• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Veysi Sarısözen

Statükolara karşı konfederalizm!.. 

20 Ağustos 2022 Cumartesi - 23:00
Kategori: Veysi Sarısözen, Yazarlar
Millet ittifakı seçime, Erdoğan ise Kerkük’e 

Veysi Sarısözen 

Dünkü yazımda Altılı Masa’nın AB politikasızlığını eleştirmiştim.

Kapitalist ve burjuva egemen sistem açısından biricik burjuva demokratik alternatif Türkiye’nin Batı saflarında yer alması ve AB üyesi olmasıdır.

Bu alternatif faşist rejimden kurtuluşun reformcu yoludur.

Gerçekleşebilir mi, gerçekleşmez mi ayrı bir tartışma konusudur.

Tutarlı bir sistem içi muhalefet devrim filan yapmayacağına göre sistem içi reel alternatifler arasından kendi sınıfının çıkarına olanı bulup, onu savunur.

Şu anda Altılı Masa’nın karşısındaki sistem içi alternatifler nelerdir?

Bugünkü iktidar AB üyeliği defterini fiilen kapatmıştır. Çünkü AB normlarıyla bağdaşmayan şimdiki dikta rejiminden vazgeçemez. Aynı zamanda Kürt halkına karşı savaştan da vazgeçemez. O nedenle AB üyeliği yerine başka yol aramaktadır. Bu haliyle AB üyeliğe alsa koşa koşa gider de, AB bunları almaz.

Onun aradığı alternatif, diktatörlüğünü ve Kürt düşmanlığını kim desteklerse onun dümen suyuna girmektir: AB dışında ya NATO’nun ya da Şanghay İşbirliği Örgütü’nün…

Tutarlı burjuva demokratik muhalefet için, bu iki birbirinden beter alternatife karşı, devrimci bir alternatifi savunmayacağına göre geriye kalan alternatif AB üyeliğidir.

Neden bu alternatifi savunmuyor?

Çünkü tutarlı burjuva demokratik bir muhalefet değildir. Altılı Masa da Saray İttifakı da aynı iplikten dokunmuş kumaşlardır. Boyaları farklıdır. Kemalist “haki”ye bayılır, liberal-parlamentarist “laci”den şaşmaz, faşist “kahverengi gömlek” giyer, dinci “fıstıki yeşil” kuşanır. İçindekiler bir diğerinin kopyasıdır.

Şimdi gelelim Quto’ya verdiğim söze. Bana “sen de mi AB’ci oliysen” demişti ya, sözümü tutuyorum ve yazıyorum:

En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: Eğer Altılı Masa Cumhurbaşkanlığı’na “On ay sonra seçimi kazanır kazanmaz, Türkiye’nin AB üyeliği için gereken bütün reformları yapacağım” diyen birini aday gösterirse, Erdoğan’a karşı halkı bu adayı desteklemeye çağırırım.

Ne abdestim bozulur, ne de AB’ci olmuş olurum.

Ama şunu da ekleyeyim. Altılı Masa’nın böyle bir aday göstermesi yüzde bir ihtimal bile değildir. Buna rağmen Altılı Masa’yı bu yönde teşvik etmek doğrudur.

Şu şartla: AB üyeliğini bir kurtuluş, çözüm, barış, refah hedefi gibi göstermemek kaydıyla. “AB üyeliğini” değil, “Diktaya ve Şanghay’a karşı “AB üyeliğini savunanı” desteklemekten söz ediyorum.

Seçimde birisini desteklemek, devrimci çizgi açısından ufak bir iştir. Önemli olan bu ufak işin asıl çizgiye yarayıp yaramadığındadır. Ölçersin, yarıyorsa desteklersin.

Devrimci çizgi, hem Ortadoğu’daki statükoya, hem de Avrupa’daki statükoya karşı çıkışı gerektirir. Önümüzde böyle bir çizgi var: Ortadoğu Konfederalizmi. Ama unutmayalım Öcalan’ın paradigması evrenseldir. Ne sadece Kürdistan’la ve ne de sadece Ortadoğu’yla sınırlıdır. Bütün bölgeler için geçerlidir. Konumuzla bağlı olarak söylersem, Avrupa için haydi haydi geçerlidir. AB statükosuna karşı devrimci çizgi “Konfederal Avrupa Birliği” çizgisidir. Arı kovanı gibi düşünün: Petek konfederalizme dönüşebilecek bir formdur. İçi ise “zehirli balla”, oligarşik devlet ve kapitalist moderniteyle doludur.

Böyledir ama, bir AB ülkelerini düşünün, bir de Çin ile Rusya’yı… Hangisi Konfederalist değişime yakın ve elverişlidir? AB ülkelerinin konfederalizme yakınlığı bu ülke devletlerinin parlamenter demokrasiler olmasından, demokratik kurumlarından filan dolayı değildir. Tıpkı Ortadoğu’da olduğu gibi, AB ülkelerinde de var olan imkanlardan yararlanacak olan konfederalizmin öncü gücünün varlığıdır. Böyle bir güç yoksa, en demokratik ülkede, ya da krizle alt üst olan bir ülkede bile konfederal devrimci süreçten söz edilemez. Bu güç Avrupa’nın en örgütlü, bilinçli, en eylemli gücüdür: Kürdistan’ın Avrupa kolu olan Kürt halkı.

Devrimci çizgi, Türk devletinin AB’ye girmesini program hedefi olarak savunmaz. Avrupa ülkelerine “giren” devrimci öznenin, özgürlükçü milyonlarca Kürdün ve onunla her geçen gün birleşen enternasyonalist Avrupalı devrimcilerin, solcuların, feministlerin, çevrecilerin, LGBTİ’lerin ve şu kriz koşullarında yoksullaşan ve yükselen neo faşizme karşı çıkan tüm halkların Avrupa Birliği’ni kökten değiştirmesini hedef olarak savunur.

Dikkat ederseniz burada AB, “desteklenecek” bir güç ya da “alternatif” olarak değil, içinde “mücadele edilecek” bir “alan” olarak ele alınmaktadır.

Dolayısı ile mesele “AB mi, yoksa Amerika mı, Amerika mı yoksa Rusya mı” sorularıyla ilgili değildir. Bu sorulara yanıt “üçüncü yol” paradigması temelinde verilir. Devrimci çizgi taktik planında kendini hiçbir “ikilemle” sınırlamaz. Konfederal devrimci sürecin ve dolayısı ile halkların çıkarı, hareketin “taktik ittifak” politikalarını belirler.

Ama stratejik hedef değişmeyecektir.

Ortadoğu’da, Avrupa Birliği bölgesinde, Kafkasya’da, Balkanlar’da, Mağrip’de, L. Amerika’da ve dünyada, evrensel demokratik uluslaşma temelinde konfederalizm yoluyla “cinsiyet özgürlükçü, ekolojik, komünal demokratik sosyalizme” yürüyüş stratejik hedeftir.

Sistem içi muhalefet “AB’ye üye olacağız” dediğinde, biz ona “AB emperyalisttir” diyeceğimize, “çok iyi yaparsın, ama bil ki Konfederal Avrupa Ortak Evi inşa edilmedikçe Avrupalı sana oturacak bir karış yer bile vermeyecektir” diyebiliriz.

Quto yazımı dikkatle okudu ve “katıliyem” dedi. Umarım siz de katılırsınız.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

KESK: Savaşın faturasını yoksullar ödeyecek

Sonraki Haber

Mardin’de facia: Çok sayıda yurttaş yaşamını yitirdi

Sonraki Haber
Mardin’de facia: Çok sayıda yurttaş yaşamını yitirdi

Mardin'de facia: Çok sayıda yurttaş yaşamını yitirdi

SON HABERLER

Bêdlîs’te devlet kurumlarında yolsuzluk

Bêdlîs’te devlet kurumlarında yolsuzluk

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Riha’da gençlik çalıştayı: Genç başladık, genç başaracağız

Riha’da gençlik çalıştayı: Genç başladık, genç başaracağız

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Bakırhan: Antidemokratik uygulamalardan vazgeçin

Bakırhan: Antidemokratik uygulamalardan vazgeçin

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Cumartesi Anneleri Vedat Aydın’ın faillerini sordu: Cezasızlığa son verin

Cumartesi Anneleri Vedat Aydın’ın faillerini sordu: Cezasızlığa son verin

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

CHP’nin Kurtulmuş ile yapacağı komisyon görüşmesi ertelendi

CHP’nin Kurtulmuş ile yapacağı komisyon görüşmesi ertelendi

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Dörtyol’da yangın kısmen kontrol altına alındı

Dörtyol’da yangın kısmen kontrol altına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Gözaltılar sonrasında CHP MYK’si olağanüstü toplandı

Gözaltılar sonrasında CHP MYK’si olağanüstü toplandı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır