• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

‘Sömürü tabakta başlıyor’

11 Şubat 2019 Pazartesi - 02:05
Kategori: Ekoloji, Özel

İzmir Vegan İnisiyatifi aktivistleri, etin sağlıklı bir yiyecek gibi sunulmasının altında sermaye ilişkileri olduğunu söylüyor. Veganizmin beslenmeden çok doğa dostu ve komünal bir ideoloji olduğunu belirttiler.

Melike Aydın/İzmir-Jinnews

Dünya çapında hayvan hakları ve özgürlüğüne dikkat çekmek amacıyla vegan aktivistler tarafından yapılan ve içeriğinde mezbaha görüntülerinin yer aldığı “Gerçeklik Küpü” eylemi,İzmir’de gerçekleştirilmesinin ardından İzmir Vegan İnisiyatifi kuruldu. İnisiyatifin aktivistlerinden Fevziye Eroğlu ve Müge Olçum, veganizmin “burjuva kültürü ve sağlıksız” olduğu şeklindeki eleştirilere yanıt vererek, veganlığı anlattılar. Vegan olmanın “zeka geriliği yaptığı” şeklindeki söylemlere karşı doktor Murat Kınıkoğlu’nun araştırmalarının beynin büyümesine etin değil nişasta ve şeker içeren köklü bitkilerin neden olduğunu ortaya çıkardığını belirten Müge Olçum, “Etin bu kadar sağlıklı bir besin gibi öne sürülmesinin nedenlerini sermaye ilişkilerinde aramak gerekiyor. Muhalif bilim insanları sindirilmeye çalışılıyor. Çünkü firmalar çok büyük paralar yatırıyor. Örneğin önemli bir kalp sağlığı vakfının bir çalışmasını bir et firması yapıyor. Böyle olunca bize öğretile gelen bilimsel yayınların ne kadar objektif verildiğini sorgulamak gerekiyor” dedi.

‘Veganizm antikapitalisttir’

Kapitalist modernite her şeyi ticarete dönüştürürken, veganlığın “kendin yap kendin üret” ideolojisine ait olduğunu ifade eden Olçum, “Diş fırçası, koku giderici krem bile üretebiliyoruz. Hem de ziyan etmeden. Burjuva veganlar üzerinden faturayı bütün veganlara kesmek doğru değil. Piyasa her şeyi kullanıyor ve geliştirmeye de çalışıyor” diye konuştu. Temizlik maddelerinden besine, yük taşımacılığından kobay olarak kullanılmaya kadar geniş bir hayvan endüstrisinin varlığına dikkat çeken Olçum, “Bilinçli bir canlıya bunları yapma hakkımız yok. Evdeki kedi köpekle çok iyi anlaşılırken aynı zekaya sahip inekleri yiyoruz. Onları neye göre kategorize ettik? Yavruları oluyor buzağıların sütünü çalıyoruz. ‘Ama aslanlar da geyik yiyor’ deniyor. Oysa şehirde yaşayan insanlarla doğada geyiği parçalayan aslan aynı değil” ifadelerini kullandı.

‘Burjuva kültürü değildir’

Şiddet ve sömürünün mutfakta başladığını dile getiren Olçum, “Birçok çevrenin veganlığı apolitik bir eylem gibi görmesine gülüyorum. Şiddet ve sömürü hayvana, ardından kadına ve erkeğe sıçrıyor.Kaçak avlananlarla birlikte 10 milyon silah var ve bunların çoğu kadına karşı kullanılıyor. Bu bir şiddet yumağı” dedi. Fevziye Eroğlu ise, eti çağrıştıran şeylerin dahi yenmemesi, hayvansal her ürünün insanların hayatından çıkarılması gerektiğini belirterek, şöyle dedi: “İnsanlar veganizmi haklı bulsalar dahi hayvansal gıdalardan vazgeçemeyecek kadar bencil canlılar. Şu an et almak zaten lüks. Soya kıyması 18 TL ve ben bu eti 3 aydır kullanıyorum. Sol çevreler ‘burjuva kültürü’ olarak görüyorlar. Bize bu argümanla geliyorlar ama biz de avokadolar içinde yüzmüyoruz” dedi.Kadının, işçinin sömürülmesini görebilen göz, hayvanların sömürülmesine kör diyen Eroğlu, “Feministler bir ineğe tecavüz edilerek sürekli süt sağlandığını görmelidir.İnsanlar bunu sadece beslenmeden ibaret sanıyor. Oysa bu canlıya zarar vermeyen komün bir yaşam. Bu bizim politikamız” diye belirtti.

EKOLOJİ SERVİSİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Akdeniz’de tarih denize gömülecek

Sonraki Haber

Sorular enkaz altında kaldı

Sonraki Haber

Sorular enkaz altında kaldı

SON HABERLER

Zinnar’da yıkılan sadece ağaçlar değil: Kadınların doğa, hafıza ve mekanına müdahale

Zinnar’da yıkılan sadece ağaçlar değil: Kadınların doğa, hafıza ve mekanına müdahale

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

Uruk’tan Besta’ya eko kırım

Uruk’tan Besta’ya eko kırım

Yazar: Aziz Oruç
9 Eylül 2025

Onurlu eşit yurttaşlık

Onurlu eşit yurttaşlık

Yazar: Özge Kar
9 Eylül 2025

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Yazar: Bedri Adanır
9 Eylül 2025

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Eylül 2025

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır