• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Ağustos 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Soluduğumuz hava da eşitsiz!

17 Ocak 2022 Pazartesi - 14:51
Kategori: Ekoloji
Soluduğumuz hava da eşitsiz!

Ekonomik, hukuki, siyasi, idari eşitsizliklerin yanı sıra 40 yıldır süren savaş, soluduğumuz havaya da karıştı. Bölge kentlerindekilerin, batı illerine göre daha çok kirli hava soluduğu ortaya çıktı

Eğitimden sağlığa, gelir dağılımından istihdama, sosyal haklardan insan haklarına kadar hayatın her alanına yansıyan eşitsizlik solduğumuz havaya da yansıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Sürekli İzleme Merkezi’nden 16 Aralık 2021’de kaydedilen harita, bölünmüş havanın fotoğrafını yansıtıyor. PM10 (Partikül Madde) konsantrasyonun sınır değerlerindeki değişikliğin sebepleri endüstriyel sanayilerin bacalarında çıkan gaz, sosyal imkanlardan kaynaklı kullanılan katı yakıt, termik santraller, kömür, mermer ve beton ocakları, nüfus artışı, ağaç yoksunluğu, doğalgaz kullanımının yaygınlaşmaması gibi sebepler olmakla birlikte “Doğu”yu etkisi altına alan zehirli havanın bir diğer sebebi de 40 yıldır süren savaşın etkisidir.

Bölge sağlıksız kategoride

Bölgenin hava kalitesi konsantrasyonları çok uzun zamandır orta – hassas ve sağlıksız kategorilerinde seyrediyor. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) Eylül 2021’de yayınladığı “Kara Rapor 2021: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri”ne göre 5 ilde hava kirlilik sorunu kronikleşti. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de dâhil olduğu 16 sivil toplum kuruluşu tarafından hazırlanan rapora göre, hava kirliliği 12 şehirde artık tüm yıla yayılan bir sorun oldu. Rapora göre, Iğdır, Maraş, Manisa, Ağrı ve Düzce’de hava kirliliği sorununun kronikleştiği belirtilirken, 2020’de hava kalitesi en düşük çıkan iller ise Iğdır, Ağrı ve Muş olarak sıralandı. Özellikle birçok ilde PM10 (Partikül Madde) konsantrasyonun sınır değerde (Diyarbakır, Siirt, Urfa vb.), kimi illerde sınır değerin 2-3 katı üzerinde (Batman, Ağrı, Iğdır, Doğubayazıt, Malatya, Erzurum, Erzincan, Maraş) yıl ortalaması olarak seyretmektedir.

Sağlık ölüm eşiğinde

Partiküller kronik maruziyet kardiyovasküler ve solunum yollarında hastalık oluşma riski taşımakta ve ilaveten akciğer kanseri riskini de taşımaktadır. Çocuklarda alt solunum yollarında akut enfeksiyon riskini yükseltmekte ve ilgili ölümcül durumları getirmektedir. Sağlıksız bir havada yaşamanın en büyük etkilerinden birisi de psikolojik olarak insanlar üzerinde ciddi sonuçlar ortaya çıkarmasıdır. THHP’in 2020 yılı Kara Rapor’una göre; “Ülkemizdeki hava kirliliği Dünya Sağlık Örgüt (DSÖ) limit değerlerine indirilseydi, 2018’de 45 bin 398 kişinin ve 2019’da ise 31 bin 476 kişinin ölümü önlenebilirdi. 2020 yılı Mart-Aralık ayları arası Covid-19 kaynaklı vefat sayısı 20 bin 881’dir.”

Yaşananların nedeni eşitsizlik

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Genel Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, ortadan ikiye bölünmüş haritanın sadece hava kirliliğinden olmadığını, “sağlık, eğitim, adalet, sosyal hizmetler dahil, nereye bakarsanız bakın büyük tabloda bölünmüşlük görürsünüz” diyerek, “Doğu ile Batı” arasındaki eşitsiz koşullara dikkati çekti. Hava kirliliğine yoksulluk temelli bakılması gerektiğine vurgu yapan Kahraman, sosyal imkanlardan kaynaklı katı yakıt (kalitesiz kömür, 10 numara yağ yakıtı), fosil yakıtlar, endüstriyel tesislerden çıkan gaz ve partiküller (filtresiz bacalar, kontrol- bakımları yapılmayan bacalar) termik santraller, komşu ülkelerden hava akımı etkisiyle gelen çöl tozları ve nüfus artışının hava kirliliğini etkilediğini dile getirdi.

Güvenlikçi politikalar kirletiyor

Denetimsizlik, gelir durumundaki adaletsizlik eksenli oluşan hava kirliliğinin bölge illerine özgü koşullara eklendiğine vurgu yapan Kahraman, devletin Kürt sorununda sürdürdüğü güvenlikçi politikaların etkisine işaret etti. Güvenlik gerekçesiyle çıkartılan orman yangınları ve ağaç kesiminin hava kirliliğine ciddi bir sebep olduğunu dile getiren Kahraman, “Bu tablo hayatın her alanında benzerdir. Büyük tablonun yansımasıdır. Yaşamın her alanında olduğu gibi solduğumuz havaya kadar yansıyor. Evet, güvenlik, sanayi, kalitesiz kömür sebeptir ama en başa yoksulluğu koymamız gerekiyor. Öncelikli sebep rant, yağma ve talandır” diye konuştu. Orman yangınlarında siyah karbon denilen bir hava kirleticisinin ortaya çıktığını ve bunun iklim krizine sebep olduğunu hatırlatan Kahraman, işin en tedirgin edici yanının ise doğru veriye ulaşma sorunu olduğunu söyledi.

357 istasyonun sadece 49’u güvenilir

ÇMO’nun 2020 Hava Kirliliği Raporu’na göre, ölçüm yapan 357 istasyondan 226’sından veri alınmazken sadece 49 istasyondan güvenilir veri kaydediliyor. Bundan dolayı bağımsız bir ölçüm ve izleme ağı ile durumun vahametinin ortaya çıkacağını ifade eden Kahraman, Muğla örneğini verdi: “Muğla’da 7 hava ölçüm istasyonu var. Bunlardan 6’sından hiç ölçüm alınmamış. Bir tanesinden alınmış o da değerlerin altında. Neden Muğla dedim, hem doğal hem de tarihi değerler var. Bir de termik santraller var. Öyle siyasi bir irade düşününki termik santral olan bir bölgede hava ölçüm ihtiyacı duymayacak. Batı’da böyleyken ülkenin doğusundaki tablo hiç şaşırtıcı değil” diye belirtti.

ÇED raporları düzmece

Kahraman, aynı zamanda Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) mevzuatı süresince 6 bin 500 kusur olumlu ÇED raporu ve 65 bin ÇED gerek yok raporu verildiğini kaydetti. Kahraman, bu rakama karşın olumsuz ÇED raporunun ise sadece 61 olduğunu hatırlatarak, hava kirliliğinde siyasal iktidarın tutumuna dikkati çekti.

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

12 Eylül’deki gibi direnelim

Sonraki Haber

İktidar halkı soyarken bir de alay ediyor

Sonraki Haber
İktidar halkı soyarken bir de alay ediyor

İktidar halkı soyarken bir de alay ediyor

SON HABERLER

Gündelik yaşam krizi ve biz

Faşizmin bir veçhesi olarak çocuk suçları tartışmaları

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Felaket kapitalizmi, seçimler ve yaratıcı yıkım

Devletin yayılmacı aklının eleştirisi

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Siyaset, ilke, tutarlılık, ahlak, vicdan

Anadil yasağından başka ne ola ki faşizm

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Süleymaniye’de yanık kurşun sesleri

Süleymaniye’de yanık kurşun sesleri

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Komisyona havale etmek!

‘Artık gavura gavur denmeyecek’

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Güvenceli olmaya tahammül yok!

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Amed’de bir çocuk katledildi

Kuşadası’nda çocuğu katletme girişimi

Yazar: Yeni Yaşam
25 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır