Lanet ve nimet coğrafyası olarak ifade edilen Ortadoğu’da Irak işgaliyle başlayan ve Arap baharıyla devam eden dizayn, bölgesel ve küresel kaosa dönüşen Suriye eşiği ile aşılıyor. Ortadoğu’da statükocu bölgesel devlet modeli Irak, Mısır, Tunus ve Libya’dan sonra Suriye’de de çöktü. Bölgesel statükoların Ortadoğu’da çöküşü yeni denklemlerin önünü açıyor. Yeni dizayn, uluslararası ilişkilerin en esnek siyaset biçimi haline geleceği, bölgesel ve küresel siyasette dostlukların ve düşmanlıkların yeniden revize edileceği bir akılla icra ediliyor.
Statükonun revizasyonu kapsamında İran’a Pezeşkiyan ile Türkiye’ye ise Kürtlerle ortak bir mutabakat etrafında geçiş olanağı sunuluyor. Açıkçası 2030’lara doğru bambaşka bir Ortadoğu bizi bekliyor. Bu tarihe kadar geçişi doğru değerlendirmeyen aktörlerin kapısında çağın güncel sorunlarının yanı sıra geçmişte çözülemeyen temel tarihsel meselelerin ön görülemeyen riskleri bekliyor.
Suriye için bu risklerle diplomatik ve siyasal zeminde baş etme aşaması başladı. Küresel savaşın kalbi Suriye’dir diyorduk. Bu tez nihayet yeni sonuçlarıyla birlikte bir kez daha tescillendi. Buradaki savaşının bölgesel ve küresel sonuçları ve kabulleri olmuştur, olmaya devam edecektir. Büyük bir ihtimalle Suriye sahasının etkileri (Kürt- Türk ilişkileri dışında) bir konsensüs sağlanarak tedricen azalacaktır. Suriye’de Suriye’nin kaderini belirleyecek temel parametrelerden birinin Kürt- Arap geriliminden öte Kürt-Türk gerilimi olması ise fazlasıyla trajik. Bir o kadar da politik olan bu hadise yeni dizaynın ana sütunlarından biri olacak.
Yıkılan oligarşi
Suriye’deki çöküş salt Baas rejiminin değil statükocu bir devletin çöküşüydü. Baasçılar Suriye’yi yıllarca farklı etnik ve dinsel kimliklere mensup oligarklardan oluşan bir ekip ile yönetti. Suriye elitlerinden oluşan bu koalisyon 2011’e kadar tüm ipleri ellerinde tutuyordu. 2010’larda başlayan halk ayaklanmasının ana hedefi demokratik bir toplumda eşit ve müreffeh yaşam arayışıyken bu hedef büyük bir ustalıkla ve bölge ülkelerinin de kışkırtmasıyla Suriye’nin dinsel-mezhepsel fay hatları tetiklenerek asıl bağlamından koparıldı ve halkın gerçek talepleri tamamen manipüle edildi.
Oligarkçı rejiminin neden ve nasıl çöktüğünü anlamak ve bunu bilince çıkarmak önemlidir. Günün sonunda rejimin kendini değiştirmekten kaçınması, dost ve müttefiklerin kendi evlerinde meşgul edilmesi, rejimin etrafının boşaltılması, derinleşen yoksulluk ve ekonomik krizler, uzun süreli savaş hali ve rejimin dosta-düşmana diyalog ve müzakereye kapılarını kapatan kibirli tarzı çöküşün ana sebeplerini oluşturuyor. Uzun süreli yorma ve yıpratma taktiği, çöküşün anlaşılmasını sağlayan önemli nedenlerden biridir. Zira çöküş zannedildiği gibi bir anda olan bir olay değil, doğru yürütülemeyen uzun bir sürecin sonucu, biriken zamanın patlama anıdır. Yıkımda siyasi, askeri ve iktisadi nedenler birikerek şimdiki sonu hazırladı.
Üst mutabakatın tahayyülü: Neoliberal Suriye
Zorunlu bir plan dahilinde Ortadoğu’da yaşam değişiyor. Ortadoğu’nun normalleşmesi, buradaki toplumların göçmen olmaktan çıkarak yerleşik bir yaşama geçmesi artık batı hegemonyasının da istediği bir hedef olabilir. Zira Ortadoğu’dan dünyaya yayılan riskler kontrol edilemiyor, batı toplumlarında büyük bir korkuya, içe kapanmaya ve dahası büyük batı modernitesinin altını oymaya götürüyor. Bu riskler giderek batı toplumlarında evrensel değerlerin askıya alınmasını, kendi ülkelerinde daha otoriter ve demokrasi dışı aktörlerin insafına bırakılma korkusunu besliyor. Haliyle statüko yıkımı sonra inşa süreçleri zorunlu olarak belli düzeylerde yerinden ve yerelden siyasal, toplumsal, mekansal dönüşüm modelleri üzerinden ilerleyebilir.
Suriye’nin geçiş sürecinin de yukarıda bahsedilen tahayyüle göre şekilleneceği anlaşılıyor. Bu amaç doğrultusunda yumuşatılmaya çalışılan cihadistler AKP tarzı neoliberal düzenin kurucu unsuru haline getirilebilirler. Batı hegemonyasının beklentisi bu yönde ilerliyor. Suriye’de yeni inşanın siyasi aklı melez olsa da ekonomik modeli batı kapitalizmin jeo-politikasına göre şekillenecektir. Seçimlerle birlikte yeni bir anayasa ve İsrail’in güvenliğinin sağlama alınması doğrultusunda, batı hegemonyasının kurumsallaşacağı, orta boy kalkınmacılık modelleriyle siyasetten ekonomiye kayan bir süreç Suriye’de deneyimlenecektir. Cihadistler bu aşamada dava ile sermaye arasında bir tercih yapmak zorunda kalacaktır, ya da ikisini bir arada yürütebilecekleri bir model inşa edilecek. Baas rejimi gibi Suriye rantının tamamına el koymak mı, yoksa bu mutlak hedefini geleceğe saklayarak ranttan sadece payını almakla yetinerek yumuşak bir geçiş yapmak ve bir süre daha beklemek mi? Bu aşamaların gerilimsiz, kavgasız geçmesini beklemek fazlasıyla iyimser bir yaklaşım.
Yeni Suriye’de etik ilke
Mevcut koşullarda en belirgin seçenek Suriye’nin bir an önce normalleşmesidir. Normalleşmenin yolu ise demokratik koşullarda BM gözetiminde yapılacak bir seçimden; tüm iç dinamiklerin dahil olabileceği, fikirlerini rahatlıkla söyleyebilecekleri demokratik bir anayasa yapım sürecinin başlatılmasından geçtiği herkes tarafından dillendiriliyor. Ancak bu geçişin ruhunda ahlaki ve politik ilkeleri içeren bir empati, duygudaşlık ve anlayış olmalı. Ödenen bedellere, akıtılan kana, yerle bir olan şehirlere, evsiz, geleceksiz ve umutsuz bırakılan milyonlarca Suriyeliye şöyle bir dönüp bakıldığında sorunun her zamankinden daha fazla ahlaki ve politik bir sorun olduğu rahatlıkla anlaşılıyor. Ahlaki ve politik ilkelerin zorunluluğu 14 yıllık savaştan yorulmuş ve tüm yaşamı yerle bir olan her Suriyelinin gözlerinden anlaşılıyor. Günün sonunda inşanın merkezine bir etik ilke koyarak, geçişi bu ilkeler ışığında yapmak insanların hafızasında kalabilecek en kalıcı hikaye olacaktır.
Sonuç olarak, kısa vadede Suriye’de istikrar beklemek fazlasıyla iyimser bir beklenti. Müstakbel rejim şimdiden Türkiye başta olmak üzere bölgesel ve küresel dinamiklerin müdahaleleriyle aptallaştırılacak kukla bir rejim olacağı yönünde ipuçları veriyor. Bu yüzden bir istikrar beklemekten öte yeni dizaynın risklerini konuşmak daha anlamlı. Her şeye rağmen Suriye’de ultra olağanüstü durumlar dışında şiddetin azalacağı ve diplomasinin belirleyici olacağı bir süreç başlıyor.