdan “Çığlığınızı, zılgıtlarınızı duyduk” deme zamanı. Yaşama sahip çıkmak tüm insanların, insanlığın görevidir. Kimse gözünü kulağını kapatamaz, kimse duymadım diyemez. Yeni canlar, sonsuzluğun yolunu tutmadan insanlığın ayağa kalkması gerekir. Dışarıdaki atmosferi yeterince bilmiyoruz ancak artık seçimler de bittiğine göre, İnsan hakları, demokrasi ve adalet adına en acil ve tek gündem olarak açlık grevi eylemleri, tüm demokrasi güçlerinin birinci gündemi haline gelmelidir. Ortada hukuksal, hatta siyasal olarak karşılanamayacak bir talep yoktur. Cezaevlerinde bulunan 260 bin insanın kullandığı yasal hakların, İmralı’da da uygulanmasının önünde hangi engel var?

Aklı başında olan herkes, bu talebin karşılanması önünde hiç bir engel olmadığını biliyor. O zaman geriye toplumu esir almak isteyen karanlık bir zihniyet kalıyor. Bu karanlık zihniyet, İmralı tecridini tüm topluma dayatmak istiyor. Buna izin veremeyiz, vermemeliyiz. Yaşadığımız tecrübeler var. Faşist darbe döneminde Diyarbakır Cezaevi adeta faşizmin, yeni işkence yöntemlerini denediği bir laboratuvardı.

Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan vahşetle yüzleşilmediği için, benzer işkenceler 90’lı yıllarda tüm topluma uygulandı. İnsanları köy meydanlarında toplayıp, çırılçıplak soyundurup işkence yapma, itirafçılık dayatması, pislik yedirme gibi birçok iğrenç yöntem, daha önce Diyarbakır zindanında denenmişti. İmralı tecrit sistemi de faşizan bir uygulamadır. Bu tecrit sistemi tüm toplumu nefes alamaz hale getirmeden güçlü bir duruşla, tecrit kırılmalı, insanlık yaşamın anlamıyla buluşmalı.

Ölümle sınamak, faşizan yöntemlerin en aşağılık olanıdır. Kürt halkı defalarca ölümle sınandı. Her defasında da anlamlı bir yaşamı tercih etti. Bu bilinmesine rağmen, halkı bir kez daha ölümle sınamak istiyorlar. Yitirdiğimiz her can, insanlığımızdan da bir parça alıp gidiyor insanlığımızı tümden yitirmeden var gücümüzle, vicdanlarımızı ayaklandırmalı ve yaşamı korumalıyız Canlı organizmalar, mücadele etmeyi bıraktığı an, yaşam ölüme yenik düşer. Bu nedenle en eski felsefe öğretilerinde yaşam iyilikle, ölüm kötülükle tanımlanır. Kötülüğün iyiliğe; ölümün yaşama galip gelmesine izin veremeyiz. Vermemeliyiz.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Seçenek biziz

 Arkadaşlık taklit edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

AKP’nin Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek üzere başlattığı girişim bazı efsanelerin de ortadan kalkmasını sağladı. Kemal Kılıçdaroğlu’ndan tevarüs eden bir...

Yaşam yazı turayı onaylamaz

Özgürlük yolculuğunda Barış’ın durağında

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Sırrı Süreyya Önder’e uğruna yaşamını adadığı Barış’a … Ne söz yetti ne duygular alt edebildiği milyonlarca yoldaşının sevenin acısını. Yüreği...

İslam’ın şartı gerçekten kaçtır?

Araç fetişizmini aşmak

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Dünyanın birçok yerinde ulusal veya sınıfsal direniş hareketleri farklı yöntemlerle de olsa çözümlenirken Kürdistan Özgürlük Hareketinin sürdürdüğü mücadeleyi -hem de...

Neler oluyor?

27 Şubat çağrısı ve Ortadoğu’nun geleceği

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Dünya büyük bir hızla değişiyor. Küresel güçler açısından önemli bir toplanma alanı olan Münih Güvenlik Konferansı’nda “liberal düzen dağılıyor” tespiti...

Merkez Bankası’nın enflasyon raporu ve bir kısım muhalefetin entelektüel düzeyi

Sırrı S. Önder, barış ve demokratik/sosyal cumhuriyet (2)

Yazar: Yeni Yaşam
8 Mayıs 2025

İçinde bulunduğumuz döneme yeni bir barış sürecinin işletilmesi ve buna ilişkin tartışmalar damgasını vuruyor. Ancak (başta sosyalistler ve CHP olmak...

Bir bilgeye vefa kitabı

Hamasetten husumete

Yazar: Yeni Yaşam
8 Mayıs 2025

Toplumsal ayrımcılık ve ırkçı söylem, nefretin ve şiddetin yaygınlaştırılmasında her zaman başvurulan bir yöntem oldu bu ülkede ama denilebilir ki...

Sonraki Haber

Sandığa sığmayanlar-Özge Yurttaş

SON HABERLER

Seçenek biziz

 Arkadaşlık taklit edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Sırrı Süreyya Önder ve sanat-mizah-barış

Sırrı Süreyya Önder ve sanat-mizah-barış

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Yaşam yazı turayı onaylamaz

Özgürlük yolculuğunda Barış’ın durağında

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

İslam’ın şartı gerçekten kaçtır?

Araç fetişizmini aşmak

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

M. Sait Yıldırım: Çağrı bizim için yaşamsal bir ihtiyaç

M. Sait Yıldırım: Çağrı bizim için yaşamsal bir ihtiyaç

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

Neler oluyor?

27 Şubat çağrısı ve Ortadoğu’nun geleceği

Yazar: Yeni Yaşam
9 Mayıs 2025

SOHR: Silahlı gruplar Şam’da yurttaşların evlerine el koydu

SOHR: Silahlı gruplar Şam’da yurttaşların evlerine el koydu

Yazar: Yeni Yaşam
8 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır