• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Ağustos 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Spor’ adı altında hayvan katliamı

19 Ağustos 2025 Salı - 00:00
Kategori: Yazarlar, Ziya Güler
Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Türkiye’nin orman yangınlarıyla bozulan ekosistemi, ihalelerle açılan av kampları yüzünden yeniden imtihan ediliyor. Devletin “koruma” maskesi altındaki av ihalelerinde, yangınlarla yuvaları yok olan yaban hayvanları para karşılığında avcıların namlularına hedef ediliyor. DKMP Genel Müdürlüğü’nün Ağustos 2025’te 14 ilde açtığı ihalelerle, nesli tehlike altında olan yaban keçisi, kızıl geyik, çengelboynuzlu dağ keçisi ve yaban koyunu gibi türler milyonluk bedellerle listelendi. Toplam 36,5 milyon TL’lik ihalede 96 yaban keçisi, 21 kızıl geyik, 5 dağ keçisi ve 1 yaban koyunu vurulmak isteniyor.

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu’nun tespiti çarpıcıdır: “Binlerce yıldır bu topraklarda özgürce yaşayan canlılar kağıt üzerinde mal gibi listelenip parasını verene hedef yapılıyor; yaban hayatını korumakla görevli kurumlar avcıların hizmetinde ölüm tüccarlarına dönüşmüş durumda.”

Her toplumun kendi kültürel kodları vardır. Tarih bilinci, toplumsal hafıza günümüz toplumların paradigmalarını da belirler. Örneğin Kürt halkı, yüzyıllardır hayvana zarar vermeyi günah saymış; “hayvanın yuvasını yıkanın yuvası olmaz” deyişiyle doğaya saldıranın kendi yuvasını da yıkacağını vurgulamıştır. Dengbêj Şakiro’nun ünlü şarkısındaki dizeler bunu açıkça söyler: “Neçe néçiré néçir guneye” – yani “Ava gitme, av günahtır.” Bu söz, doğaya karşı saygının, insan vicdanı ve toplum ahlakı ile nasıl iç içe geçtiğini gösterir. Benzer şekilde, halk arasında “Ağzı var dili yok hayvana kıymak haramdır” türünden sözler, insanın doğaya karşı sorumluluğunu dile getirir.

Türk halk edebiyatında da doğaya duyulan saygı ve merhamet ön plana çıkar. Âşık Veysel’in “Benim sadık yarim kara topraktır” dizeleri, insanın doğayla kurduğu ahlaki bağı simgeler. Halk arasında “Ne ekersen, onu biçersin; doğaya zarar veren kendine zarar verir” gibi deyişler, modern ekolojiyle uyumlu bir etik bilinci gösterir.

Fakat Türk halkının alttan oluşan kültürü devletli zihniyete fazla etki gösterememiştir. Türk-Osmanlı geleneğinde av, uzun süre “soylu uğraş” veya “savaş okulu” gibi kavramlarla yüceltilmiştir. Hatta padişahlar ve beyler için av törenleri bir iktidar gösterisine dönüşmüş, “avcı padişah” unvanı övünç vesilesi sayılmıştır. Bu görünürde “ahlaklı” çerçeveler, gerçekte hayvanı insanın zevkine indirgemiş, doğayı fethedilecek bir alan olarak tanımlamıştır. Bugün devlet eliyle düzenlenen ihaleler, o eski zihniyetin güncel sürümünden başka bir şey değildir: hayvanın yaşam hakkını, iktidarın ve sermayenin şatafatına kurban etmektir.

İslam ise bambaşka bir çizgide durur. Mustafa Boran’ın belirttiği gibi İslam’da avcılık yalnızca mecburiyet halinde mubahtır; gereksiz yere hayvan öldürmek caiz değildir. Hz. Peygamber’in bir hadisinde, yuvasından alınan yavru kuşları gören Hz. Peygamber, “Bu kuşun kalbini kim incitti? Yavrularını iade edin” diyerek merhameti emretmiştir. Ayetullah Ali Sistani de günümüzde avlanmanın yiyecek sıkıntısı bulunmadığından dolayı İslami ruha aykırı olduğunu ilan etmiştir.

Bugün ekolojik kriz koşullarında ne Kürtlerin sözlü kültürü ne İslam’ın temel ilkeleri ne de insanlık vicdanı bu ihalelere onay vermektedir. Tarihin “soylu uğraş” diye yücelttiği avcılığın gerçekte bir ölüm kültürü olduğu artık daha net görünmektedir. Hayvan hayatı satılık değildir; canlılar parayla alınıp satılacak mal değil, doğanın ortak varlıklarıdır. Paranın hükmü doğanın yasalarından büyük değildir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kintsugi ve cumhuriyet

Sonraki Haber

Reform değil hak gaspı: Aile arabuluculuğu

Sonraki Haber
Reform değil hak gaspı: Aile arabuluculuğu

Reform değil hak gaspı: Aile arabuluculuğu

SON HABERLER

Gergerlioğlu: Yenikent’te okul yetersiz, çocuklar mağdur

Gergerlioğlu: Yenikent’te okul yetersiz, çocuklar mağdur

Yazar: Yeni Yaşam
19 Ağustos 2025

Şara’nın kıdemli ve cihatçı komutanları

Şara’nın kıdemli ve cihatçı komutanları

Yazar: Yeni Yaşam
19 Ağustos 2025

Bir sesle var olmak, bir paradigmada yeniden kurulmak

Bir sesle var olmak, bir paradigmada yeniden kurulmak

Yazar: Yeni Yaşam
19 Ağustos 2025

‘Gülen’ ve ‘Güldürenler’!

Siyaseti siyasetçilerden kurtarmak!

Yazar: Yeni Yaşam
19 Ağustos 2025

Sanatçıda ideolojik ve ahlaki duruş estetik kavrayış

Tacirlerin siyaseti

Yazar: Yeni Yaşam
19 Ağustos 2025

Reform değil hak gaspı: Aile arabuluculuğu

Reform değil hak gaspı: Aile arabuluculuğu

Yazar: Yeni Yaşam
19 Ağustos 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

‘Spor’ adı altında hayvan katliamı

Yazar: Yeni Yaşam
19 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır